-17-

416 33 12
                                    

Taeyong hyung ile konuşmamın üzerinden bir hafta geçmişti, açıkçası kalbim kırıktı çünkü hem babam hem Taeyong hyung bana bağırmıştı. Ben sadece soru sormuştum üstelik.

Babam zorla gidip evini aramış ve dosyayı bulamamıştı, bu yüzden almadığına ikna olmuştu ama bunu bana söylememişti. Taeil'den öğrenmiştim.

Bugün ise Taeil sayesinde Johnny hyungu çağırmıştım evime çünkü Taeyong hyunga hiçbir şekilde ulaşamıyordum.

Evine gitmiştim ama içeride sadece Johnny hyungla karşılaşmıştım. Aradığımda açmıyordu, mesajlarıma yanıt vermiyordu.

Kapı çaldığında hızla aşağı indim ama görevli çoktan kapıyı açmıştı.

"Selam ufaklık."

"Merhaba Johnny hyung."

İçeri girip koltuğa oturdu, yanına oturup görevliye döndüm.

"Bize meyve tabağı getirir misin?"

"Tabi efendim."

Görevli mutfağa girdiğinde Johnny hyunga baktım.

"Ne olduğunu biliyorsundur."

"Biliyorum."

"Ne düşünüyorsun?"

"Ne olduğunu tam anlamadım, Hoseok Amca birkaç şey söyleyip gitti. Bir dosyadan bahsediyordu, Taeyong da sadece sana güvenmemesi gerektiğini söyledi."

Kalbim kırılmıştı, neden bana güvenmesin ki?

Üzgün yüzüme bakıp gözlerini devirdi.

"Ben seninle zaman geçirsin diye sabaha kadar başının etini yedim, sen gidip çocuğu suçluyorsun."

"Çok üzgünüm Johnny hyung, ben onu suçlamadım gerçekten. Sadece soru sordum, o sinirlendi. Sonra da ulaşamadım."

"Jaehyun Taeyong hiç kimseye sıcak davranmaz, bir insana güvenmesi de çok zordur."

Biraz yeri inceleyip ona döndüm.

"Ne yapmam lazım? Ona ulaşmam için."

Bana biraz bakıp omuz silkti.

"Ulaşamazsın, Taeil'in bile giremeyeceği yerlerde geziyor."

"Taeil'in bile giremeyeceği?"

"Barlar, araba yarışları, Sm Şirketi, Sm idolleri partileri falan."

Gözlerimi devirip bize elindeki büyük tabaklarla yaklaşan görevliyi izledim, önümüze tabakları bırakıp tekrar mutfağa girdi.

"Ona ulaşmam lazım Johnny hyung, ne olursa olsun."

"Anlamıyorsun, seni istemediği bir yere sokarsam anında boğazlar beni."

O da ciddiydi.

"Zaten seninle vakit geçirmesi için ikna ederken bile çok zorladım, üzgünüm Jaehyun. Ben bir şey yapamam artık."

''Ne demek bir şey yapamam Johnny hyung? Sen onun en yakın arkadaşı değil misin?''

''Ben onun en yakın arkadaşıyım doğru fakat yapabileceğim her şeyi yaptım.''

''Lütfen Johnny hyung!''

Bana biraz derin gözlerle baktı, ardından mırıldandı.

''Taeil'i çağır, yapabileceğim bir şey kaldıysa yapayım.''

İçimi heyecan kaplarken gülüp telefonumu elime aldım ve Taeil'in numarasını tuşladım, o ise kapalı televizyona bakıyordu, büyük ihtimalle düşünüyordu.

ŞÖHRETİMİN GÜZELLİĞİ    JaeYongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin