3 saat sonra richie's pov
gerçekten artık sinirlenmeye başlamıştım. ne kadar zaman geçtiğini bilemediğim sikik bir asansörde eddie ile kalmıştık. ne mükemmel bir gün(!)
kendi sorunumu unutmuş, eddie ile uğraşıyordum. yüzüme tokadı yapıştırdığından sonra girdiği ağlama krizi astım krizine dönmüştü. onu hallettikten sonra şimdi de dizimde uyuyakalmıştı.
yüksek bir sesle kapının açılmaya başlamasıyla eddie hafif kıprdandı ama hala uyumaya devam ediyordu. asansörün içine dolan ışık, karanlığa alışan gözlerimin acımasına sebep oldu. kafamı kaldırıp karşımda duran müdür ve öğrenciler üstünde gözlerimi gezdirdim. müdür,asansörün kapısının önünde çekilmesiyle gözüme yumruğu yemem bir oldu.
"sen kendini ne sanıyorsun tozier! eddie'nin kalbini kıracağın kadar kırdın. bari başkalarının onarmasını engelleme."
bu bağıran william byers'ti. okulda birkaç kere eddie'nin yanında görmüştüm ama bu kadar yakın olduklarını bilmiyordum.
gürültüyle uyanan eddie kafasını hemen dizimde kaldırdı. bana döndüğünde bende onun gözlerinin içine bakıyordum.
" hadi eddie gidelim."
bakışmamızı bölen william olmuştu. eddie kafasını sallayıp william 'ın ona uzattığı elini tutup ayağa kalktı. hızlıca kalabalığı yararak kantine gittiler.
bende oturduğum yerden kalkıp asansörden çıktım. tuvalete gidip yüzümü yıkadım. ama tuvaletlerden birinin kapısına yazılmış harfler dikkatimi çekmişti.
R + E
_______________
bu kitapta boka sararsa ağlarım.