~~~~♡~~~~~~~~♡~~~~~~~~♡~~~~
Saat'in gece 12'yi geçmesiyle herkes odalarına çekilmişti.
Salonu toplayıp kahve fincanlarını da yıkayıp çıktım mutfaktan. Mutfağın ve salonun ışığını kapatıp odama doğru adımlarımı yönlendirdim. Ares bey neredeydi acaba ?
Telaşla çıkıp gitmişti evden. Umarım birşey yoktur diye dua edip odamdan içeriye girdim.Kesinlikle bir duş almam gerekiyordu.
Hızla üstümdekileri çıkarıp, dolabımdan bir pijama çıkardım. Ayıcıklı peluş pijama oldukça hoşuma gitmişti.Saçlarımı havluyla olabildiğince kurutup yatağıma kuruldum. Tatlı uykumun kollarına bıraktım kendimi.
Ne kadar uyumuştum? Bilmiyordum. Camdan görülen havaya bakarsak hala geceydi. Su diye bağıran dilimle yatağımdan istemeye istemeye kalktım.
Ses yapmamaya özen göstererek odamdan çıkıp mutfağa doğru yol aldım.
Suyumu içerken birinin kapıyı açmasıyla ürkmüştüm.
Duvarda ki saate bakacak olursak saat 04:30'du.
Acaba Ares bey mi gelmişti? Bu saate kadar neredeydi ki ?
Ares bey değilse kim olabilirdi? Korku bütün vücudumu sarmıştı.
Yavaş ve ürkek adımlarla mutfaktan çıkıp salona doğru ilerledim.Aman Allahım! Ares beyin bu hali neydi böyle?
Sarhoştu! Üstelik üstünde ki beyaz gömleği kırmızı renge dönüşmeye yüz tutmuştu. Yaralanmış mıydı?
Hızla koşarak sarsak adımlarla yürüyen Ares beyin önüne geldim.Defalarca kez seslensem de buğulu gözlerle bakmaktan başka hiçbir şey yapmıyordu.
Ona yardım etmem gerektiğini söyleyen aklım, ve kalbime uyup hızla Ares beyin kolunun altına girerek ağırlığını aldım. Oldukça ağırdı fakat babamdan dolayı alışkındım.Zorlansam da sonunda onu odasına çıkarabilirmiştim.
Gömleğinin kanlı oluşu beni bir hayli korkuturken!
"Yaralı mısınız Ares bey?" Diye sorumu yönelttim.
Zorlukla başını hayır anlamında sallayarak "Benim kanım değil demişti."Kimin kanıydı ki ? Ares bey birini mi öldürmüştü?
Düşüncelerimi aklımdan atarak kendime geldim.
Bu kanlı gömlekle yatamazdı. Hızla Ares beyin dolabının kapaklarını açıp siyahlara ev sahipliği eden dolaptan siyah bir tişört çıkardım.Bu yaptığım yanlıştı! Ve çok utanıyordum. Fakat bu şekilde uyumasına izin veremezdim.
Hızla sızan Ares beyin yanına gelerek güçlükle ceketini çıkarttım.
İlk defa bir erkeğe bu kadar yakın olmak beni heyecanlandırırken! İşin en zor kısmı olan gömleğini çıkartmaya başladım.Şükür ki ! Çıkarabilirmiştim.
Üstüne tişörtü giydirmem ise 5 dakikadan fazla sürdüğüne emindim. Zira babam bu adamın yanında kuş gibiydi.
Bedenine her tenim değdiğin de ellerimin elektrik akımına kapıldığını, heyecandan ve korkudan öleceğimi hissediyordum.Pantolonunu çıkartamazdım!
Keza üstünü değiştirdiğim için sabah bana bir hayli kızacağına emindim.
Utançla yüzümün kızarmasını odamda ki ayna karşısında süzüyordum. Yaralarım iyileşmiş yüzüm kendine gelebilmişti.Uykum kaçtığı için balkon da saatlerce oturmuş, Annemi düşünerek kimi zaman ağlamış, kimi zamanda başıma gelenleri babamın yaptıklarını da düşünerek kendime acımıştım. Belki bu insanlarda acıyorlardı bana..
Ama değişecektim! Güçlenecektim. Annem için yapacaktım bunu..Saat'in 07'yi göstermesiyle hızla ayaklandım.
Üstüme kıyafet seçerek banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.
Ağlamaktan şişmiş gözlerimle, kızarmış burnumla cidden çok çocuksu duruyordum. Pek takmayarak hızla üstümdekileri çıkarıp banyo da ki kirli sepetine attım.
Derya teyze istediğim gibi giyinebileceğimi söylemişti.
Diğer çalışanların giydikleri iş kıyafetleri vardı. Fakat Derya teyze bana "Sen giymeyeceksin canın ne isterse onu giy." Demişti. İtiraz etmek istememiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KADINIM
ActionŞuan Ares beyin çalışma odasında onun acımadan konuşmasını dinliyordum. Kahvaltıdan sonra hemen beni yanına çağırmıştı. Söylediği sözler zoruma, ağrıma gitmişti. "Nasıl olurda odama girersin? Hangi hakla üstümü değiştirirsin? Kimden aldın sen bu izn...