Büyük salonu dolduran kemik kıtırtısı ve çığlık sesleri kulağımı tırmalıyordu.Birinin böyle acı çekmesinden hiç haz etmesem de yapabileceğim bir şey yoktu. Kız daha fazla dayanamayacaktı.Parmaklıkların ardından onu izliyordum.Yüzümü bir atkıyla sarmıştım.Onun beni tanımasını istemiyordum.Bu kız bir süreliğine de olsa arkadaşım olmuştu ve onun beni bu pisliğin içinde görmesini istemiyordum.
X-Uyuşturucu vermemi ister misin?
Kız-Ha..yır!!
Yerde oturmuş bir yandan ağlıyor bir yandan bununla başa çıkmaya çalışıyordu.Onun için tek yapabileceğim bilincini uyuşturmaktı.Bunu izlemekten nefret ediyordum.Acele etmesi için Daevayla kontak kurdum.
X-Kayra…
Ağzımdan kaçırmıştım.Bir anlığıma yüzüme baktı ardından tekrar çığlığı bastı.Gözlerimi ondan kaçırdım.Gövdesinin iki büklüm olduğunu görmek hoşuma gitmiyordu.Derin derin nefes alıyordu.Yutkundu.
Kız-Poyraz?
Beni tanımıştı.
***
Tepsimi alıp boş bir masaya oturdum.İremleri görmüştüm ama yanlarına gitmeye çekiniyordum.Kayrayla yaptığım… kabul edilebilir bir şey değildi.Ancak Kayra okuldan ayrıldığında aramızda hiç sorun yoktu.Onu görünce heyecanlanmıştım.
Kayra-Doruk, oturabilir miyim?
Doruk-Kayra?Otur.
Okuldan ayrılışının sebebinin dünyadaki ailesinden birinin vefat etmesi olduğunu söylemişti.Ne kadar doğruydu bilmiyorum ama fazla sorgulamamıştık.Suya bakış attım.Bize bakıyordu.Sadece o değil masadaki herkes bize bakıyordu.İremle göz göze geldik.Gözlerimi kaçırdım.Kayranın burada olmasından rahatsızlık duymuştum.Bunun üstüne çok düşünmüştüm.Kayrayla birlikteliğimi devam ettirmek istemiyordum.
Kayra-Benim yokluğumda neler olmuş öyle.Bir baktım başka okuldayız.
Doruk-Evet, o kısım biraz karışık.
Kayra-Konu hakkında bir bilgin var mı?
Gözlerini bana kitlemiş bakıyordu.Kafasını sürekli sağa sola eğiyordu.Üstünde bir tuhaflık vardı.
Doruk-Hayır, rehberler ne anlattıysa onu biliyorum.
Anlatmak istemiyordum.
Gözlerini benden ayırmadı.
Kayra-Yalan söylüyorsun.
Şaşırmıştım.
Doruk-Bunu nerden çıkardın?
Bir anda dikkatini üzerimden çekti ve yemeğine yöneldi.Çatal bıçağı çok seri ve narin hareketlerle kullanıyordu.Et parçasını düzgünce kesip yiyordu.Kayradaki bu ufak farklılıklar beni çok rahatsız etmişti.Hakkında şüphelerim vardı.Hareketlerini takip etmeye başladım.
Kayra-Neden bana öyle bakıyorsun?
Doruk-Hiç..hiç bir şey yok.
Yemeğime yöneldim.
Kayra-Şuradaki kız..adı sanırım İremdi.Sana bir ilgisi mi var?Durmadan buraya bakıyor da.
Yutkundum.
Doruk-Sanmıyorum.Açıkçası sen habersiz çekip gittiğinden beri hoşlandığım tek kız İrem ancak o bana hiç karşılık vermedi.Bende bitirdim.
Kayra-Benden sonra birini mi sevdin sen?Doruk.. sen böyle biri miydin?!
Kaşlarını çatmıştı.Ben ne diyeceğimi bilemiyordum.İçimi dökmekte karar kıldım.Sinirlenmiştim.
Doruk-Sen beni geride bıraktın.Gittiğin günden beri senin nerede olduğunu bulmaya çalıştım ancak hiçbir ize rastlamadım.Ne rehberler ne müdürümüz hiçbiri bir şey bilmiyor.Sen bana haber verme gereği bile duymadın.
Göz bebekleri büyümüştü.Yüksek sesle bağırmış olmalıyım ki bahçede bir sessizlik oluşmuştu.Gözlerini kapattı.Parmaklarını şakaklarına koydu.Bana cevap vermiyordu.Cevap vermemesi beni geriyordu.Herkes merakla bize bakıyordu.Ayağa kalktım onu kolundan tuttuğum gibi sürüklemeye başladım.İnsanların olmadığı bir mekan arıyordum.Nihayet sessiz bir yer bulduğumda konuşmak için onunla göz kontağı kurdum.
Doruk-Açıklama bekliyorum?
Kayra yere baktı ve tekrar bana baktı.Kafasını iki yöne eğip durmaya devam ediyordu.Parmaklarını omzumda gezdiriyor etrafımda dönüyordu.Bu bir erkek için rahatsız edici bir durumdu.Daha çok.. baştan çıkarıcıydı.
Kayra-Ben buradayım.Beni özlemedin mi?
Yutkundum.Cevap vermedim.Önümde durdu ve ellerimi tuttu.Sinirliydim.Duruşumu koruyordum.
Doruk-Evet özledim ama artık seni sevmediğime eminim.
Ellerimi çektim.
Doruk-Sende bir tuhaflık var, Kayra.Sen böyle davranmazdın.
Yanından geçip gitmek istiyordum ancak beni bileğimden tutup duvara yapıştırdı.Üstümde bir ağırlık vardı.Bilincim silikleşiyordu.
Kayra-Seni uyarıyorum.Burada olduğumu senden başka kimse hatırlamayacak.Okulunuza döndüğünüzde orada olup bitenden uzak duracaksın.Canını yakarım.
Gülümsüyordu.Beni dudaklarımdan öptü ve bir anda ortadan kayboldu.Onun Kayra olmadığını anlamam gereğinden fazla sürmüştü.O Daevaydı.
***
Evden çıkmıştım.Merveye bir sürprizim vardı.Etrafta ona bakınıyordum.Arkamdan komik bir ses tonuyla biri seslendi.
Merve-Anıl!
Gülümseyip aynı şekilde karşılık verdim.
Anıl-Merve!
Gülüştük.
Anıl-Seni bir yere götüreceğim.
Merve-Nereye?
Anıl-Tavuk dürüm yemeye.
Merve-Pardon?
Gülüyordu ancak yüzünü buruşturmuştu.Bu dünyadaki hayatımızda karşılaştığımız bir espriydi.Tabii şimdi fakirlik bize bir şey ifade etmiyordu.Canımız ne isterse ona sahip oluyorduk.
Anıl-Gülsene espri yaptım.
Merve bana tuhaf tuhaf bakıyordu.Kızı kendimden soğutuyordum.Gülümsedim.Ufak birkaç tatlı bakış attım.Merve her bunu yaptığımda utanıyordu.Bununla mutlu olmam iyi bir şey mi bilmiyordum ama beni sevdiğini hissettiriyordu.Elinden tutup kendime doğru çektim.Gıdıklıyordum.
Anıl-Gülsene be!
Merve kahkahalara boğulmuştu.Öksürmeye başladığı sırada bunu yapmayı kestim.
Merve-Do..DORUK!!
Gösterdiği yöne baktım.Doruk yere oturup duvara yaslanmış, göğüs kafesini tutuyordu.Kesik kesik nefes alıyordu.Vücudunda morluklar vardı.Hemen yanına koştuk.Onunla konuşmaya çalışıyorduk ancak bizi duyamıyordu.
Doruk-Daev..dae…
Ne dediğini anlayamıyorduk.Kalp atışlarını kontrol ettim.Hızlı ve kesik bir şekilde iki kez nefes alıyor tek seferde nefes veriyordu.Durumu iyi değildi.
Anıl-Merve çabuk yardım edebilecek birilerini bul!
Doruğun kalp atışlarını takip ediyordum.Bir anlığına kalbi durdu.Onu iyileştirmek için bütün büyü gücümü kullandım.Kalbi tekrar atıyordu ancak kafamın içinde çığlık sesleri duymuştum.Kalbi mühürlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nigrum Praeceps: Gerçekler
General FictionBir yalanın içindeyiz.Unutma Su.Büyü bir batıl inançtır...