Şanssız doğmuşum

25 7 3
                                    

Duş almak için banyoya gittim,suyun akışına aşıktım.Bana her zaman zamanın değerini hissettiriyordu.Zamanda su gibi akıp gidiyordu ve durduramıyorduk.Evet biraz dengesizdim,saçma olaylara anlam yüklüyordum biraz önceki gibi.Sadece sorgulamak hoşuma gidiyor tabi insanların deli sanmasıda bu işin dezavantajı oldu her zaman.İçeriden telefonumun sesi geliyordu,üstümü bile giyinmeden koştum telefona.Arayan Denizdi fakat gecenin bi vaktinde rüyasındamı görmüştü sanki.Açtığımda telaşlı bir ses;
-Alo,alo Sezen ordamısın?
-Evet,dinliyorum.
-Bak gerçekten son olarak seni aradım.
-Ne için?
-Bi toplantımız var 2 gün sonra ve tüm meslektaşlarım eş ve sevgilileriyle orada olacaklar.
-Ee,ne yapabilirim yani iyi geceler Deniz.
Ona karşı olan öfkem dinmiyordu,biliyordum annem için elinden geleni yapmıştı fakat içimdeki ses elinden gelenin fazlasını yapması gerektiğini söylüyordu.Tekrar çaldı telefon açmadım daha sonra tekrar ve tekrar defalarca kez çaldı.Açtım telefonu;
-Ne istiyorsun?
-Beni dinlemeni...
-Dinliyorum,söyle ve daha sonra telefonu kapat.
-Sezen,annen için üzgünsün biliyorum fakat elimde değildi kurtaramadım.
-Yala...
-Sus ve sadece beni dinle.Annen zaten uzun süredir hastanemizde tedavi görüyordu,evet biliyorum sana bilgi vermediğimiz için kızacaksın şimdi de fakat annen kendisinden başka hiç kimseye bilgi verilmesini istemedi.Her hastanenin kuralları olduğu gibi bizim hastanemizinde kuralları var ve hasta hakları ve istekleri en önde geliyor.Biz bu kuralları çiğneyemeyiz.Özür dilerim Sezen,seninle daha farklı yerlerde ve daha farklı şartlarda tanışmak isterdim.İyi geceler.
-An...
Telefonu kapatmıştı,annemin hastalığını sormama dahi izin vermemişti.Adamın suçu yoktu ki,ben söylemiştim kapat diye.Ne oluyordu bana böyle,insanın hayatı bir gecede mahvolabiliyormuydu.Her zaman şans denen şeyi insan kendisi yaratır demiştim fakat her zaman böyle olmuyormuş.Demek ki bazı insanlar gerçekten şanssız olabiliyorlarmış.Bu kadar düşünmek yeterdi artık benim gibi düşünmeyen insana.Şuan herşeyden önemlisi annemin hastalığını öğrenmem gerekmesiydi.Denizi aradım;
-Alo,Deniz!
-Deniz Bey şuan yok canım.
-Siz kimsiniz?
-Ben Gizem,Deniz Beyin iş arkadaşıyım.
-Deniz nerede?
-Deniz bey şuan müsait değil bana söyleyebilirsiniz.
-Lütfen Denize müsait olduğunda beni aramasını söyler misin?
-Söyleyemem canım benim uzun süre müsait olacağımızı sanmıyorum.
Yüzüme kapanmıştı bile telefon,neye uğradığımı şaşırmıştım.Benim annem ölmüştü ama hayat sadece bana durmuştu,baksana annemi kurtaramayan doktor bile hayatına mutlu bir şekilde devam ediyordu.Zaten o telefondaki kız sevgilisimi artık neyi ise hiç hoşuma gitmedi.Yani hem bu saatte ne işi var Denizin evinde o gizemin.Ne saçmalıyorum ki ben,kimsenin özel hayatına karışamam sonuçta.Kıskanıyormuyum ben Denizi,yok canım neden kıskanayım.Altı üstü annemin doktoru sonuçta neyini kıskanacaktım.Ahhh!Kemiklerime işlemişti neredeyse buz gibi olmuştum.Üstümü başımı giymeden oturursam olacağı buydu.Odama çıktım iç çamaşırlarımı giyip üzerime en sevdiğim mavi kot,body ve kırmızı gömlek kombinimi yapmıştım ki kapı çaldı.Yeter artık bir sürpriz daha istemiyorum...

HEY SEN!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin