BDBHŞ •12•

29 0 0
                                    

Odasına girdim Kerem'in. Ne aldıysam ne yaptıysam ona hepsi düzenli bir şekilde kitaplığının raflarında duruyordu. Çerçevelerde bakmaya kıyamadığım fotoğraflarımız vardı. Herhangi birini elime alıp yüzüne baktım Kerem'in. Nişandan sonra çektirdiğimiz fotoğraftı. İkimizde yüzüklerimizi gösteriyorduk. Keremin yüzünde en çok burnunu beğenirdim. Ucundan hafifçe öpmeye yeltendikçe sonunda hep ısırık izi olurdu. Üstelik fotoğraflardan birinde de Kerem'in yüzünü ısırdığım pozum vardı. Yüzünü her gördüğümde, sıralanıyordu gözyaşlarım. Dur durak bilmeden ıslanmaya devam ediyordu kirpiklerim. Nasıl bir acı ki bu ardından yıllar da geçse unutamıyordum hiçbir günü, hiçbir anıyı. Kavgalarımız bile aklımdan çıkmıyordu. Onu toprağa vereceğimi bilseydim asla onu üzmezdim diye yana yakına ağlardım her aklıma gelişinde. Keşke kıymet bilseydim o günleri diye dövünüyordum kendimce. Sonumuzun böyle yarıda kalacağını, sol yanımın yarım kalacağını bilmezdim oysa bilemezdim. Öyle bir histi ki bu; ne eksiliyordu, ne artıyordu. O gittiği gibi kalmıştı hayatım. Sırtım artık taşıdığım yüklerden ağırlaşmıştı. Yaşanacak en büyük acıyı tatmıştım. Çocukluğumu, iki gözümü, en hassas noktamı, sol yanımı kaybetmiştim. Geri gelmiyordu nitekim giden günlerim. Ağlamak, kendimi parçalamak çözüm değildi elbet ama insanın yaşadığı hayal kırıklığı da yaşamı elinden almasına sebebiyetti. Yüreğim en derinden yanıyordu alev alev. O alevde kavrulmuştum kavrulabildiğim kadar. Evet aslında şükretmem gereken çok olgu da vardı. Ailem hayattaydı. Sırtımdaki yükleri hafifletmek istiyorlardı ama ben evimi kaybetmiştim. Kerem benim evimdi...

Şimdi sığınacak bir evim bile yoktu. Sokakta kalmıştım. Yaşadığım hayal kırıklıklarının tarifi yoktu benim için.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 29, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BİR DUAYLA BAŞLADI HER ŞEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin