12, 𝖺 𝗎𝗌𝗎𝖺𝗅 𝖽𝖺𝗒

3K 173 144
                                    

Bölüm müziği;

Taylor Swift- Willow

𖣔

"Steve! Steve bu uçuyor! Steve tavana yapıştı! Ah elim! Seni küçük orus-"

Tony iki saattir mutfağı birbirine katıp sözde Steve'e kahvaltı hazırlamasında yardım ediyordu. Ama tek yaptığı şey pankekleri duvara ve tavana yapıştırmak olmuştu. Ayrıca mutfakta her yer batmıştı. Steve yeniden yardımcıları çağırması gerektiğini düşünürken Tony'nin elinden tuttuğu gibi pankek tavasını aldı.

"Tony! Tanrı aşkına çıkar mısın mutfaktan? Bana yeterince yardım ettin."

"Olmaz. Sen yeni iyileştin. Yardım edeceğim."

Tony bozuntuya vermemeye çalışıp Steve'in hazırladığı büyük peynir tahtasını masaya götürecekti ki -hepsi kazaydı- ayağı halıya takıldı ve tahta ölü sinek gibi yere yapıştı. Tüm peynirler dört bir yana dağıldı haliyle. Tony içinden eyvah yandık der gibi dudağını ısırırken masum, yavru köpek bakışlarıyla gülerek Steve'e bakmaya başladı. Steve'in haykıran sesi fırtına gibi Tony'nin saçlarını bile yerinden oynatmıştı.

"ÇIK GİT ŞU MUTFAKTAN HEMEN!"

Tony mutfakta bir saniye daha durmazken canını kurtarmak amacıyla oturma odasına gitti.

Yardım etse suç etmese suçtu yahu!

Steve iyileşeli birkaç gün olmuştu o zamana kadar da Tony tarafından yatakta tıkılı kalmaya zorlanmıştı. Şimdi günlerden perşembe olduğu ve Steve yatmaktan sıkıldığı için çocuklara o kahvaltı hazırlamak istemişti. Ama ne mümkün ki, Tony onun peşinde yavru ördek gibi gezdiği için Steve hiçbir işini rahat yapamıyordu çünkü esmer adam fizik ve teknolojinin aksine ev işinden hiçbir şey anlamıyordu. Steve en son onun süpürge makinesiyle evdeki çiçeklerin ölü yapraklarını almaya çalıştığını ve çiçeğin komple süpürgeye girdiğini görünce dehşete kapılmış derhal Tony'i kovmuştu.

Tony kendisini koltuğa atarken asansörden sürünerek çıkan oğlunu gördü. "Ayağa kalk Peter, bu işkenceyi çekmek zorundasın."

Genç ve kumral çocuk yere yapışmış sırtında çantasıyla uyumaya çalışıyordu. Parkenin sıcaklığıyla yüzünde bir sırıtış hakim olurken tekrar uykuya dalmak istedi.

"Tanrım canımı al okuldan nefret ediyorum nefret!"

"Kalk dedim genç adam kaçışın yok. Hem belki okula kahramanlığa önem verdiğinden daha çok önem verseydin sözel derslerinin notu bu kadar berbat gelmezdi."

Peter babasının soktuğu lafı duyarken gözlerini devirmeden edemedi. İyi ki bir Örümcek Adam olduğunu öğrenmişti. Tabii öyle dediğine bakmayın, Tony bu konuyu konuşmak için Peter'ın karşısına geçtiğinde ve birden süper kahramanlık işlerini söylediğinde Peter'ın götü tutuşmuştu.

"Ne yaptığını bilmiyorum."

"Ne yapmışım?" diye sordu Peter. Soğuk terler dökmemek için zor tutuyordu kendisini. Babası onu okuldan sonra Stark Endüstrilerindeki ofisine çağırmıştı.

Bu çok, çok büyük bir tehditti.

Stark Hanedanı yazılı olmayan kurallar kitabında eğer baban seni ofisine, takım elbise giymiş şekilde, okuldan hemen sonra, ciddi ve boş bakışlarla dolu bir ifadeyle çağırıyorsa bir bok yedin ve cezasını çekeceksin demektir.

𝗌𝗎𝗉𝖾𝗋𝖿𝖺𝗆𝗂𝗅𝗒: 𝖼𝗈𝗇𝖿𝖾𝗍𝗍𝗂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin