catgirl || jenlisa

19

Jennie

Hala siyahlığını umursamazca korurken ilk defa bu kadar boğuk ve tatmin olmuşçasına seksi bakan gözlerinin üstümde olduğunu bilmek garip şekilde heyecan vericiydi.

Onu ağzıma getirmek en son planladığım şey olsa bile mayhoş tadının damağımın derinliklerinde hala etkisini sürdürdüğünü biliyordum.

Gözleri etkisi altına yavaşça çekerken ona bir anlık cesaretle, sanki az önce onu sürmemişim gibi korkak bakışlarımla değmeye karar vermiştim.

Masada oturmuş daha on dakikanın ardından düzeltmediği saçları ve öylesine bağladığı kemerle Tanrıça gibiydi. Lalisa Manoban güzelliğine saatlerce ağlatabilecek tek kadındı  ben ise etkisinde süraatsiz bir yolculuktaydım.

Utangaç bakışlarım, dağılmış saçlarım ve kesinlikle odada hakim olan seks kokusu durduralamaz derecedeydi.

"Buraya gel güzelim."

Hala değişmeyen kaba ses tonu oturduğum koltuktan yavaşça dizlerimin çözülüp bir anda bayılarak yere düşmememi sağladığında topuklularımın sesi odadaydı.

Gözlerine bakarak Tanrı'dan ufacık istediğim şans ile karşısında dikildiğimde büyük ellerinin göbeğimi seksi şekilde hafifçe açan cropuma değerek tenimle temas etmesi ummadığım şeyler arasındaydı.

Bir anda sert elleri umursamazca beni kaslı bacaklarına çekerek ata biner gibi oturmamı sağladığında dudaklarında hoş duran kırmızı ruj renginin şuan elmacıklarımda olduğuna yemin edebilir durumdaydım. Utanmanın ve kızarmanın tam sırası gibi.

Gözleri beni öldürürcesine sakinlikte tüm yüzümü yavaşça taradığında dağılmış saçlarım ve onu emmekten ıslanmış dudaklarımla nasıl bir görüntümün olduğu merak konusuydu.

"O küçük ağzın kaç tane parmağımı alabilir bebeğim?"

Kısık ses tonu kalbimin atışını hızlandırdığında kucağında rahatsızca hareket etmemin dudaklarından derin ölmemi sağlayacak bir inleme çıkaracağını asla düşünmemiştim.

Lalisa Manoban'ın beni sadece bir oral ile bırakacağını düşünebilmek hayatımda yaptığım en büyük aptallıktı. Gözlerim büyük bir hazla yaladığı dudaklarında kısa bir süre durakladığında konuştu.

Durmaya asla niyeti yoktu.

Durmayacağından emindim.

"Jennie. Gözlerime bak ve az önce nasıl bir şey yaptığını gör."

Sözleri ok misali kulaklarıma değdiğinde yüzünün bana daha çok yaklaştığını hissetmem bakışlarımı gözlerine çevirmişti.

Siktir ve daha çok siktir ki ağlayacak duruma gelememek zordu. İlk defa kahverengilerinde duvarlarını az da olsa kenara çektiğini görmek bozguna uğramış hissettiriyordu.

Hayranlık dolu bakışları her gün her dakika insanların ona olan bakışlarından farksızdı. Şey gibiydi işte. Tapıyormuş gibi...

Elmacıklarıma gelen büyük elleri güvende hissettirdiğinde geriye attığım kafamla düşündüm. Bu halini onunla böyle şeyler yaşadıktan sonra bana göstermesi fazla kırıcıydı.

Kendimi teslim etmem ne kadar erken olacaktı emin değildim ama onun kendini açmasını beklemek zorundaydım.

Biz melezlerin doğuştan kurallarından bir tanesinin zaten sahibine umarsızca karşılık versin veya vermesin aşık olması kaçınılmazdı.

Gözlerine her baktığımda delicesine atan kalbim, dayak yemiş gibi sarsılan aklım ve ağlayacak kadar değer veriyor olmam her şeyi gösteriyordu.