Vampirin Gözleri ( ASKIYA ALINDI )

BÖLÜM 1 : Ah Clarck

LISA'DAN :
Alarmın sinir bozucu sesiyle aniden yataktan fırladım.Her sabah bu alarmın sesini duymak eziyet gibi geliyor ama başka türlü uyanmam imkansız. Bir an durup halime baktım. Saçım adeta savaştan çıkmış gibiydi.Bir an önce hazırlanıp okula gitmem gerekiyordu yoksa Mr.Young Lee beni bu sefer okuldan atardı. Ağır ağır lavaboya yürümeye başladım. Keşke ayağımı kırsamda okula gidemesem dedim kendi kendine demez olsaydım keşke. Ayağım yerde duran kaykayıma takılınca olduğum yerde tökezledim.Ben böyle iyim ya lafımı geri alıyorum.
Okula gitmem için son 38 dakika.
Çantamı sırtıma atıp bisikletime bindim .Okul pek uzak sayılmazdı , iki blok ötedeydi.Saçlarım rüzgarda savrulurken kendimi bu huzur girdabının içine bıraktım. Okula gelince hiçte yabancı olmadığım bir manzarayla karşılaştım.Bekçi Samon gene kulübesinde uyukluyordu.Kulağının yanına yaklaşarak :

-Günaydın Bay Samon, diye bağırdım.

Yerinden fırlayan adam aniden hazırola geçip :

-Emredin komutanım, diye bağırmaya başladı. Durup kahkaha attım.

-Sakin olun Bay Samon ,benim Lisa.

Bana bakıp kaşlarını çattı.

-Okul daha bitmedi mi ?

Sırıtarak :

-Başlamadı ki bitsin.

Bana bakıp şaşkın şaşkın başını kaşıdı .

-Ah evet ! Peki o zaman beni neden uyandırdın küçük hanım?

-Bay Lee ' nin sizi uyandırması daha mı iyi olurdu , dedim aynı sırıtışı takınarak.

Huzursuzlanan Bay Samon sadece başını onaylarcasına salamakla yetindi.
Sınıfıma doğru yürürken telefonuma gelen bildirim yağmuruna tutuldum.Isabella ,yeni paylaştığı bir fotoğrafın az like almasından şikayetçi oluyordu.Tipik Isabella. Asla bu huyundan vazgeçmeyecekti ve tabi lolipoplardan.
Arkamdan "Günaydın Lisaaaa!!" diye bağıran Clarck'ın sesiyle irkildim.Arkama dahi bakmadan sınıfa doğru koşmaya başladım.Bu kıvırcık bana bela olmak zorunda mıydı?
Sınıfın kapısını iteklercesine açıp içeri girdiğimde, sıraya başını koyup uyumakta olan Alex başını kaldırıp baktı.

-Ne o , zombiler mi peşine verdi, diye takıldı.
Gözleri uykusuzluktan şişmişti.
Kapıyı kapatarak cevap verdim :

- Inan bir Clarck bin zombiye bedeldir.

Sırıtıp başını tekrar sıraya gömdü.
Çantamı sırama bırakıp derin bir nefes aldım. Umarım Clarck yolunu şaşırıp kızlar tuvaletine gitmiştir diye geçirdim içimden. Sınıfta yalnızca ben ve Alex vardık ve zilin çalmasına daha 12 dakika vardı.Yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim. Kapıyı açmamla Clarck ile karşılaşmam bir oldu.Işte yolun sonuna geldim dedim içimden.Karşımda durmuş pis pis sırıtıyordu maviş . Hiç bozuntuya vermeden :

-Ben de tam kütüphaneye gidiyordum hadi görüşürüz ,deyip kapıdan çıkmaya çalıştım. Ama koca adam koca vücudunu kapıya duvar yapmıştı.

-Clarck ,dedim,Casper'a benzer bir halim yok değil mi ,geçebilir miyim ?

-Kanka,seni demin çağırdığımda neden tabanları yağlayıp koştun?

Işte başlıyoruz, Clarck'ı baştan savma yöntemleri Vol1.
Yalandan ağlamaya başladım.

-Şimdi sen bi sor bana kankam ,ben neden koştum?

-Neden?

-Çünkü ben kankam beni görmesin ,yavaş yavaş gelsin ki Isabella'yı görsün dedim . Ama hata etmişim. Ben kötü biriyim değil mi kanka ?

Bana bakan Clarck hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

- Kankam benim ben kötüyüm ,ah ağlama sen !

Ağlamamıza kıs kıs gülen Alex'e bakıp "Işlem tamam"dercesine göz kırptım ve Clarck'a döndüm :

-Şimdi sen burda otur ağla ben hemen geliyorum ,deyip Clarck'ı sıraya çekiştirdim .Koridora çıkınca rahat bir nefes alıp telefonumu elime aldım.

ISABELLA'DAN :
İki saat önce attığım fotoğraflarımı sadece 2023 kişinin beğendiğini görünce dünyam başıma yıkıldı. Insanlar neden bu kadar kötü ve kıskanç ya ! Neden benim güzelliğimi kıskanıyorlar. Hayır, anlamıyorum güzel olmak suç mu ? Çantamdaki lolipoplardan bir tane ağzıma atıp kaldırımda yürümeye başladım. Okula geldiğimde zil çoktan çalmıştı. Muhtemelen Mr.Joan Atlas kırkıncı matematik sorusunu çözüyordur.
Kapıyı tıklatıp "gel" diyen hocanın sesine aldırış etmeden içeriye girdim.Tüm gözler üzerime çevrilmişti. Özellikle de Clarck'ın :)
Kendi kendime "evet güzelim ama bana öyle bakmayın utanıyorum " derken Mr.Atlas'ın sesiyle sendeledim.

-Yine geç kaldın Isa , yoksa kuaförün işi mi bıraktı ya da topuğun mu kırıldı?

Gözlerimi devirerek :
-Daha kötüsü hocam like kıtlığına girdim , diye isyan ettim.

Mr.Atlas bana bakarak :
-Ne büyük kayıp. Tabi matematik kıtlığının yanında bu ne ki (!) Hadi geç yerine .

Lisa'ya bakıp kıkırdadım. Yerime geçer geçmez telefonumu çıkardım. 1 like azalma mı?
"Olamaz !" deyip ayağa fırladım. Mr.Atlas alışmış olacak ki

-Ne oldu Isa ? dedi.

-Hocam hocam hocacım , bir kişi beni beğenip sonra beğenmemezlik etmiş.

Mr.Atlas :
-Tamam çocuklar bu günlük bu kadar . Iyi dersler . deyip alnındaki terleri elinin tersiyle silip sınıftan çıktı.

Ağlayarak telefonu sırama bıraktım ve tüm sınıfın gözü bendeyken makyajımı tazelemeye başladım.