ŞİVAL

Bölüm 4

"Bence sen yeterince gevezelik yaptın. Kurallara uymama cezası almak istemiyorsan sus!"

Beni buraya getiren kişinin sesini duymuştum. Arkamı dönmedim. Karşımdaki kişinin surat ifadesini izlemekle meşgûldüm.

Hafif sırıttı. Sonra eliyle ağzına fermuar işareti yaparak

"Tamam kuzen kızma. Yemedim müstakbel karını."

Gerçekten ben daha şoku atlatamamıştım. Karısı olucak da ne demekti? Sinirli bir şekilde arkamı döndüm.

"Ne saçmalıyor bu?"

"Aklında bir şeyler kurmuş senin aklını da bulandırıyor aklınca."

"O zaman aslını anlat neler oluyor? Neden aşağı koşarak indin? Bıktım artık soru işaretlerinden."

"Ben de bana sürekli bir şeyler sormandan bıktım zaten. Bide suratsız suratsız dolanmadan. Ruh gibisin suratın bembeyaz. Biri sorsa ölü mü bu kız, sen mi öldürdün diye cevap veremeyeceğim."

Beni güldürmek istiyordu belliydi ama boşa kürek çekiyordu.

"Yoruldum anlamıyor musun? İki saniye sonra ölücek miyim, tecavüze mi uğrayacağın, zorla mı evlendiriliyorum bilmiyorum. Bir de mutlu mu olmamı bekliyorsun?"

"Sakin ol anlatacağım işte şimdi. Gel aşağıya inelim."

Uzattığı eline tereddütle baksam ve ne kadar gereksiz görsemde tuttum. O önden ben arkasında aşağı indik. Geniş bir oturma salonu vardı. Bu evde tek yaşıyorlar diye düşünmüştüm ama kalabalıktı. Ayrı ayrı köşelerde kendi aralarında konuşuyorlardı ama aynı salondalardı. Tahmin ettiğim gibi bu evde siyahtan başka renk yasaktı. Herkesin ayrı tarzda ama aynı renkte giymesi neden kuraldı ki? Çok saçmaydı.

Salondaki tüm dikkati çekmekten korkarcasına beni arkasına aldı.

Salonda bir kızın kulağına bir şey fısıldadıktan sonra beni başka bir odaya götürdü. Ne dediğini duyamamıştım ama kızın mutfağa doğru gittiğini görmüştüm. Beni de elimi bırakmadan başka bir odaya götürmüştü.

Odada bir koltuk ve çalışma masası vardı. Beni koltuğa oturttu ve yanıma da o oturdu.

"Sen bu yıl yurt dışına çıktın mı?"

"Evet de niye ki?"

"Peki bu yurtdışına nasıl çıktın nerde kaldın?"

"Alışveriş yaptığım bir sitede çekiliş vardı. Çok bilinmiyor çok kişi katılmamıştır diye ben de girdim. Zaten sonuçlar hemen açıklandı. Kazanan ben oldum. 5 yıldızlı bir otelde tam pansiyon istediğim bir kişiyle bir hafta geçirdim. Ama ne alaka?"

"Çok güzel plan yapmışlar. Sende hiç şüphelenmemişsin. Bir site çekilişini reklamı için her yerde reklam verir. Türkiyedeki herkesin haberi olur. Önümüze çıkar her yerde böyle büyük bir çekiliş.

Hadi küçük çaplı oldu diyelim. Böyle çok büyük olmayan bi site seni yurtdışına bir de arkadaşınla nasıl tam pansiyon 5 yıldızlı bir otelde tatil yaptırabiliyor? Sonuçlar nasıl hemen açıklanabiliyor?"

Biraz düşündüm. Doğru söylüyordu. O site en az 3 gün önceden tüm Türkiyede reklam yapardı. Sonuçlar da hemen açıklanamazdı. Hafif bir korku oluşmaya başlamıştı. Birileri beni yurtdışına göndermişti.

"Hadi diyelim ki biri gönderdi. Ben yurtdışındayken bana ne yapabilir ki?"

"Neler yapmadı ki? Senin yüzünü kullanıp bir sürü insandan zorla para aldı. Bir kaç yaktığı mekanı da hesaba katabiliriz. Satın almadan Yanında öldürürüm diye tehdit edip tuttuklarını saymıyorum bile."