eddie's pov.
sıkıcı ve bir o kadar ekşınlı bir günün sonunda kendimi büyük bir mutlulukla eve girdim.
anneme görünmemeye çalışarak merdivenlerden çıkmaya çalıştım. başaramadım. çıktığım basamakları tekrar inip koltukta oturan annemin yanına gidip yanağına bir öpücük kondurdum. sonra yarım bıraktığım merdivenlere geri döndüm.
odama girince yaptığım şey direkt yatağa atlamak oldu. gözümü kapattığımda gördüğüm manzara değişmedi. richie tozier. her gözümü kapattığımda gözümün önüne richie'nin o tatlı suratı geliyordu. beynimi ise aramızda geçen diyaloglar işgal ediyordu.
gerçekten bu çocukla ne yapacağımı bilmiyordum. bana yaptığı şey, kabul edilecek bir şey değildi. duygularımla oynamıştı. ama yine de onu düşünmeden duramıyordum.
"aşk"
kelimesi döküldü dudaklarımdan.
aşk bu muydu? sana acı çektiren insana her ne olursa olsun geri dönmek miydi?"aptallık"
kelimesi ise beynimde dönmeye başlamıştı. ve bu daha baskındı. beni kandırmıştı. benimle oynamıştı. beni sadece saçma bir oyunun bir parçası olarak görmüştü.
önce kendime sert sayılabilecek şekilde 2-3 tokat attım. kararımı vermiştim. richie'den ne olursa olsun vazgeçecektim. unutacaktım onu. belki en büyük zararı kendime verecektim onu unutmaya çalışarak. ama onu affetmek de bana zarar vermeyecek miydi? ya tekrar kırılırsam dayanabilir miydim bu sefer? cevap netti,hayır. tekrardan aşağılanmayı kaldıramazdım.
kendi kendime telkinler yaparken çalan telefon dikkatimi dağıttı. telefonu elime aldığımda beverly'nin aradığını gördüm. o an tekrardan sinirlenmiştim. bu olayın en büyük sorumlularından biri oydu.
en yakın arkadaşım.telefon çalarken beynimi işgal eden düşünceler yüzünden telefonun kapandığını ekrandaki "bev" yazısı yerine kendi suratımı görünce anladım. telefonu tam elimden bırakacakken gelen mesaj sesi buna engel oldu.
"lütfen eddie, eğer senin gözünde ufacık bir değerim varsa her zaman buluştuğumuz parka gel. seni seviyorum :)"
eddie, hiç düşünmeden gardolabına doğru ilerledi. evet, beverly'e çok kızgındı ama geçmişe dönüşürse beverly'nin yaptığı iyiliklerin yanında bu hatası solda sıfır kalıyordu.
parka vardığında çimenlerin üstünde oturan beverly'i fark etti ve yanına oturdu.
"ben gerçekten çok özür dil-"
beverly'nin sözünü kesen şey eddie'nin sarılması oldu.
"sana kızgın değilim bev. istesem bile kızamam sana. ben biliyorum senin amacını. benim mutlu olmamı istiyordun, yine. ama kim bilebilirdi ki richie'nin o kadar iğrenç biri olduğunu."
iki arkadaş uzun süren bir sarılma sonrası ayrıldıklar ve eddie, her zaman ki gibi başını beverly'nin dizine koydu.
ikisi de konuşmuyordu. konuşacak o kadar şey olmasın rağmen kimse bu riski göze almıyordu. şuan sadece özlem gideriyorlardı. olanları konuşmak için daha çok zamanları vardı.
________
birisinin kalbini kırdım ve beni affetmesi için hiç düzeltme olmadan salıyorum bölümü sşkfiekgiwiids
reddie ile ilgili bir şey yok ama bev ve eddie'nin de barışması büyük bir olay bence. diğer bölüm reddie'yi daha baskın yazacağım. umarım beğenirsiniz ♡@LoserLover_Reddie tekrardan özür dilerim :'(