16. Hafta
Yazardan
Berat'ın hamileliğinin üzerinden bir ay daha geçmişti. Artık bebekleri dört aylıktı ve Berat'ın karnı hatrı sayılır bir büyüklüğe ulaşmıştı. Okuldaki insanlar neden bir anda bu kadar hızlı kilo aldığını algılayamasalarda bazı manyak shipperlar hamile olduğunu düşünerek çıldırıyorlardı. Tabii henüz kimse hiçbir şey bilmiyordu.
Berat karnının büyümesinden şikayetçi değildi çünkü Yağız her sabah karnını öpüp bebeklerle kısa bir sohbet yapıyordu ve bu da onu mutlu ediyordu. Duygusallığı normalleşmeye başlamıştı. En azından eskisi gibi duygularını kontrol edebiliyordu.
Ve işte o sabırla bekledikleri gün gelmişti. Bugün sonunda cinsiyetlerini öğrenebileceklerdi. Berat o sedyede yatarken kalp krizi geçirecek gibi hissediyordu. Yağız'ın da ondan aşağı kalır yanı yoktu fakat o duygularını dışa vurmamada uzmanlaşmıştı. "Hazır mısınız çocuklar? Söylüyorum... İki kız bir erkek. Hadi hayırlı olsun."
Berat sevinmiş yüz ifadesiyle akmak için can atan göz yaşlarını geri göndermeye çalışıyordu. Küçük bir damla firar edince Yağız yaklaşıp sevgilisinin göz yaşını silmiş sıkıca sarılıp teşekkür etmişti.
Eve dönüp annelerine haberi verdiklerinde anneleri onları tebrik etmiş aceleyle alışverişe çıkmışlardı. Torunlarına ilk cicilerini onlar almak istiyorlardı.
Bu sırada evde yalnız kalan ikili bebeklerine isim düşünmek üzere odalarında oturuyor, biri Mercimek'i diğeri de Karabela'yı seviyordu. "Uyumlu olmasını istiyorum."
"Uyumlu olmazsa sanki üçüz oldukları belli olmayacakmış gibi geliyor değil mi?" Berat kıkırdayıp kafasını salladı. "Çok güzel oluyor söylemesi. Kerim, Evrim, Devrim. Tekerleme gibi." Yağız kaşlarını kaldırıp Berat'a baktı. "Çok güzel."
"Ne?" Berat anlamamış gibi Yağız'a baktı. "Kerim, Evrim, Devrim... İsim olarak çok güzel hem de uyumlu. Bunu önceden düşünmüş müydün?" Berat kafasını iki yana salladı. Aslında o anda ağzından çıkmıştı. Önceden isim düşünmek pek aklına gelmemişti. "Hoşuma gitti. Bence, eğer sende beğendiysen bebeklerimize koyabiliriz."
"Ciddi misin?"
"Evet. Neden olmasın? Bebeğim nasıl yapıyorsun bilmiyorum ama isim bulma konusunda fazla hızlısın. Bir anda aklına geliyor ve söylediğin şey uyumlu oluyor. Mesela Mercimek... Sana onu ilk verdiğimde küçücüktü ve tüyleri turuncu. Ona direkt olarak 'Mercimek' dedin. Son isim bükücü olabilir misin?" Berat, Yağız'ın dediğiyle gözlerini devirdi. Tamam, garip bir yeteneği vardı. Ama en azından bir işe yarıyordu öyle değil mi?
(Hadi sizde buraya garip yeteneklerinizi yazın. Ben kulaklarımla birlikte kafamın arkasındaki deriyi oynatabiliyorum kdkflxonnx)
"Gerçekten beğendin değil mi? Ben üzülmeyeyim diye yalan söylemiyorsun?" Yağız derin bir nefes alıp gözlerini devirdi. "Bebeğim, beğenmesem söylediğin şeyi fark etmeni sağlamazdım öyle değil mi? Tabii ki beğendim." Berat gülümsedi. Madem sevgilisi beğenmişti o zaman onun isteğini kırmayacaktı. "Tamam o zaman. İsim işini de hallettik. Geriye doğurmak kaldı."
Yağız, Berat'ın elini elleri arasına alıp baş parmaklarıyla okşadı. "Seninle birlikte doğuma girmemi ister misin?"
"Tabii ki. Yalnız olmak istemiyorum. Korkuyorum Yağız. Ya ben ölürsem ve çocuklarımız babasız-"
"Annesiz." Berat gözlerini devirdi. Şurada ciddi bir şey söylüyordu. "Annesiz! Büyümek zorunda kalırlarsa."
"Merak etme bebeğim, o salak yazar seni öldürmeye cesaret edemez."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Fuck Budy✔️
Ficción GeneralEn yakın arkadaşımla sevişmek ne kadar kötü olabilirdi ki? ⚜️BxB ⚜️Mpreg ⚜️Smut Başlangıç tarihi 12.01.2020 Bitiş tarihi 10.06.2020