BÖLÜM 5

47 12 26
                                    





İnsan bazı anıları unutamıyordu.
Nasıl unutabilirdim ki seni ilk gördüğüm ve ilk tanıştığımız anı?
Bazı hatırlamalar insana arkasından büyük yükler getiriyordu ve benim en büyük sevgi yüküm "Demir" olmuştu...

Bu ufak anıdan sonra Demir'e başımı evet der gibi sallamıştım. Benden onay alınca konuşmaya devam etti.

- Bunu sana nasıl açıklayabilirim inan ki bilmiyorum, ama bazı bilmediğin şeyler var ve ben bunları sır olarak veya başkasından duymadan önce benden duymanı istediğim icin burada Nalan.

İçim kavruluyordu duyacağım şeyler ne olabilirdi ki ? Kalbimde bir ağrı hissettim. Neyin yük ağrısıydı bu? Neyin ağırlıyıydı bu kalbimin ağrısı? Gözlerimi ellerime çevirmiştim kaç saniye orada oyalandı gözlerim bilinmez, ama kendime güvenerek gözlerimi Demir'e çevirdim konuşması için :

- Seni dinliyorum Demir ?

İlk gözlerime baktı ve sonra gözlerini kaçırarak başladı konuşmaya...

-İnan ki nasıl ve nereden başlayacağımı bilmiyorum Nalan. Bu diyeceklerim benim için o kadar ağır ki altında eziliyorum adeta.
Seninle tanıştığımız günü sana sorma sebebim her şeyin o gün başlamasıydı.
Seninle tanıştığımız gün benim eşimle üçüncü evlilik yıl dönümümüzdü...

Kulaklarım yanlış duymuş olmalıydı ne demişti o? Bunca yıl sığındığım limanım evli miydi?

Demir, telaşla gözleriyle gözlerimi yokluyordu.
Duyduklarımın ağırlığıyla dik bir konuma gelerek dilimin ucunda ki soruyu sordum...

- Benimle tanıştığında evliydin.
Peki benimle birlikteyken de evli miydin Demir ?

İşte cümleler artık dilimden dökülmüştü...
Kalbimin parçalarıda artık yerlerdeyd. Bugün ikimizde asla geri dönülmeyecek yollarımıza ilk adımlarımızı atmıştık.

Gözlerim Demir'de idi. Onun gözleride gözlerime odaklanmıştı. Birkaç saniye daha baktı gözlerimin içine, gözlerini yumdu ve asla duymak istemediğim sorumun cevabını artık biliyordum...

- Evet.

İlk aşk acım, altı ay önce Demir'in benden ayrılırken yarattığı acıydı. O zaman bir yıkımın altında kalmıştım, ama yavaşça ve çabalayarak çıkmayı başarmıştım. Ama o yıkımın altında kalan ruhumu da orada can çekişmeye mahkum etmiştim.
İşte şimdi ruhumda ölmüştü...

Ve ben artık yıkımlarımın altından kalkamıyordum. Bu gün pes ettiğim gündü artık benim için.

Yerimde yavaşça kendime güvenerek dik bir konuma gelip sırtımı berjere yasladım.
Kendimden hiç beklenmeyecek bir soğuklukla devam etmesini istedim.

- Devam et Demir, sonunu bilmek istiyorum.

Demir, bu gün şaşırma kotasını doldurmuş bir şekilde tekrar
Gözlerime bakarak devam etti...

- O gün güzel bir akşam geçirmek yerine kavgayla başlamıştı akşamımız.
Eşim artık çekinmeden canımı yakmak için elinden gelini yapıyordu, oysa ben sadece onunla güzel bir akşam geçirmek istemiştim. O ise benim eksikliğimi vurmaktan çekinmeden benimle tartışıyordu.

Biliyorum bunları sindiremiyorsun Nalan, ama lütfen sonuna kadar dinle beni...

O gün yüzüme vurduğu şey ise çocuğumun olmamasıydı. İlk tanıştığımızda onunla hiç böyle acımasız bir insan değildi. Seneler geçtikçe bana karşı değişti. Eskiden evde yemek yapmak isterdi, bu yüzden de eve yardımcı istemezdi. Sadece iki günde bir evi temizlemek için yardımcılar gelirdi. Bir süre sonra bunlarda değişti artık aramıza uçurumlar girmişti ve bu uçurumları kapamama asla izin vermiyordu. En son işte o gün içindeki her şeyi döktü ortaya...
Bana adam olamadığımı, eksik olduğumu, artık ayrılmak istediğini söyledi. O kadar zordu ki benim için sırf onu kırmamak için evden hızla çıktım. Saatlerce araba kullandım, ama şu koskocaman İstanbul'a  sığamadım...
İşte ben, o gün seni tanıdım .
Seni ilk gördüğüm halini hala unutamıyorum.
Yaşıyor gibi görünüyordun, ama ruhun donuklaşmıştı. Benden özür dilediğinde ise o an sesine mest olmuştum ve kader bizi o günden sonra tekrar bir araya getirdi...


NALAN (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin