Bölüm 3

392 19 1
                                    

medyada mert...

^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^


Karşımda bana mal gibi gülümseyen bir çocuk vardı. Kahverengi saçlı,kahverengi gözlü biriydi.Tanımıyordum. Hiç görmemiştim bile. Ve hala ben ona o bana gülümsüyorduk. Bende sonunda pes edip ona gülümsedim. Konuşan ilk o oldu. '' Seni ürküttüysem özür dilerim.'' dedi. Hemen onaylamaz şekilde başımı salladım. '' Yo-yo-yo. Korkutmadın. Sadece şaşırdım. Seni tanımadığım için.'' dedim. Çocuk gülüyordu. '' O zaman tanışalım. Ben Mert. Senin dolap komşunum.'' Güldüm. '' Bende Gök. Bu okula yeni geldim. Senin dolap komşunum.'' Birden yüzü düştü. ''Hey o laf benim.'' dedi. Birşey demedim. Yeniden ilk konuşan o oldu. ''Peki hangi sınıftasın?'' dedi Mert. Hemen karşılık verdim. ''10-D. Sen?''  O da cevap verdi. ''10-E.'' Ege'yle aynı sınıftaydı. '' Ege'yle aynı sınıftasın.'' dedim. ''Evet de. Sen Ege'yi nereden tanıyorsun?'' 

''Bu sabah tanıştım.'' deyince tek kaşını anlamaz bir ifadeyle kaldırdı.Bende hemen ''Boşver'' dedim. Sonra güldü ve bana tatlı tatlı baktı.''Peki bu kadar güzel bir kızın dolabının yanında neden yanlız durduğunu sora bilir miyim?'' dedi. ''Ben tam konuşmak için ağzımı aralamışken arkadan bi el omzumu tuttu.Ve benim yerime cevap verdi. ''O yanlız değil. Hem bu seni ilgilendirmez.''dedi.Bu ses...Ege! Neden böyle dedi ki? ''Biz sadece konuşuyorduk.'' dedim Ege'ye dönerek. Mert bana baktı. ''Sevgilin olduğunu bilmiyordum.'' dedi. Bizim sevgili olduğumuzu düşünüyordu. Daha yeni geldim. Hemen dedikodu haberlerinde 1 numara olmak istemiyorum. ''Bi-bi-biz sevgili değiliz. '' Mert güldü. '' O zaman sana sevgili gibi davranmayı bırakmalı bence.'' dedi. Hiç kimse konuşmadı. Mert söze başladı. ''İstersen biraz gezebiliriz.Ne dersin Gök.'' dedi bana tek elini uzatıp elimi oraya koymamı ister gibi. Bende elimi elinin üstüne koyup Ege'ye ölümcül bakışlar atarak ''Tabi kide'' dedim. Ege bana kırılmış bir şekilde bakıyordu. Ama yapacak bişey yoktu. Mert ne kötü biley yapmış nede demişti... Aslında nedense Ege'ye sinirlenmiştim. Nedenini bilmiyordum. Ege iyi biriydi. Yani bu okulda benimle ilk konuşan oydu. Ykışıklıydı. Tatlıydı. Ege...Bir kızın hayalindeki erkekti. Kibar,tatlı,sevecen,yakışıklı... 

Mert ise... Daha onu tanımıyordum. Ama iyi birine benziyordu. Çok şirin bir surata sahipti. Kahve saçları,kahve gözlerine uyumluydu. Bana kötüde davranmamıştı.Aslında bu gün sandığımdan iyi geçiyordu.2 erkek,2 kızile tanıştım. Ah tabi bide Göktuğ var. ''Özür dilerim'' dedi Mert. ''Neden?''dedim. ''Orada Egeyi terslediğim için.'' dedi. Güldüm ve kolunu sıvazladım. ''Bunun için özür dileme. Ege'yi dediğim gibi bu sabah tanıdım. Evet bana iyi davrandı. Ama insanlarla konuşmamı engelleyemez. Okula yeni geldim ve arkadaş edinmeliyim. Bunu engelleyemez. Tek arkadaşım o olamaz.'' Alkışlanacak bir konuşmaydı. Dememe kalmadan Mert beni alkışladı. ''Güzel konuşmaydı.'' dedi. Güldüm ve aşağı doğru eğilip kalkarak selam hareketi verdim ve '' Sağol,sağol.'' dedim.İkimizde gülmeye başladık. ''Şaka bi yana dediklerin gerçekten güzel ve doğruydu. Ege'yi tanırım. İyi biri. Ama kızları erkeklerden kıskanır. Her kıza kur yapar. Onları tavlar,öper,yatırır,sonra terk eder.'' Nasıl nasıl ya? Ege böyle birimiydi.Bir kızı öpüp sonra terk eden pisliklerden miydi? Ama öyle bi tipi de yoktu.''Ha-ha-hayır. Ege böyle biri değildir. İyi birine benziyor.'' 

''Herkes inanmak istediğine inanır Gök. Ben duyduğuma inanırım. Sen ise inanmazsın. Bu sana kalmış.'' dedi. Peki ben neden daha bu sabah tanıştığım birinin böyle olduğuna inanmıyordum? Sonuçta onu ne kadar tamıyorum ki? Daha bir gün bile olmadı. Peki Mert'e nasıl inanıyım. Onunla da 5 dakika önce tanıştım. En iyisi kendi gördüklerimle hareket etmek.'' Neyse ya bu konuyu kapatalım. Eee kendinden bahset. '' 

''Ne öğrenmek istersin?'' dedi. Bir düşündüm de gerçekten ne öğrenmek isterdim? Kız arkadaş! Olup olmadığını sorabilirim. '' Kız arakadaşın var mı?'' dedim. Güldü ve '' Gerçekten ilk öğrenmek istediğin şey bu mu?'' dedi. Hiç düşünmeden ''Evet.'' dedim. ''Olmasını isterdim ama yok.'' dedi Güldüm. '' Peki senim var mı'' dedi Mert. '' Yok. ''dedim. '' Pkei hiç oldu mu dedi. Evet dedim o sırada zil çaldı. Mert gülümseyerek. '' Telefon numaranı alma şerefini bana verir misin acaba?'' dedi. Karnımı tutarak güldüm. ''Yanlış anlama ama çok şekersin.'' dedim. Yüzünü buruşturdu. ''Şeker yerine yakışılı veya karizma yı tercih ederdim'' dedi. Sonra yanağından bir makas alarak ''Ben şirini sevdim '' dedim. Daha sonra telefon numaramı verip sınıfa doğru ilerledim . Tam kapının önündeyken yanlışlıkla Göktuğ'a çarptım Ama bir saniye bile geçmeden geri çekildi ve koşar adımlarla yerine keçti. Bu çocuğun derdi ne? Acaba kızlarla konuşmaya korkuyo mu? Bu düşüncelerden sıyrılıp yerime oturdum. Ve hocayı bekledim. Yoksa Selin'i mi?

Lanetli AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin