"Berat... Berat... Berat..." adımın art arda seslenilmesiyle yavaşça gözlerimi araladım. Karşımda Yağız'ı görünce şaşırmıştım. "Günaydın." kaşlarımı çatıp doğruldum. Sınıftaydık. "Ne zamandır uyuyorum?" kolunu kaldırıp saatine bakmıştı. "Yaklaşık iki buçuk saattir." duyduğum sayıyla gözlerim kocaman olmuştu. Şu an büyük ihtimalle mal gibi gözüküyordum. "İki buçuk saat boyunca oturdun mu yani? Niye beni uyandırmadın her yerin ağrımıştır."
"Aslında yine uyandırmayacaktım ama öğle arasına gireceğiz acıkmışsındır diye düşündüm." bazen bu çocuğu evire çevire dövesim geliyordu. "Gerçekten seni dövmek istiyorum şu an." yüzüme şirince gülümsemişti. Sinirli sinirli bakıp önüme döndüm.
On dakika sonra zil çalmıştı. Hepimiz ayağa kalkıp kantine gittik. Ben yine her zamanki gibi bir tane masa bulup yayılmıştım. Benim yemeklerimi genelde Yağız alıyordu. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kantin sırasına girmemi istemiyordu. Bir keresinde dediğini dinlemeyip sıraya girmiştim ve inanın biraz daha bekleseydim ölümü çıkartacaklardı oradan. O günden sonra bir daha kantin sırasına girmedim ve arkadaşlarım yemekleri alana kadar masa tuttum.
Sırtımı duvara dayayıp ayaklarımı sandalyeye uzatmıştım. Birkaç dakika sonra ellerinde yemeklerle ikizler ve Yağız geldi. Yağız elindekileri masaya bıraktıktan sonra ayaklarımı kaldırıp sandalyeye oturmuştu. Sonra tekrardan ayaklarımı kucağına bırakmıştı. İkizler bizim bu hallerimize alışık oldukları için hiç istiflerini bozmadan yemeklerine devam etmişlerdi. Gözlerim kantinde nöbetçi olan hocaya kayınca daha önce hiç görmediğimi fark ettim.
Hoca yavaşça yanımıza gelip selam vermişti. "Afiyet olsun gençler." teşekkür ettikten sonra hocanın gözleri benim oturuşuma odaklanmıştı. "Sen neden arkadaşını rahatsız ediyorsun?"
Bu saçma soruyu sorarak yeni geldiğini kanıtlamıştı. "Hocam siz yeni geldiniz herhalde aksi takdirde bu soruyu sormanız çok saçma olurdu." hoca Ozan'ın dediğine kaşlarını çatınca Okan girmişti söze. "Hocam Berat'ı kantinde bu şekilde dışarıda da bizim kucağımıza yatmış ya da Yağız'ın kucağında oturuyor olarak görmeniz çok normal. Bu görüntüye bütün öğrenciler ve öğretmenler alışık. Hatta müdür bile. Majestelerinin rahat etmesi bizim için çok önemli." dedikten sonra kahkaha atmıştı.Gözlerimi devirdikten sonra hocaya döndüm. Hoca bana inanamaz bir şekilde baktıktan sonra hiçbir şey söylemeden gitmişti. "Yazık, adam şu genç yaşında hayatının en büyük şokuna uğradı." Yağız'ın cümlesiyle hepimiz kahkaha atmıştık. Yemeğimiz bol kahkaha ve sohbetle devam etmişti.
*
*
*
*
*Son dersin son dakikalarındaydık. Öğle arasından sonraki derste kantinde bizimle konuşan hocanın yeni gelen matematik hocamız olduğunu öğrenmiştim. İyi bir adama benziyordu sanırım bu sene de matematiğim iyi gelecekti.
Zil çaldıktan sonra yavaşça ayağa kalktım çantamı zaten getirmemiştim. Kitaplarımı da dolabıma koymuştum. "Nasıl gideceksin?" Yağız'ın sorusuyla ona döndüm. "Yürüyerek." Yağız gülümseyip konuşmuştu. "O zaman majesteleri size evinize kadar eşlik edeyim." bu gün kaçıncı kere bu hareketi yapmıştım bilmiyorum ama gözlerimi devirmiştim. "Şunu söylemekten ne zaman vazgeçeceksiniz?"
Düşünür gibi yaptıktan sonra "Hiçbir zaman." dedi. Birlikte yürümeye devam ediyorduk. "Biz de kalsana bu gece." dediğime bana dönmüştü. "Bilmiyorum düşünmem lazım."
"Ya lütfen kal. Film izleriz ya da oyun oynarız." ısrarlarıma dayanamayıp kabul etmişti. Uzun zamandır görüşememiştik ve şimdi birlikte vakit geçirmek istiyordum. Eve doğru giderken annesini arayıp haber vermişti. Ben anneme haber vermemiştim. Çünkü sürpriz yapmak istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Fuck Budy✔️
Ficción GeneralEn yakın arkadaşımla sevişmek ne kadar kötü olabilirdi ki? ⚜️BxB ⚜️Mpreg ⚜️Smut Başlangıç tarihi 12.01.2020 Bitiş tarihi 10.06.2020