Gözlerini, sesini tarif edebilirdi ama gülüşüne ne diyebilirdi ki? Ona çok yabancıydı...
Güneş yeni yeni doğmuş konağın ön tarafını aydınlatıyordu. Herkes uyanmış evde gelecek olan misafirler için hazırlık yaparken Hazan saçlarını örüp odadan çıktı. Ela gözleri bakanı kendine hapsedecek türden güzel ve iriydi.
Acı doluydu. Bakışlarına odaklanan biri tüm kalbiyle hissedebilirdi kırılmış ama güçlü bakışlarını.
"Günaydın yenge."
Ceylan elindeki tepsiyle yukarı çıkarken Hazan'a günaydın demeyi ihmal etmemişti. Musa'nın en küçük kardeşiydi ve henüz sadece 18 yaşındaydı.
"Günaydın."
Olabildiğince samimi olmak isteyen sesiyle yanıt vermişti Hazan. Fakat asık bir yüzle ne kadar içten olabilirdi ki?
Kahvaltı masasında oturmuştu bile herkes. Sara, Gaye, Ayşe ve oturacak olan Ceylan ardından da kayınvalidesi Seher hanım. Musa ise kalkmış biraz ileride telefonla konuşuyordu.
Musa 7 kardeşin en büyüğüydü ve 27 yaşındaydı. Kardeşlerine canından çok değer veriyor, el üstünde tutuyordu. 1.5 senedir evlenmişti Hazan'la. Mutsuz evliliği için elinden geleni yapıyor ama her seferinde duvara çakılıyordu.
Hazan ise 21 yaşındaydı. Doğumundan bu yaşına kadar yaşadığı tüm eziyetleri sanki birer iz gibi ruhunda taşıyordu.
21 yıllık bir yaşam çabası...
"Yenge neden orada öylece durdun? Gel otur."
Diyen Sara onda bir gariplik seziyordu sanki bugün çok daha kötüydü.
HAZAN'DAN...
Midem bulanıyordu ve bugün çok daha halsiz hissediyordum. İki gündür üşütmüştüm çünkü çıplak zeminde kafayı koymuş saatlerce düşünmüştüm. Çok düşünmüştüm. Beynim bile bir yerden sonra çaresizce kafamdakileri kaldıramıyordu.
İştahım yoktu. O yüzden onlara afiyet olsun deyip gidecekken Musa beni fark etti. Telefonunu kapattı ve tamamen bana doğru döndü.
"Hazan... Otursana."
"İştahım yok. Gelir misin iki dakika?"
"Tabi."
Yanıma geldi ve yine öyle her zamanki gibi baktı. İçinde halledemiyordu bu durumumu.
"Ben bir şey yaptım. Çok özür dilerim."
"Ne yaptın?"
"Gömleğini... Ütülerken yaktım hani beyaz olan var ya o işte."
"Bunun için mi özür diliyorsun?"
"Evet. İsteyerek olmadı ben dikkat etmeliydim biliyorum sen kızarsın eşyalarına zarar verilmesine..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖZLERİNDE BİR HÜZÜN ŞEHRİ
Ficção Geral"Gülmüyor. Ne yaparsam yapayım gülmüyor. Derdi ne bilmiyorum! Ne istiyor, neden böyle yapıyor? Hiçbir şey gelmiyor aklıma!" "Seninle zorla evlenmedi diye biliyorum?" "Hayır. Böyle bir şey mümkün değil ben beni istemeyen bir kadınla zorla evlenecek d...
