SOĞUK KANLI CİNAYET

Yıllar Sonra Ölüm

Yazarın ağzından

   3 YIL SONRA...

  Dolunay kalabalığın arasından gözlerini kısarak Gül'ü görmeye çalıştı. Gül parmak ucuna çıkıp el sallayana kadar görememişti de. Bu kızlar nerede miydi? İkisi de orta büyüklükteki bir evin içindeydiler. Evin içinde elliden fazla kişi vardı. Cenaze eviydi sonuçta...

  İki yıl önce, kanser olduğunu öğrenip de yalnızca Gül'e söyleyen Mustafa'nın da evinde aynı şeyi yaşamışlardı. Şuan ise Onur'un cenazesindeydiler. Dolunay'ın gözleri aynı Gül'ünkiler gibi kızarmış, şişmiş, ve dolu doluydu. Kolay değildi tabii. İki yıl içerisinde tek kardeşlerini, Mustafa ve Onur'u kaybetmişlerdi. Özellikle Gül... Mustafa'yla yeni çıkmaya başlamışlardı. Mustafa kanserden dolayı ölmüştü. Gül ise kaç kere kendini öldürmeye çalışmış, daha sonra ölen sevgilisi üzülmesin diye vazgeçmişti. Hastane odaları, onların mekanları olmuşu artık. Fakat Onur, o farklı bşr sebepten yummuştu gözlerini. Kaza geçirmişti Onur. Trafik kazası. Gül Mustafa için ne kadar üzüldüyse, kendini ne kadar hırpaladıysa, Dolunay da onun gibiydi. İkisi de Onur'un ölümüyle iyice dibe batmış, iyice çökmüştü. Artık lise 2'ye gidiyordu kızlar. Daha doğrusu gitmeleri gerekiyordu. Dolunay artık okula gidebilecek gücü bulamıyor, arkadaş edincek gayrete girmiyordu bile. Dolunay'ın bile arkadaş edinemediği bir döneme gelmişlerdi. Ki Dolunay, çok çabuk insanlarla kaynaşabilen, iyi iletişim kurabilen, neşeli, hayat dolu bir kızdı. Gül ise artık okulu bile unutmuştu. Bi dönem sevgilisinin yakasına 'yarın okul vaarr' diye yapışan kız, unutmuştu okulu. Onun için daha kötü bir durumdu bu. Mustafa'yla birlikte o da gitmişti sanki dünyadan. O da can vermişti. Zaten içine kapanık olan bu kız, şimdi tamamen soyutlamışdı kendini evrenden. Tek bir dayanağı bile kalmamıştı artık. Ailesi desen, zaten umurunda değildi Gül'ün. Ailesini soranlara da 'iki yıl önce kanserden öldü.' diye cevaplıyordu. Onun ailesi Mustafa'ydı. Tek bir destekçisi kalmıştı artık;Dolunay. Fakat o da Dolunay gibi olacaklardan habersizdi...