IV / E S A R E T

399 131 30
                                    

Herkese merhaba... Bölümü biraz erken atayım dedim ve hemen yayımladım, keyifli okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum...

Sakin ve kısa bir bölüm oldu fakat daha başlardayız ve birkaç bölüm sonra kıyametler kopacak.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Satır aralarımız boş kalmasın. Yorum yorum yorum ddjdjdıf

Bölüm şarkıları;
Shamrain - To Leave
Sena Şener - Her an gidebilirim

VEBÂL ~ 4.BÖLÜM

"ESARET"

Korku, sonu ölüme uzanan bir hastalık gibi zihnime yerleştiğinde umuda dair ne varsa söküp almıştı içimden. Yüreğimde baş edilmesi güç bir acı, kulağımda varlığını kabullenemediğim bir adamın tehditkâr fısıltıları vardı. Kaldıramıyordu omuzlarım bu acıyı, taşıyamıyordu yüreğim bu dinmeyen ağrıyı... Ruhumsa her gün acının kadehiyle yudumluyordu esaretin sancısını.

O andı. Onun şehrine çoktan esir düştüğümü anladığım an, o kahredici andı.

Bakışlarımı ayırmaksızın, gökyüzüne bir nakış gibi işlenmiş karanlık sembolü detaylıca inceliyordum. Kötü şeyler olacağının habercisi olan işaret gökyüzünde öylece duruyor içime keskin bir kasveti umarsızca dolmasına sebep oluyordu.

Zaten başımızın derde gireceği ta en başından belli değil miydi? O gecenin üzeri bu kadar kolay kapanmayacaktı anlaşılan ve bu da benim işime gelirdi. Çünkü Mirvan'ın bir açığının bulunup yakalanacak olma ihtimali bana umutlarımın kapısını aralamıştı.

Ruhlaslar çoktan bu işin peşine düşmüşlerdi ve onlar hakkında pek bilgim olmasa da o kişiyi bulmak için kanlı bir yol izleyeceklerini tahmin ediyordum. Fakat zihnimi dakikalardır kurcalayan bir başka konu vardı.

Tehlikeli bir yaratığın ölmüş olması bile bu denli büyük bir yaygaraya sebep olmuşken, bir çocuk cesedinin bulunması kim bilir hangi kıyametleri kopturacaktı şehirde?

Sahi, kimse cesede ulaşmış mıydı?

"Ruhlasları kızdıran her kimse oldukça kötü bir şey yapmış olmalı." Bu tedirginlikle dolu ses hemen arkamızda duran Timur'dan gelmişti. Bahsettiği kişinin Mirvan olduğundan habersizce... İşin içinde bende vardık fakat benim tek suçum sessiz kalmaktı.

"Bu sabah ki haberleri okumadın galiba." Leyal'in imalı sesi kulağıma iliştiğinde Mirvan arkasını dönüp gözlerini üzerime dikti. Yüzü soğuk ve ifadesizdi. Gören de bahsi geçen kişinin o olmadığını zannedecekti. Zaten onun gerçek yüzünü görüp de bir bilen bendim, bin kez parçalara bölünen de...

Koyu bir nefretin bulaştığı bakışlarımı, adını bilmediğim kadının sesiyle çekebildim üzerinden.

"Seni merak ettik Eylem," dedi endişeli bir sesle, elini desteklercesine omzuma yerleştirdi. Dönüp de gözlerine bakamadım çünkü eğer bakarsam dün gece yaşadıklarımı bir bir görürdü.

"İyisin değil mi?"

Sesinde korkunun ve endişenin izleri vardı. Bir anlığına gözlerine bakıp sorusunu yanıtladım. "İyiyim ben merak etmeyin." Bana karşı bu kadar ilgili olmasının altında yatan bir sebep olmalıydı çünkü başka türlüsünü düşünemiyordum. Mirvan sağ olsun, bu evrende yaşayanlara karşı olan güvenimi yerle yeksan etmişti.

VEBÂLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin