Bu şiiri bir kenarda yazıp bekleteceğim
Bugün zehirli bir Salı, değil şiir zamanı
Saygılı korkularla susturacağım ağzımı
Sus, konuşma zamansız, eğer belaya
Dayanıklı değilse omuzların
Doğduğum ülkemde bir ülke özleyeceğim
Kimse yüzüme "Sen paryasın." demedi ama
Makamlara sinmiş tarih eğildi kulağıma
Örtülü ve bitimsiz bir gurbet fısıldadı,
Yaşlı algıların çelimsiz korosuyla.
Bu şiiri çelişkili sözcüklerle süsleyeceğim
Kaostan doğan imgeler, anlaşılırım korkusu
Çöker boğazıma fısıltıdan oyulmuş gurbetler
"Beni yanlış anladınız,
Beni yanlış anladınız!"
Hazır değil bu korkak yüreğe hicretler
Bu şiirle ben bir kahraman olmayacağım,
Şair olmayacağım ve tarihe yazılmayacak adım
Saygılı ihmallerle geçiştirilecek yazım.
Budur harcım, ödeyebileceğim bedel bu.
Ben Mansur değilim,
Derimin kemiklerinden sıyrılmasına dayanamam.
Tek erdemim varsa, o da korkaklığımı itirafımdır.
En çok da dostların atacağı güllerden korkuyorum,
Çünkü en küçük çatlak sesi
Gül bahçesine çeviriyor bu kaypak modern zamanlar.
En iyisi bu Salı, yazdığım şiiri saklamalı.
O meşhur slogan eskidi ve yenilendi:
"Saygı duy ya da terk et!"
Saygılı korkularla susturacağım ağzımı,
Hazır değil bu korkak yüreğe hicretler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Şiirler
PuisiAcemi çocuk büyüdü. Hâlâ acemi ama artık bir derdi var. Derdini dizelere döktü, pişirdi kendini. Hâlâ çiğ ama ateş görmüşlüğü var. Yeni milenyumun ilk on altı yılından sonra yazılmış, yeni dizeler buradalar.
