"Rose! Unni seni çok özledim."
Jennie saçlarını yeniden pembeye boyatmış kıza baktı. 3 ayda fazlasıyla değişmişti ve daha güzel olmuştu. Yanında Lisa ile aynı bakışları atan kadına kaşlarını çatarak bakmaya çalışsa da pek başarılı olduğu söylenemezdi.
Bu Jennie'yi asla sinirli gösteremiyordu. Rose ile kuyruklarını sallayarak birbirlerine sarılmaları son bulmuştu ve iki kadının sinirli bakışlarıyla karşılaşmışlardı.
Jisoo meleze kötü kötü bakarak kızının belinden tutarak kendine çekti. Ona aitti. Başkasına sarılmasına izin vermezdi ama Rose'yi alırken arkadaşı için ne kadar ağladığını biliyordu.
Onlar dünyanın en güzel melezleriydi. Rose sinirle kadına bakarak belinde duran sıkı elleri indirdi ve Jennie'ye yürüdü. Arkadaşıyla baş başa kalmak istiyordu ve yolda onunla konuşmuştu.
Onu herkesten kıskanabilirdi ama en yakın arkadaşından asla.
"Arkadaşımla başbaşa kalacağız ve siz"
Jisoo'ya ve sinirle ona bakan Ceo'yu göstererek dişlerini dilinde gezdirdi. Siyah saçlı kadından gelen iç çekme sesiyle gülmemek için devam etti.
"Bu odada kalıp o sıkıcı işlerinizden konuşun."
Rose diğer meleze göre her zaman daha yaramaz ve daha açık sözlüydü. Jennie sakindi fakat aynısını pembe saçlı melez için söylemek mümkün değildi.
Arkadaşıyla el ele hayatında gördüğü en büyük salondan çıkıp Ceo'nun ona hazırladığı odaya girdiğinde kıkırdadı. Jisoo arkadaşıyla çok uğraşıyor olmalıydı.
Gözlerini büyütüp çığlık atan kediye döndü.
"TANRIM! BİZ! DÜNYANIN! EN GÜZEL! İKİ KADINI! TARAFINDAN! SAHİPLENİLDİK Mİ?"
Ne dediğini fark ederek ağzını hızla kapattı. Jisoo bunu duyup odaya her an dalabilir ve arkadaşını önemsemeden onu öpebilirdi. Şimdiden küçük melezi korkutmak istemezdi.
Jennie mırıldandı.
"Hiç de bile. Bu kadın çok sinirli ve çok soğuk. Ama güzel kokuyor. Ve herkese bağırıyor ama ne dersem yapıyor."
Rose gözlerini büyüttü. Kıkırdamasına engel olamamıştı çünkü az önce küçük arkadaşı ağzından bir şey kaçırmıştı. Onun bu kadar hızlı birini sevmesi mümkün değildi ama etkileyici Ceo bunu sadece 1 günde başarmıştı.
Pekala.
"Hey gel ve yanıma otur da sana dünyanın en zor kadınıyla nasıl uğraşman gerektiği hakkında bir kaç şey söyleye-"
Küçük melez onu böldü. Onunla nasıl uğraşması gerektiğini sonra konuşabilirdi. Bu yanındaki siyah saçlı ve etrafa sürekli kötü bakışlar atan kadına neden öyle bakıyordu? Şey gibi... Dünyanın en güzel sütü?
"Sen neden o kadına öyle bakıyorsun Rose? Yoksa?"
Rose utançla kafasını yana çevirdi. Jennie bunu kaldırabilir miydi bilmiyordu ama öğrenmesi lazımdı. En baştan.
"Ş-şey işte bilirsin biz.. Hey o dünyanın en güzel şeyi ve ben onu kendime aşık ettim. Ve uh bilirsin"
Boynunu gösterdiğinde Jennie'nin ağzından kopan çığlıkla hızla açılan kapıya döndü. Kapıyı bu kadar sert açıp anında odaya giren kişiyle şaşkına dönmüştü.
Neyi yani? Hey şu buzdolabı ve ben her şeyin tanrısıyım gibi gözüken kadın neden Jennie için endişeliymiş gibi bakıyordu? İlk defa bu kadının gözlerinde bir şeyler görmüştü. Bu kadının duygusuz olduğuna emindi. Tamam Jisoo'da onu ilk aldığında bir soğutucuydu ama Lalisa farklıydı.
O kesinlikle en güzellerine sahipti.
"İyi misin?"
Jennie'yi durmadan kontrol eden kadına kaşlarını kaldırıp donmuş bir şekilde bakarken yanında duran siyah saçlı kadın ona fısıldamıştı.
"Anlaşılan senin şu kedi onu etkilemiş."
Rose gülümsedi. Küçük melezinin etkilemeyeceği kimse yoktu zaten.
"İ-iyiyim sadece"
Jennie'den gelen sesle pembe saçlı uyarıcı bakışını attı. Kimsenin bilmesine gerek yoktu. Daha fazla utanmak istemiyordu.
Ceo sinirle Jisoo'ya bakarken kaşlarını kaldırmış ve odadan çıkmaları için baş hareketi yapmıştı. Kedisinin neye bu kadar korktuğunu bilmek istiyordu.
"Anlaşılan biz konuşamayacağız bugün. Jisoo beni yarın buraya getirir misin işe giderken? Siz ikiniz gelene kadar arkadaşımla konuşacağım."
Jisoo kafasını salladı. Eğer Rose ile gece aynı yatakta yatmak istiyorsa kesinlikle kabul etmeliydi çünkü kedisini özlemişti. Pembe saçlı olan çıkmak üzereyken bir şey hatırlamış gibi kıkırdayarak küçük melezin yanına ilerledi.
Kulağına yaklaşarak ona kötü kötü bakan ve kıskandığına emin olduğu kadının duymayacağına emin olarak fısıldadı.
"Ve unutmadan,"
Jennie meraklıydı.
"Ona babacık de, hoşuna gideceğine eminim."
Rose emindi bu ikisi dünyanın en ateşli çifti olacaktı ve Jennie ünlü 'Bayan Ben Hiçbir Boktan Etkilenmiyorum ve Hepinizi Bir Bakışımla Beceririm' Ceo'yu etkilemişti.
Kesinlikle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
catgirl || jenlisa
Short Story"Rahat dur." Muhtemelen herkesi etkileyecek ve baştan çıkaracak ses tüm odayı doldurduğunda, Jennie gözlerini kapadı. Olduğu yeri sevdiğine kesinlikle emindi. Burası onu güvende hissettiriyordu. Siktir, bazen de cennette. Dünyadaki tüm erkeklerin ha...