5 ay sonra...
Yağız
Beş ay... Koskoca beş aydır okul ve hastane arasında gidip geliyordum. Eve çok nadiren uğrar olmuştum. Sadece haftada iki kere duş almak için yarım saatliğine gidiyordum. Hastanede yatıp hastanede kalkıyor, okula gidip tekrar hastaneye dönüyordum.
Annemler gün aşırı uğrayıp beni eve dönmem için, en azından bir kaç gün evde kalmam için ikna etmeye çalışıyorlardı. Ama hayır, yapamazdım. Bütün ailem hastanedeyken eve nasıl gidebilirdim ki?
Bebeklerin durumu iyiydi. Her gün onlarla sohbet ediyor Berat'ın durumundan haberdar ediyordum. Küveze alınmalarından bu yana sadece sekiz kere girebilmiştim yanlarına. Doktorların izin vermemesinden değil, sadece... Korkmuştum. Onlar fazla küçüklerdi ve ben onlara dokunurken kırılmalarından korkmuştum. Hâlâ doyasıya öpüp koklayamamıştım onları.
Aynı şekilde Berat'ı da. Teninin kokusu gitmiş yerine hastanenin can yakan kokusu gelmişti. Göz altları çökmüş, zaten çokta güçlü olmayan vücudu iyice zayıflamıştı. Aylardır hiçbir şey yapamadan nasıl süzüldüğünü izliyordum. Ona her gün iyi şeyler söylüyordum. Bazen kitap okuyor bazen şarkı söylüyor bazense sadece susup onu izliyordum.
Ellerini ve yüzünü okşayıp öpüyordum. Bir kaç kere kalbinin hızlandığına şahit olmuştum ama hâlâ tık yoktu. Bana tepki veren tek organı kalbiydi. Bana umut veren tek organı kalbiydi. Ona sımsıkı tutunmaktan başka çarem yoktu. Ve beni gülümsetiyordu. Bilinci yerinde olmamasına rağmen onu etkilediğimi görmek beni mutlu ediyordu. Hâlâ beni sevdiğini görmek güzeldi.
"Yağız, müsait misin?"
"Tabii, buyurun." doktor kapıyı daha da itikleyip içeri girmişti. Berat'a kısaca bir bakış atıp bana döndü. "Sana söylemem gereken bir şey var. Bebekler hakkında." devam etmesi için kafamı salladım ama içime çoktan bir şüphe düşmüştü. Yoksa onlara bir şey mi olmuştu? Hayır, bunu kaldıramazdım. Bu kadarı da fazlaydı artık. Mutlu olamayacak mıy-
"İstersen bebekleri eve götürebilirsin." doktorun cümlesini duyunca kalakalmıştım. Yavrularım sonunda iyileşmişlerdi öyle mi? Başarmışlardı.
"C-ciddi misiniz?""Evet, eve gidebilecek kadar iyileştiler. Artık hastaneden ayrılmalarında hiçbir sakınca kalmadı." yüzümde yayılan gülümsemeye ve göz yaşlarıma hakim olamamıştım. "Sevgilim duydun mu bebek-"
Berat... Peki sevgilime ne olacaktı? Eğer üçüzleri eve götürürsem haliyle onların yanında kalmam gerekecekti. Bu da Berat'ın bu koskoca hastanede yalnız kalması demekti. Annemlere ihtiyacım vardı, yani onlar buraya gelemezlerdi. Dedesi zaten yoğun bir insandı. Başka kimsemiz yoktu ki. Bizim birbirimizden başka... Ailemiz yoktu. Şimdi ne yapacaktım? Onu yalnız bırakamazdım ki. Ama üçüzlerin daha fazla burada kalmasına izin de veremezdim. Sonuçta iyileşmişlerdi ve o küvezlere ihtiyacı olan başka bebekler de olabilirdi.
"Bu çok güzel bir haber. Ama düşünmeliyim." aramızda kısa bir sessizlik olduktan sonra doktorun kapıyı açtığını duymuştum. "Tabii Yağızcığım, düşün. Senin için zor bir karar anlayabiliyorum. Neyse ben sizi yalnız bırakayım. Kararını verdiğin zaman bana haber verirsin olur mu?" doktor çıktıktan sonra Berat'ın elini tuttum. Yine kalbi hızlanmıştı.
"Sevgilim, anlayabiliyor musun beni? Çok mutlu oldum. Gerçekten. Üçüzler... Onlar artık iyiler ve daha fazla burada kalmalarına izin veremem. Ama seni yalnız bırakmak istemiyorum. Tabii ki seni her gün ziyaret edebilirim ama belki de sadece yarım saatliğine. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Bana ne yapmam gerektiğini söyleyemez misin? En azından bir işaret gönder olmaz mı? Bunu bebeklerimiz için yap."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Fuck Budy✔️
Narrativa generaleEn yakın arkadaşımla sevişmek ne kadar kötü olabilirdi ki? ⚜️BxB ⚜️Mpreg ⚜️Smut Başlangıç tarihi 12.01.2020 Bitiş tarihi 10.06.2020