Parayla cehalet bir araya gelirse orada şenlik başlar. ...
İçimdeki yabancı
Kipriklerini kısarak inadına dalgın bakışlarla uzakları,çok uzakları gözetliyordu. Aşkın.
Siren sesleri sürekli bir şekilde artarak akşamın bayatlamış saatlerinde huzur bozucu kargaşa şeklinde yankılanıyordu kulaklarda.
Bir an ne olup bittigine anlam vermeye çalıştılar.
Bu siren sesleri hayra alamet değildi.
Trafiğin akış istikametinde durması bir şeylerin ters gittiginin göstergesiydi.Aşkın;
-Binin arabaya bizimkilere bir şey oldu mutlaka oraya gidelim.
Dedi.Sedat direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere vurmuş ve içinde bulundukları araç taklalar atarak kimsenin beklemediği otobüs durağına çarparak durabilmişti.
Aractan dumanlar çıkıyordu.
Yardıma koşanlar, merakına yenik düşüp şaşkın gözlerle bakanlar ambulansı arayın diye bağıranların toplanması fazla uzun sürmemişti.Aşkın,Corlos ve Gökhan'da olay mahaline gelmişler,arabanın camından çıkmaya çalışan Erol'u çekerek çıkartmışlardı.
Hemen araçı düzelterek kan revan içinde kalmış Sedat'ıda çekerek çıkartmışlardı araçtan dışarı.
Koluna girdikleri Sedat'ıda alarak kargaşanın içinden çıkmış gözlerden kaybolmuşlardı.Gecenin karanlık sessizliği azametini artırmış sokak lambalarının fersiz ışıltıları bir nebze kaldırım taşlarını aydınlatmaya ancak yetiyordu.
Emeğini satarak ekmek parası kazanmanın telaşını yaşayan garibanların oturduğu,Varoş semtte.Geldiler yesiltepenin paronormal görüntüsüne karşı duran grafiti sanatından izler taşıyan boyaları dökülmüş trafonun yanına.
Sedat'ın kanayan alnına baktılar.
Kaşı açılmıştı.
Arabada bulunan ilk yardım çantasındaki malzemelerle pansuman yaptı Carlos.Aşkın öfkesinden deliye dönmüş vaziyette küfürler ederek Sedat ve Erol'a kızıyordu.
-Şimdi ne olacak he ? Sizin beceriksizliginiz yüzünden bütün plan çöpe gitti.
Corlos girdi araya ;
-Dur kardeş En azından ölen yok.
Binin arabaya benim eve gidelim polislerde arıyordur zaten bunları ama neyseki bulamazlar.-Gökhan sen..!
Bizim araçın plakalarını değiştir.
İşi sağlama alalım belki palaka numaramızı alan olmuştur.-Hemen değiştiriyorum ...!!
Dedi. Gökhan.Geceniz gündüz gibi olduğu rengarenk ışıklarıyla ihtişamın simgesi Rezidans'ların olduğu Çayyoluna gelmişlerdi.
Her zamanki gibi Hülya açtı kapıyı.
Zaten bir şeylerin ters gittiğini anlaması uzun sürmedi.Carlosa döndürdü meraklı gözlerini.
-Ne oldu ?
Olmadı..!!
Alamadınız,bitiremediniz işi değilmi? .
Dur...!!
Tahmin edeyim. Yoksa korktuğum aklımamı geldi.
Kaza yaptınız değilmi?Carlos ;
-Evet kaza yaptılar.
Ama bu mutemetinde içinde olmasını istediğimiz bir kaza değil.
Sedat bariyerlere vurarak arabayı devirmiş.
Adamları içinden güçlükle çıkarttık.
Araba kullanılamaz halde bırakıp kaçmak zorunda kaldık.-Allahtan araba çenc .
Her ne olursa olsun anlaşılması fazla uzun sürmez ama..-Ee ? dedi. Hülya; Ya mutemet o ne oldu?
Carlos devam etti konuşmasına;
Ne olacak!!
-Adam durmadı bile. Arkasına bakmadan devam etti.!!
Ne yapacaktı ?.
Yüklü miktarda para dolu çantayla durup bunlara yardıma gelecek hali yokya..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMDEKİ YABANCI, AGNES YAYINCILIK
No FicciónKiTAP OLDU http:// www.agnesyayimcilik.com. Herkes içinde bir yabancı barındırır, yazmak işte o yabancıya ulaşmaktır. .. M duras