Zamanın bu kadar hızlı geçmesi şaşıralacak şeydi. Jessica, Avengers Kulesinde Bucky ve Sam ile uğraşıyordu. En son ikisinin üzerine yastık atmasıyla ikisi de onu kovalamaya başlamışlardı. Wanda ise onları izleyip gülüyordu. Steve ne yaptığı meçhuldu sn zamanlarda iyice donuklaşmıştı. Tony ise bilirsiniz bir şeylerle uğraşıyordu.Diğerleri göreve çıkmıştı birkaç saate gelirlerdi.
"Yapmayın - gülme sesleri - öldüreceğim sizi."
Jessica'dan uzaklaştıklarında içeri Steve geldi ve Steve'in arakasına saklandılar.Jess, Steve'e birkaç saniye baktıktan sonra gözlerini kaçırdı nedensiz bir şekilde utanmıştı. Wanda'nın yanına giderken Sam ve Bucky'e orta parmağını kaldırdı.Bucky gülerek konuştu.
"Elimize hakim olalım hanımefendi. Çok ayıp oluyor."
Wanda, Jessica'yı kolundan sürükleyerek yukarı kata çıkardı.Jessica'nın odasına girdiklerinde Wanda heyecanla konuşmaya başladı.
"Hadi dışarı çıkalım!"
Wanda hemen dolabı açarak kıyafet aramaya başladı.
"Wanda ben kıyafetlerimle gayet mutluyum. Ve hayır lütfen şu saçma şeyi çek gözümün önünden.Hayır anlamıyorum niye?"
Hafifçe öksürerek kapıyı gösterdiğinde Jessica sihirle kapıyı açtı.Kapının tam önünde duran Sam ve Bucky'i gördüklerinde sinirle bağırdılar.
"Ne işiniz var burada?"
Sam, sinsice gülümseyerek içeri girdi.
"Wanda'ya katılmıyorum canım. Kıyafetine değil içine bakacak birisini bulmalısın kendine."
Kaşları daha da çatıldı.
"Ne demek istiyorsunuz? Dışarı çıkıp koca mı arıyım bir de şey diye sorayım mı? ' Pardon ama kadınların içine mi dışına mı bakıyorsunuz? ' mu diyim? Adam gay çıksa ne yapacağım acaba salaksınız var ya"
Bucky ve Sam birbirlerine bakıp üflediler.
"Dışarı çıkıp aramana gerek yok zaten burada da var."
Wanda azıcık susun bakışından atarak ikisini odadan çıkarttı.
"Wanda sende mi böyle düşünüyorsun?"
Wanda gözlerini Jessica'dan kaçırarak duvardaki Taylor Swift posterine baktı. Jessica zorla duvara yapıştırmıştı. Binadaki herkes görünce saçma bulmuştu falan ama hepside kadının şarkılarını dinliyorlardı. Özellikle Wanda ne zaman Taylor'ı dinlese hayallere dalardı ve genelde Natasha'yı görürdü. Neyse bu okuyucular ve Wanda arasında bir sır umarım hiçbiriniz Natasha'ya bunu söylemezsiniz. Wanda ve ben bunu umuyoruz.Neyse gerçekliğe dönelim.
"Yani aslında haklılar ama sadece o yok başka insanlarda dışarıda yüzlerce insan var ve sen kendinden emin olana kadar da var olacaklar .... emin olduktan sonra da orada olacaklar."
Wanda gözleri dolu bir şekilde yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledi sonra arkasını dönüp konuştu.
"Hadi ama hazırlan ve çıkalım."
Jessica Wanda'ya sarılıp üstünü değiştirdi . Altına siyah eşofmanını ve üstüne dama desenli sweatini giydi ve saçını tarayıp dudak nemlendiricisini sürüp sırt çantasını alıp odasından çıktı. Salona giderken telefonundan şarkı açmıştı falan filan. Koltuklardan herhangi birine oturup Wanda yaklaşık 3000 saat süren hazırlanmasını beklemeye başladı.
Gözü koltukta oturan Steve'e kaydı.Fazla üzgün görünüyordu ve bu durum Jessica'nın moralini bozmuştu.Ani bir kararla Steve'in yanına geçti.Steve kafasını yavaşça kaldırıp ona baktı ve baktı ve baktı.....
"Bir aydır hiçbir şey yapmıyorsun Steve moralin çok bozuk izlediğin seni güldüren ama kimseyi güldürmeyen filmlerine bile gülmüyorsun. Bizi geçtim Bucky ile bile konuşmuyorsun.Bana anlatabilirsin kimseye söylemeyeceğime dair söz veriyorum."
Steve derin bir nefes alarak Jess'e döndü.
"O...o geçen ay hastaneye kaldırıldı ve durumu çok kritik.Ve ben ona bir şey olmasını istemiyorum benim ona olan bir sözüm var."
Gözünden düşen birkaç damlayı silerek devam etti.
"B...ben ona bir şey olmasından korkuyorum."
Jess bir anlık içgüdüyle Steve'e sarıldı.Ve onun saçlarının mükemmel limon kokusunu içine çekti.
******************************************************
Yazarcığınız size bölüm attı.
Neden bölüm atmıyorsun diyecekler için bu sene lgs'ye gireceğim ve hikaye yazmak için zamanım olmuyor. Zaten telefonum elimen alındı ve bende tek boş günüm olan cuma günü yazabiliyorum.Neyse sizi seviyorum ve lütfen vote atın.
Görüşürüüüüüüüüüüüüzzzzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Power-Jessica Riddle
Fanfic"Baba....." Bu sözler adamı daha çok etkilemişti.Kızı da aynı şekilde.Kız ilk defa bu kelimeyi kullanmıştı.Bu kelimenin nasıl söylendiğini bile bilmiyordu çıkmıştı işte ağzından bir kere.Tutamadığı göz yaşlarını kapatıp açtığında birer birer yere dü...