Çok yorgundum.Bir saattir yatakta dinleniyordum.Yinede Doruğu yenmenin verdiği mutluluk yorgunluğumu hafifletiyordu.Nasılda sinirlenmişti arenada.Gülümsedim.Biri kapıyı çalıyordu.Hatta kapıyı kırıyordu.Evde yalnızdım.Mecburen gidip kapıya baktım.Doruk eşiğe dayanmış bekliyordu.Sabırsız kıpır kıpır bir hali vardı.Odaya daldı.Etrafa göz gezdiriyordu.
Doruk-Sen beni nasıl yendin?Hile mi yaptın?Bunca zamandır edindiğim tecrübeyle böyle bir acemiye…yenilemem.
Gözlerime bakıyordu.Bir cevap arıyordu ancak ortada hile falan yoktu.Gerçekten bu kadar gururuna mı dokunmuştu?
İrem-Hile falan yapmadım ben.Yenildin işte kabul et.
Hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.Koltuğun üstündeki büyük ayıcığı kucağına alıp oturdu.Kafasını arkaya attı.Bir süre öylece durdu.Nefes alış verişi tekrar düzene girmişti.
Doruk- Bu kadar iyi olacağını düşünmemiştim.
Şaşırmamıştım.Küstah.
İrem-Neden geldin?
Doruk-Hesap sormaya.. falan.
Sesi kesikleşmişti.Uyukluyordu.Ne halt ediyordu bu?Karşısına oturdum.Kapının açık kaldığını ancak fark etmiştim.Ona gitmesini söyleyecektim ancak bir parçam gitmesini istemiyordu.Sakinken gayet… sevimliydi.Onu izliyordum.Gözlerini açtı.Bana baktı.Öyle dalmışım ki hemen toparlandım.Ayağa kalktım.
İrem-Hadi git.
Toparlanıp ayağa kalktı.Saçlarını karıştırıyordu.Başını iki elinin arasına alıyor, gözlerini sımsıkı kapatıp öylece dikeliyor sonra tekrar hareketleniyordu.Kapıya yöneldi tam çıkarken duraksadı ardından kapıyı kapattı.Ne yaptığını anlayamamıştım.Kapıya sırtını dayayıp kollarını birbirine kenetledi.
Doruk-Bir daha düello istiyorum.Bu sefer ben yeneceğim.
Kahkahayı basmıştım.
İrem-Seninle bir daha düello yapmayacağım.
Doruk-Yani.. bitti mi?Bir daha görüşmemiz gerekmeyecek öyleyse.Arkadaşın da değilim sonuçta.
Şaşkın şaşkın ne diyor bu diye bakıyordum.Hiç böyle düşünmemiştim.Onun için düellolarımız görüşebilmemiz için bir yol muydu?Bu düşüncelerden kurtulmam gerekiyordu.Kapıyı açmak için onu iteledim.
İrem-Hadi çık dışarı.
Kapıyı kapattı ve beni kapıya dayadı.Sağ eli kulak hizamda kapıya dayanıyordu.Çok yakındı.
Doruk-Arkadaş olmasak bile belki..?
Yakınlaştı.Kalbim çok hızlı atıyordu.Bir süre öylece bekledi.Daha sonra geri çekildi.
Doruk-Napıyorum ben?Özür dilerim İrem.Böyle davranmamam gerekirdi.Kendimi.. iyi hissetmiyorum.
Sürekli etrafa göz gezdiriyor, eliyle saçlarını karıştırıyordu.Bir gariplik olduğu kesindi.Çıkıp gitti.O gittikten sonra kapıyı kapatıp tekrar sırtımı yasladım.Kalbim hala küt küt atıyordu.Ne yapacağımı bilemiyordum.Ondan nefret ediyordum, etmeliydim ama niye bu kadar heyecanlanmıştım? Ne olduğunu anlayamamıştım.Koltuğun üstündeki ayıcığa baktım.Ayıcığı kollarıma alıp koltuğa uzandım.Oracıkta uyuyakalmışım.
Merve-Doruğun burada ne işi var?
Anıl-Doruk kalk.Doruk iyi misin??Doruk!
Dışarıdan sesler geliyordu.Kalkmıştım.Gözlerimi ovuşturuyordum.Kapıyı açtım ve yerde boylu boyunca uzanmış Doruku gördüm.Sanırım baygındı.Gözlerim faltaşı gibi açılmıştı.Merveyle Anıl onu uyandırmak için uğraşıyordu ama çabaları boşaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nigrum Praeceps: Gerçekler
Ficción GeneralBir yalanın içindeyiz.Unutma Su.Büyü bir batıl inançtır...