bölüm 7

1.5K 121 9
                                    

Yazardan...

Ayşe aynanın önünde saçlarını özenle tararken odadakilerin ona olan imalarına ters ters cevaplar veriyordu. Bu akşam amcalarının evine davetli oldukları için ayrı bir bakım yapıyordu kendine. Çünkü Turgut'u görecekti.

Çok seviyordu. Her gece uyumadan kafasında onunla ilgili hayaller kura kura kendinden geçiyordu mutluluktan.

Hazan onun bu heyecanlı haline hafifçe tebessüm etti.
Kızlar onu tebessüm ederken görünce şaşırsalar da kendilerini buna alıştırmaya başlamışlardı.

"Çok güzel oldun." dedi Hazan.

"Teşekkür ederim yenge."

Sara ortalığı karıştırmadan rahat durmayacaktı. İkiziyle uğraşmak çok hoşuna gidiyordu.

"Ayşe düşünsene gidip hep beraber oturuyoruz falan sonra ağır abi kılıklı Turgut ağır başlılığından kafasını bile oynatmıyor ve seni görmüyor orada geberirim gülmekten."

Ayşe yerdeki yastığı alıp onun yüzüne fırlattı.

"Düzgün konuş Sara o ağır abi kılıklı falan değil biliyorum ben içten merhametli biri dıştan sert görünüyor sadece. Zaten onun için hazırlanmadım ki ben."

Tamamen onun için hazırlanmıştı.

Onunla dalga geçmelerini kaldıramıyordu. Turgut'un o gece söyledikleri aklına gelince abi kelimesini kafasından silmeye çalıştı. O an ortamda bulundukları için belki öyle demiştir diye düşündü.

"Tabi inandık bizde... Ya sen onu görünce bakışlarını bir dakika bile ayıramıyorsun. Bilmiyorum senin hayatın ama Turgut'un sana başka bir gözle bakabileceğini sanmıyorum."

Gaye kardeşine gerçekleri görmesi için böyle söylemişti. Sonradan üzülmesini istemiyordu çünkü biliyordu ki Turgut ilişki adamı değildi. Daha sabah dansöz iki kadının ortasında oturmuş ayaklarını üst üste atmış elinde sigarası ile fotoğraf paylaşmıştı. Ve bunun aşirette yayılacağını bile bile umursamamıştı. Böyle adamlar için çaba sarfetmek boşaydı. Değmezlerdi.

Ayşe'ye fotoğrafı göstermeye gelen Sara onun heyecanla hazırlandığını görünce göstermeye kıyamamıştı.

Ceylan, elinde telefonla dolanırken gördüğü fotoğrafla kaşlarını çattı.

"Turgut abi'nin yanındaki kadınlar kim?"

Ayşe'nin elindeki tarak yere düşünce hızla arkasına döndü.

"Ne kadını?"

Ceylan'ın elindeki telefonu elinden çekip alınca Sara bakışlarını kaçırdı. Çok üzüleceğini biliyordu.

"Bunlar... Dansöz."

Bir süre daha baktıktan sonra telefonu yavaşça Ceylan'a uzattı. Ceylan telefonu alınca ona üzgün gözlerle baktı.

"O sana layık değil ki Ayşe. Lütfen üzülme olur mu?"

Kendini suçluyordu. Gününü mahvettiği için vicdan azabı çekiyordu Ceylan.

Ayşe yaptığı makyajı hırsla silip özenle taradığı saçlarını bir toka alarak bağladı. Hak etmiyordu. O adam onun gözüne süreceği bir rimele bile değmiyordu.

Üstündeki renkli elbiseyi çıkarıp basit bir kıyafet giyecekken Hazan elinden tuttu.

"Ayşe... Benim hatrım için bari elbisene dokunma."

GÖZLERİNDE BİR HÜZÜN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin