↬ hello! ↬

563 46 130
                                    

-&-

şişe, birkaç tur attıktan sonra richie ve beverly arasında kalmıştı. soran kişi beverly'di. beverly, daha öncelerde de çıkmıştı ve doğruluk diyen ben ve mike'ya çok büyük sırlarını itiraf ettirmişti.

bundan dolayı hafif korkan richie, korktuğu anlaşılmasın diye önce düşmek üzere olan gözlüğünü düzeltti. sonra da  gözlerini kızın gözüne dikip soruyu cevapladı.

"cesaret"

herkes gözlerini beverly'e çevirirken beverly önce dudaklarını yaladı. sonra gözlerini etrafta gezdirdi ve tam richie'nin arkasında durdu.

"şu hastalıklı çocuğu yatağa atacaksın rich. bu gece. fotoğraflarınızı sosyal medyadan yollarsın."

ilk gördüğünden beri beverly'nin onu sevmediğini hissetmiştim richie ama bu kadar düşeceğini tahmin bile edememişti.

"asla" dedi richie, kendinden emin bir şekilde.

"o zaman..." deyip eliyle kapıyı gösterdi beverly. "kış kış"

richie, ağzına gelen küfürleri saydırıp kapıya doğru yürürken bileğini saran elle geriye döndü.

"lütfen richie." dedi bill. "benim için"

"seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun bill. ama o kızıl sürtük ile birlikte olmanı istemiyorum. hem de o kızıl kafa yüzünden masum birinin duygularıyla oynayamam."

"bir şey olmaz richie. hem o çocuğun masum olduğu ne malum? lütfen richie. bir gecede ne değişebilir ki? bir kere sevişirsiniz sonra birbirinizi tanımazsınız bile! lütfen."

bill konuşurken gözlerini ismini bilmediği ama bir-iki saat içinde sevişmek zorunda olduğu çocuğun üzerinde gezdirdi.

kahverengi saçları gözünü kapatmıştı. oyundan önce richie'nin oturduğu bar taburelerinden birinde oturuyordu ve elindeki şişeyi sallıyordu. sonra elimdeki hap dolu şişeyi belindeki büyük çantaya koydu çocuk. bu sırada izlendiğini ruhu bile duymamıştı.

"tamam mı?"

bill'in sesiyle gözlerini çocuğun üstünden alıp arkadaşına baktı.

"tamam."

sonra ikiside arkadaşlarının yanına döndüler.

"o zaman oyun burada biter. şimdi dağılalım ki çocuk şüphelenmesin. ben size olayları yarın anlatırım."

herkes richie'ye hak verince hepsi dağıldı. bill ile beverly üst kattaki odalardan birine gittiler. stan odanın köşesinde elinde gitarla duran çocuğun yanına gitti. mike ve ben ise kalabalığın içinde kayboldular.

derin bir nefes alıp çocuğa doğru ilerledi richie.

"merhaba!"

dedi neşeli çıkması için zorladığı sesiyle.

"merhaba"

diye karşılık verdi kahverengi saçlı çocuk.

"ben richie." diye kendini tanıttı.

"zaten biliyorum. ben de eddie."

richie, eddie'nin ilk dediğine biraz takılsa da fazla umursamadı. ne de olsa aynı okuldaydılar ve ismini bilmesi imkansız değildi.

"neden sosyalleşmek yerine sadece oturuyorsun" diye sordu richie. ilk geldiğindeki isteksizlik gitmiş, normal sohbet ediyormuş gibi rahattı.

"sen neden sosyalleşmek yerine sadece oturan bir çocukla konuşuyorsun?"

eddie komik bir şey demese bile richie gülmüştü. çocuğun halleri, mimikleri richie'nin çok hoşuna gitmişti.

"dikkatimi çektin." dedi richie. bu sırada eddie'nin yanakları kızardı ve bu zaten gülen richie'yi daha çok güldürmüştü.

böyle uzun uzun sohbet ettiler. bill, richie'yi çağırana kadar.

"ne oldu?" diye sordu bev.

richie hemen gülümsemesini sildi ve ciddi bir hale büründü. "çocuk çok içine kapalı. bir saatte değil yatağa atmak, adını bile zor öğrendim. en az bir hafta lazım." dedi richie.

"umarım korktuğun için zaman kazanmaya çalışımıyorsundur richie?"

"eğer korksaydım, bu işe hiç girişmezdim beverly"

ikisinin atışmalarını partinin ortasında çıkan kavga böldü. herkes salonun ortasına geldiğinde kavga eden kişilerin eddie ve henry olduğunu gördüler. aslında pek kavga sayılmazdı. aptal henry, çakısını eddie'nin yüzüne doğru sallıyordu ve eddie titreyen elleri ve hızla kalkan göğsüne rağmen çantasını açmaya çalışıyordu.

richie,eddie'yi gördüğü an kalabalığı yarıp yerden bulduğu cam şişeyi henry'nin kafasına geçirdi.

___________

medya çok güzel
MEDYA ÇOK GÜZEL
MEDYA ÇOK GÜZEL.


truth or dare [kasprak&tozier] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin