"Bu konuyla ilgili çalışmalarınız ne durumda? Neden bu durumda olduğunuz ve bunu nasıl çözeceğiniz konusunda ne kadar ilerleme kaydettiniz?" James; Sirius ve Regulus'un durumunu anlamakta zorluk çekiyordu. Sirius ve Regulus birbirlerine bakarak "Hiç." diye yanıtladılar.
Sirius, James'e baktı "Akşam tartışıyorduk. Sonra ertesi gün bir bakmışız birbirimizin bedenindeyiz. Annemle babama söyleyemedik, öğretmenlere söylemekten de çekindik. Hatta size de söyleyip söylememe konusunda kararsız kalmıştık ama Regulus hakkımızdaki her şeyi öğrenince, bunu bilmeniz gerektiğini anladık."
"Bunu sise biz söylemeden siz fark edersiniz diye düşünmüştüm." diye itiraf etti Regulus "Sirius gibi davranmıyorum, sizinle onun gibi konuşmuyorum ve hatta onun asasını bile kullanmıyorum. Bir süre önce asalarımızın sadakatsizliğine uğrayınca değiş tokuş ettik."
James dudak büktü "Bilmiyorum, Regulus. Belki çok dalgındık da fark etmedik, belki de fark ettik ama kafamızda sürekli bir şeyler olduğu için farkındalığımızın farkına varamadık. Belki de Sirius'un hasta olduğunu düşünmüş bile olabiliriz. Hem sen de öğrendin, Mary MacDonald'dan hiç hoşlanmıyorum. Sirius'un keyfini kaçırdığını düşündüğüm için üstüne gelmemiş olabilirim."
"Şu anki sorunumuz James, Remus ve Peter'ın beni tanıyıp tanımaması değil." diye atıldı Sirius "Buradaki tek sorunumuz birbirimizin bedeninde esir olmamız. Hep birlikte düşünüp, çalışırsak ortada sorun morun kalmayacak. Önce kütüphanede araştırma yaparız hatta gerekirse yasak bölüme bile gireriz."
Akşam beşinci sınıf Gryffindor erkeklerinin yatakhanesinin içi kitaplardan dağ olmuştu. James görünmezlik peleriniyle Regulus'un bedenindeki Sirius'u da içeri sokmayı başarmıştı. Remus adımı yatakhaneye atar atmaz gözlerini patlattı "Tanrım, burada neler oluyor?" James yığınların arasından ellerini çıkardı "Araştırma yapıyoruz."
"Sizi çalışırken görmek ne hoş." Remus çantasını yatağına bıraktıktan sonra kitaplara baktı "Bayağı önemli bir şey olmalı." Regulus'a el salladı "Sirius'u çalışırken göreceğime ölsem inanmazdım." James yığınların arasından çıkıp kollarını kitaplara, elini de yanağına yasladı "Bu biraz şaşırtıcı olacak ama o Sirius değil. Sirius şu yığınların arasında bir yerlerde olmalı."
"Buradayım!" diyen Sirius yerini belli etti. Remus, Regulus'un bedenindeki Sirius'a baktı "Sen burada olmamalısın, Regulus! Kendi binan dışındaki binaların Ortak Salonlarına ve yatakhanelerine giremezsin. Kurallar açıkça belirtiyor bunu." James omuz silkti "Kuralları boş ver de bana kulak ver. Sirius ve Regulus bir şekilde lanetlenmişler. Biz de bunu çözmeye çalışıyoruz."
"Lanetlenmişler mi? Nasıl lanetlenmişler?" Remus meraklanmış, yatağına oturmuştu. Regulus "Özet geçeceğim." dedi "Ben Sirius'un, Sirius da benim bedenimde hapsoldu. Yani ben Sirius gibi görünen Regulus'um. O da benim gibi görünen Sirius. Nasıl oldu bilmiyoruz. Sabah bir uyandık böyleydi. Yani bir eylül sabahı uyandığımızda... Size söylememiz biraz zaman aldı."
"Neden öğretmenlere söylemediniz? Hem belki hemen bu durumu çözerlerdi ve birbirinizin bedeninde aylar geçirmek zorunda kalmazdınız." Sirius "Biz bunu kendimize zor anlattık." diye yanıtladı "Öğretmenler bize inanmaz daha da kötüsü, deli muamelesi görürüz diye korktuk. Hala öğretmenlerle konuşmak istemediğimiz doğrudur."
Remus saatini kontrol etti "Sınıf Başkanları ortalığı ayağa kaldırmadan önce Regulus'un yani Sirius'un... Sirius, ah hayır, Regulus gibi görünen Sirius'un yatakhanesine gitmesi gerekiyor. Birazdan ışıklar söndürülecek. Yatağında olmadığı anlaşılırsa... Kuralları biliyorsunuz, beni konuşturmayın."
Sirius ayağa kalktı "Gitsem iyi olur. Bir de başımıza kayıp Regulus Black belası gelmesin." Çantasına dört beş tane kitap attı "Belki yatakhanede ya da sabah erkenden kalkabilirsem bir bakma fırsatım olur." James ona görünmezlik pelerinini attı "İyi geceler, dostum!" Sirius aylar sonra ilk kez gördüğü Gryffindor yatakhanesinden duvarlarını okşayarak ayrıldı.
"Siz de bugünlük ara verin artık." dedi Remus, kavga çıkarmaktan uzak, yapıcı bir tavırla "Gözleriniz kan çanağına dönmüş." James elindeki kitabı pat diye kapattı "Dinlensek iyi olur. Sabah altı gibi kalkar, kahvaltıya kadar biraz daha bakarız. Sonra da derse gideriz zaten." Remus başıyla onayladı "Bu arada, Peter nerede?"
"Orada." diye yanıtladı Regulus, direkt karşıya bakarak. Peter kitapların arasına uzanmış, rahatsız bir pozisyonda horul horul uyuyordu. Onu yatağına taşıdıktan sonra onlar da kendi yataklarına geçtiler. Bir ilk gecesinde bir de bu gece Regulus, Gryffindor yatakhanesinde bir yabancı olduğunu iliklerine kadar hissediyordu.
Kendiyle savaşarak uykuya daldığında saat iki buçuğa yaklaşıyordu. Dalmasıyla da rüya görmeye başlaması bir oldu. Rüyalarının hoş olduğu söylenemezdi. Yine kendisiyle boğuştuğu bir gece geçiriyordu. Bu Sirius için farklı sayılmazdı. O da kabuslar görüyor, ter içinde uykusundan uyanıyordu.
Aynı anda birbirlerinin sesini duydular ve ikisi de gizemli bir tonlamayla aynı şeyi tekrar edip duruyordu: Kabul et! Uyandıklarında ses kesiliyor, bir dahaki uyku anına kadar sabırla bekliyordu.
En sonunda Sirius, uykusunun arasında onunla konuşan kardeşiyle iletişim kurmayı başardı. Kafasında susmak bilmeyen ses "Kabul et!" dediğinde, bilincini kazanmış bir şey "Neyi kabul edeyim?" diye sordu. Regulus'un sesi ona cevap vermedi ve gece boyunca aynı şeyi durmadan tekrarladı: Kabul et!
![](https://img.wattpad.com/cover/205120750-288-k932587.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Easy? | Black Brothers
FanfictionBirbirlerinin hayatının çok kolay olduğunu düşünen Sirius ve Regulus, kolay gördükleri hayatı yaşamaya mahkum olurlar. --- Freaky Friday filminden ilham alınmıştır. BAŞLANGIÇ TARİHİ: 5 Kasım 2019 FİNAL TARİHİ: 9 Nisan 2020