Ön koltuğa cansu arka koltuğa rüya'la ben oturdum. Buse radyo'dan bi müzik açıp ilerlemeye başladı. "Nereye gidiyoruz" "Ben buraları hiç bilmem cansu" "Sıkıntı yok biz iyi biliriz nereye gidiceğimizi" "Nereye gidiyoruz rüyacım" Dedi cansu "Tabiki herzamanki yere" "Neresi oluyormuş burası buse" "Mysterious area'ya gidiyoruz türkcesi gizemli alan demek" "Vay güzelmiş" Ve ormanlık bi alandan geçtikten sonra indik yürümeye başladık gerçekten gizemli biraz yürüdükten sonra bi kulübe gördüm "İşte burası" Dedi rüya "Burası sizemi ait" "Sadece üçümüze aitti şimdiye kadar ama artık sende varsın dört olduk" Dedi buse "Burayı bizden başka kimse bilmiyor haberin olsun boncuğum" Dedi cansu "Hadi artık içeri" Öyle kulübe dediğime bakmayın ev gibi sadece 1 katlı bir ev ama dıştan çok tatlı görünüşü var.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mysteriousarea
Birlikte içeri girdik içeriside bir okadar güzeldi. Duvarlarında birsürü resimler kocaman bir masa kitaplar her türlü kalem bilgisayar ve müzik aletleri vardı "Bizden resimler rüyada'dan sorulur müzik ise cansu bende kitaplarla ilgelenirim yazarım öyle işte, ya sen ne yaparsın boncuk" Birden aklıma yapabildiğim şeyi göstererek anlattım orada bir radyo vardi açar açmaz bir fon müziği ve ben "Çok güzel dans ederim" Herkes beni izlemeye başladı öyle bi dans ettimki şok olmuşlardı bunu düşünmemişlerdi "Sen nerden öğrendin peki" "Ders aldım " "Vay be çok iyi" Gülümsedim "İyi ozaman telefon numaranı alalım" "Peki sizde" Telefonumu çıkarıp numaraları aldım "0532*******" "0536*******" "0545*******" "Sıra sende gece" "0506*******" "İyi ozaman hadi gidelim" "Aynen"
. . .
"Nereye gitti bu kız" "Ne bilelim abi biz" "Boşver oğlum neyapıcaksın nereye gidicekse gitsin" Dedi kuzey "Yani banane ya ben evdeyim" "İyi yinede haber ver bize" Dedi oğuz "Tamam görüşürüz" Diyip arbaya atlayıp gittim eve Eve geldim ve arbayı parkettim ve indim. Galiba gelmemişti. Birden bi araba geldi Ve arabadan gece indi sonra araba gitti gece eve geçmeden ona yetişip kolunu tutup kendime çektim hemen lafa girerek "Sen niye böylesin" Sorduğum sorunun karşılığında kaşlarını çatıp "Nasılmışım pardon?" "Çekilmez baş belası" "Sen bi kendine baksana kalp kırmaktan başka birşey bilmeyen umursamaz kendinini beğenmiş ukala" "Öylemi" "Evet öyle sen bana yumruk attın be bir kıza yumruk attın" "Ortaya atlamasaydın" "Kavga çıkarmasaydın ozaman kolumu bırakırmısın artık" Kolunu bırakmadı "Ayaz kolumu bırak" Bi an kolunu çekince bırakmak zorunda kaldım. "Kolumu bir daha tutma yoksa" "Yoksa ne" "Neyse ne tutma işte canımı acıtıyosun" Diyip Eve söylene söylene gitti.
. . .
İSTANBUL
kızımı görmeyeli 1ay olmuştu mete evi terk etmek isteyince onunla beraber bende gitmek istedim ve kaldığımız yeri terk ettik. Zeynep yanıma gelerek
