taksi durduğunda cebimden biraz para çıkartıp adama verdim ve beklemeden araçtan inerek Taeil'in evinin kapısına ilerledim. Zili çaldıktan sonra kısa bir süre sonra kapı açıldı, Taeil endişeli bir bakışla beni odasına sürüklerken büyük bir ihtimalle salonda olan Bay Moon'a kısaca cevap verdi.
''Biz odama gidiyoruz baba.''
Odasına vardığımızda beni yatağına oturtup kapıyı kapattı ve önüme oturdu.
''Ne oldu?!''
''Taeil, Taeyong beni aldatıyor!''
Kaşları çatıldığında ona kırmızı kıyafetli kızla Taeyong'u gördüğüm zamanı anlattım. Bana sarıldığında hıçkırıklarımı saklamaya çalışıp ağlamaya devam ettim, kısa bir süre sonra beni kendinden ayırıp mırıldandı.
''Sana çikolata getirmemi ister misin?''
Kafamı sallayıp burnumu çektiğimde yüzünü buruşturup güldü.
''Peçete komidinde.''
Ardından odadan çıktı.
Ben yatağa uzanıp üzerime örtüyü çekerken kapı açıldı ve içeriye Bay Moon girdi.
''Üzgünüm Jaehyun kalem alaca-''
Bakışları beni bulduğunda ilerlemeyi kesip bana baktı.
''Konuşmak ister misin? İyi bir dinleyiciyimdir.''
Kafamı iki yana sallayıp gülümsemeye çalıştım.
''Teşekkür ederim Bay Moon.''
Taeil odaya girdiğinde ona baktım, babasına bakıp mırıldandı.
''Ne oldu baba?''
''Sadece Jaehyun'a bir sorunu olup olmadığını soruyordum canım.''
''Ben hallederim baba, sen rahat ol.''
''Peki, bana kalem verir misin? Kendi kalemimi nereye koyduğumu hatırlamıyorum.''
Taeil masasından bir kurşun kalem alıp babasına uzattı. Babası kalemi alıp kapıya yöneldi fakat çıkmadan son kez bana baktı.
'' Aşkı aşk yapan acılarıdır, birini kusurlarına rağmen seversen bu aşk olur. Kavgalar, acılar aşkı tatlı yapan ve güçlendiren ama aynı zamanda zedeleyen şeylerdir.'' dedi ve ardından odadan çıktı.
Taeil'e baktığımda omuz silkip elindeki çikolataları bana verdi.
''Edebiyat öğretmeninin dediği gibi, 'yazarların hisleri güçlüdür'.''
Kafa sallayıp mırıldandım.
''Babanı seviyorum.''
Taeil kafa sallayıp telefonunu aldı, ardından birkaç şey yapıp kulağına götürdü. Ben ise çikolata paketini açıp yemeye başladım.
''Johnny Taeyong'a bir daha Jaehyun'a yaklaşmamasını söyler misin?''
Ona garip bir şekilde bakıp telefonu almaya çalıştım, o ise bir sandalyeye çıkarak telefonu benden uzaklaştırdı.
''Senin salak arkadaşın eve kardeşimi bıraktıktan sonra eve kız atmış da o yüzden!''
''Ne demek haberin yok?''
''Bana ne canım! Bir daha yaklaşmasın Jaehyun'a.''
Sandalyeye zorla çıkıp telefonu aldım, hızla aramayı sonlandırıp ona baktım.
''Ne yapıyorsun?!''
''Johnny Taeyong'u arayıp konuşacakmış.''
Ben üzgünce yatağa geri otururken beni kaldırıp bağırdı.
''Bir salak için üzülmeye değer mi ?!'' dedikten sonra odasındaki müzik çaların düğmesine bastı ve odayı eğlenceli bir müzik doldurdu.
Çılgınca dans etmeye başladığında kalkıp bende ona katıldım. Beynim 'artık üzülme' derken kalbim acımaya devam ediyordu ve ben kendimi bile anlamakta zorluk çekiyordum artık.
Nefes nefese kalana kadar dans ettikten sonra aklıma gelenle Taeil'e döndüm.
''Telefonum orada kaldı!''
Taeil oflayıp telefonunu aldı ve Johnny'i aradı.
''Bu getirir.''
''Merhaba John, Taeyong'un evinden Jaehyun'un telefonunu alıp benim evime getirir misin? Teşekkürler.''
Ardından telefonu kapattı.
Saat gece yarısına gelirken kapının çalmasıyla Taeil ile beraber kapıya ilerlemiştik ama Bay Moon çoktan açmıştı ve kapıdaki Taeyong ve Johnny'i karşılamıştı.
Taeyong bana elindeki telefonumu uzattığında benden önce Taeil hızlı davranıp telefonumu elinden çekmiş ve bana vermişti.
''Teşekkür ederiz, hoşça kalın.''
Taeyong arkasını dönüp giderken Johnny gülerek eve girdi.
"Film izlemek için çağırdığınız ya beni? Taeyong bıraktı sağ olsun, benim arabam boyada da."
Taeil de gülmeye çalışıp onu içeri aldı.
"Gel tabi arkadaşım, unutmuşum ben onu."
Bende Bay Moon'a baktım, şuan Taeil'in beni görmemesi daha iyiydi.
"Bende eve gideyim, babam merak eder."
"Peki oğlum, hadi selametle."
Evden çıkıp koşarak Taeyong hyungun arabasına yaklaştım, araca binmeden camına tıklattım. Camı açıp bana baktı.
"Beni neden aldattın?"
"Seni aldatmadım, kızı yatağa yatırdıktan sonra gidecektim zaten."
"Neden kızı yatağına yatırdın?"
"Çünkü sarhoştu."
"Neden sarhoş olan bir kız seni ilgilendiriyor?!"
"Jaehyun tanıdığım biriydi, aradı, sarhoştu gittim aldım."
Kendini sakin kalmak için zorladığı belli oluyordu.
Sinirim biraz yatışsa da ona bir şey demeden tekrar bir taksi durdurdum ve bu sefer evime gittim.
Babamın sürpriz yapmayı sevdiğini unutmuştum.
" Jaehyun hoşgeldin bebeğim, sana iyi bir haberim var. Seni Amerika'daki bir okula kayıt ettirdim, orada okumayı istiyordun değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞÖHRETİMİN GÜZELLİĞİ JaeYong
FanfictionLee Soo Man'ın ölen kız kardeşinin oğlu, yani Lee Soo Man'ın şımarık yeğeni Lee Taeyong Big Hit sahibi Jung Hoseok'un oğlu Jung Jaehyun'a aşık olur ve onu zorla sevgilisi yaparak istediklerini ona yaptırmaya başlar.