DAHA 16 (Ara Verildi)

Ken?

" Evet kuzen bu sabah ki  yalanın gerçeğini duymak istiyorum. Hemde hemen."

- Ne yalanı?

- Cidden mi Cansu ' Düştüm yarabandı yoktu bla bla bla' 

Sesimi benzetmeye çalışmıştı.

- Buna inanmalımıyım sence.

Yüzümü buruşturdum.

- Cihanerk-

- Seni ararken bizim markete sordum ve seni hiç görmemişler.

Kaşlarımı yukarı kaldırdım

- Belki-

- Doğruyu istiyorum Cansu.

Bersu meraklı gözlerle bizi izliyordu." Ne oluyor be"

İkisinede baktım anlatsam çok kızarlarmıydi ki?

- Bu gün az kalsın bir araba bana çarpıyordu.

Bersu "neee" diye cırladı. 

- Ya o kadar büyük değil diğer markete gidicektim birden fren sesi duymamala  yere düştüm. Sonra çocuk bana pansuman felan teklif edince tamam dedim-

Cihanerk hızlıca sözümü kesti.

- Bir saniye bir saniye çocuk? 18 miydi yani yeni mi ehliyet almıştı.

Yutkundum. Cihanerk'in gözlerinin içine baktım. 

- Lütfen 18 de diye inledi.

- Sanırım 16 yaşındaydı. Ve ehliyeti yoktu. diyip yüzümü buruşturdum.

Cihanerk ayağa fırlayıp bağırmaya başladı.

- Sen salak mısın? 16 yaşında ibnenin biri sana az kalsın çarpacakken yere düşüp kendini yaralıyorsun dizimi gösterip devam etti. Ve sapık ya da psikopat olabilecek ne idüğü belirsiz adamın arabasına binip gidiyorsun. Sonrada gelmiş bana yalan söylüyorsun. Sana birşeymi yaptı Cansu doğruyu söyle.

- Ne hayır çocuk çok korkmuştu. Ailesinin bilmesini felan istemiyordu. Bende yürüyemiyordum eğer eve gelseydim soru yağmuruna tutacaktınız ve büyük ihtimal çocuğu şikayet edecektiniz.

" Olması gerektiği gibi" diye söze atladı Bersu.

- Tamam özür dilerim gitmemeliydim. Ama çok korkmuştum. Ne yapacağımı bilmiyordum. 

Nefes alıp verdim. "Hangi siteydi bu" diye sordu Cihanerk. Siteyi gösterdim sinirle soludu. kutusundan bir sigara daha çıkardı. Bitirene kadar onu bekledik sonra eve gidip uyudum.

                                                                ***

"Hayır Cihanerk hayır hayır Bersuu yardım et. o yosunu uzak tutun benden" 

Ama Bersu bize gülmekle meşguldü. Sonra Cihanerk üzerime yosunu fırlattı. Bende denizin ortsında cırlarken kum altımdan kayıp düştüm. Ama tabiki peşimden Cihanerk'ide getirdim. Gülerek ayağa kalkıp ben üşüdüm çıkıyorum dedim. Sahile doğru yürümeye başladım denizden çıkınca şezlongumda güneş gözlüklü yakışıklı yüzündeki şımarık gülümsemeyle oturan sarışını farketmem uzun sürmedi. Telefonunu cebine koydukan sonra ayağa kalkıp havlumu uzattı. Havluyu vücuduma sardıktan sonra "burda ne işin var" diye sordum  Anıl'a.

- Aslında seni arıyordum.

Kaşlarımı kaldırıp " Neden?" tam cevap vaermek üzereyken Cihanerk'in Cansu diye seslenmesiyle kafamı denize çevirdim. Denizden çıkmak üzereydi. Yanımıza gelip havluyla saçlarını kuruladıktan sonra Anıl'a baktı.