Koridorlar inliyor, gürültüden duvarlar titriyordu. İki kardeşin, Sirius ve Regulus'un, kavgası evin dört bir yanından duyuluyordu. Etaminiyle uğraşmayı kesen Walburga öfkesine hakim olmak istercesine iç geçirdi "Bu ne terbiyesizlik! Evi başımıza indirecekler sanki." Orion da işini gücünü bırakmış, oğlanlara kulak vermişti "Müdahale etmeli miyiz?" Kapının çarpılma sesi duyulunca Orion yukarı öyle hızlı çıktı ki sanki cisimlenmişti.
"Hey!" Sahip olduğu otorite, sesine de yansımıştı. Çocuklar susunca devam etti "Ahırda mı yaşıyorsunuz? Bu ne gürültü?" Sirius gözleriyle işaret ederek "Neden gözde oğluna sormuyorsun?" diye çıkıştı. Orion kapıyı açmaya çalıştı ama kapı içeriden kilitlenmişti Regulus kapıyı aç! Derhal!" Bu kez Sirius'a baktı "Bu kapı neden kilitlendi?"
"Çünkü o içerideki aptalın benimle yüz yüze konuşacak götü yok da ondan." Tokat, Sirius'un suratına hiç beklemediği yerden çarptı. Walburga; baba oğlun arasından geçti "Ağzını topla! Kardeşin hakkında düzgün konuşacaksın! O ne idüğü belirsiz arkadaşlarının ağzını da bu evde kullanamazsın." Bu sefer kapıyı kendisi çaldı "Regulus, kapı... Tekrar söyletme." Sessizlik oldu ve bu sessizliği, kapının açılma sesi bozdu. Walburga tebessüm etti "İşte böyle! Şimdi ikinizden biri, ne olduğunu anlatacak mı?"
Regulus'un "Arkadaşlarına sürekli olarak ailemiz hakkında yakınıp duruyor." demesiyle Sirius ona tekrar bağırdı "Benim hayatım seni ne ilgilendiriyor?" Walburga, Sirius'a doğru dönerek ona parmağını salladı "Bana bak! Ne bu kabadayı havaları? O sesinin tonunu ayarlayacaksın, Sirius! Beni anlıyor musun?"
Sirius, annesine cevap vermedi ama Regulus, ağabeyine cevabını verdi "O boş hayatın tabii ki beni ilgilendirmiyor. Yaptığın tek şey hiçbir zorluk çekmeden, sadece söylenmek, şikayet etmek. Hayatın o kadar kolay ki..." Sirius gözlerini patlattı "Ha benim hayatım kolay, öyle mi? Sürekli, suçlu olmadığım zamanlarda bile, azar işiten benim. Favori çocuk olduğun için tüm ilgi senin üzerindeyken, istenmeyen üvey evlat gibi kenara itilen de benim. Biliyor musun bilmiyorum ama aldığım harçlık bile senden az. Şimdi söylesene, kimin hayatı daha kolaymış... SENİN!"
"Böyle bir ailen olduğu için mutlu olman gerekirken, şikayet etmeseydin sen de... Ama böylesi işine gelmiyor tabii. Sorumluluklarından kaçmak daha iyi, değil mi? Kolaya alışmışsın ne de olsa." Canı sıkılan Orion "Pekala, bu kadar yeter!" diyerek müdahale etti "İkiniz de hemen yataklarınıza gidiyorsunuz! Yarın okula başlayacaksınız, yaptığınız rezilliğe bakın!.. Gıkınızı duymayacağım!" Regulus göz devirerek "İyi!" derken odasına yürüdü. Sirius da babasının itelemesiyle, zorla odasına girdi.
Gece boyunca ikisinin de aklında tek bir şey vardı: Kardeşinin hayatının ne kadar kolay olduğu. Uykuya da bu düşünceyle teslim oldular. Uykuları sırasında huzursuzdu ikisi de. Sürekli boğuluyormuş gibi hissederken bir yandan da düzensiz bir şekilde soğuyup ısınan bedenlerini onları rahatsız etmeyecek konuma getirmeye çalışıyorlardı.
Sabah ise ilk uyanan Sirius oldu. Gün ışığı daha yeni yeni girmeye başlamıştı odasına. Tavana bakarken ofladı sonra da yatağında oturur pozisyon aldı. İşte o anda kafası karıştı çünkü yeni güne Regulus'un odasına uyanmıştı. Etrafına bakındı. Regulus'un sandığı, Regulus'un Slytherin cübbesi, Regulus için alınan dördüncü sınıf kitapları, Regulus'un Quidditch süpürgesi. Sahiden de Regulus'un odasıydı burası. Oysa ki akşam kendi odasında uyuduğundan emindi. Kafasını kaşıyarak kardeşinin odasından çıktı.
Kendi odasına geçtiğinde ise nutku tutuldu çünkü kendisi yatakta yatmaktaydı. Bu korkunç bir şaka olmalıydı ya da kabus. Kendisinin kim olduğuna bakmak için ayna karşısına geçtiğinde bağırdı "Hasiktir! Hayır!" Kardeşinin bedenindeydi "Ben Regulus'un bedenindeki Sirius isem, o da... Regulus?" Adını duyan Regulus kıpırdandı, gözlerini ovaladı, uykusundan yavaşça ayrıldı. Gözleri açıldı ama ne açılmak. Resmen fal taşıydı. Hızla yattığı yerden fırlayarak hızlı hızlı soludu.
"Regulus, sakin ol!" dedi Sirius usulca "Benim, Sirius." Regulus başını iki yana salladı "Hayır, sen bensin. Şaka mı bu?" Sirius gözlerini kırpıştırdı "Ne tesadüf! Sen de bensin. Ne şakası, Tanrı aşkına! Şaka yapmak istesem, sen mi olurdum?" Regulus sakinleşemiyordu "Neler oluyor?" Sirius onu kolundan tutup çekerek ayna karşısına geçirdi "Bu oluyor." Regulus, Sirius'un bu bağlamda kendi yanağına dokundu "Bu nasıl olmuş olabilir?" Sirius ağlamak üzereydi "Bilmiyorum ama her nasılsa birbirimizin bedenine hapsolduk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Easy? | Black Brothers
FanfictionBirbirlerinin hayatının çok kolay olduğunu düşünen Sirius ve Regulus, kolay gördükleri hayatı yaşamaya mahkum olurlar. --- Freaky Friday filminden ilham alınmıştır. BAŞLANGIÇ TARİHİ: 5 Kasım 2019 FİNAL TARİHİ: 9 Nisan 2020