KANATSIZ MELEK / YARI TEXTiNG

Bölüm 6

Güzel şarkıyla yine huzurlarınızdayım ♥️ kaç ay oldu biliyorum ama geri döndüm..

Keyifli okumalar..

Böylece ikisi içinde yorucu bir hafta geride kalmıştı. İkisi de birbiriyle konuşmak istese de, yazmak isteselerde birinin eli klavyeden dönüyordu, birinin eli klavyeye gidemeyecek kadar meşguldü.

Serdar'ın işleri yoğundu, Melek'in kalbi el vermiyordu yazmaya.

Ama ilk adımı kendiyle savaştan sonra Melek attı. Doğru mu yapıyordu, bilmiyordu. Şu cidden bir şey bilmiyordu. Sadece istiyordu, onunla konuşmak istiyordu. Eline aldığı laptopun kapağını açdıktan sonra bir süre ekranla bakıştı ardından cesaretlenerek yazmaya başladı.

#KanatsızMelek: "Merhaba. Sanırım benim yazmamı beklemiyordunuz, şu an şaşırmış olmalısınız. Bu bir hafta da düşünüp karar verdim. Sizinle burada arkadaş olacağım ama aşırıya kaçmak yok. Sadece konuşacağız. Umarım anlatabilmişimdir ne demek istediğimi?"

Yazdıktan sonra durdu, göndermedi. Birkaç kez okudu. Doğru muydu bu yaptığı?

Belki de atılan her yalnış adım doğruya götürecekti sonunda.

Melek düşündü, yapamadı. Tam silmek istediği zaman kardeşi yine kapıyı çalmadan içeri girdiğinde Melek yanlışlıkla gönder tuşuna basmışdı. "Ah, hayır! Gitti mesaj!" diye dedi içinden. Ne olacaktı şimdi? Beynindeki düşünceler çoğalırken kapının önünde duran kardeşine baktı ve onu bir güzel azarlayıp gönderdikten sonra laptopa baktığında iş işten geçmişdi. Mesaj gitmişti Serdar'a ve hatta Serdar mesajı okumuştu.

Ne olacaktı şimdi?

Arkadaş mıydılar?

****

İşten yorgun gelen Serdar kendini yatağına attı ve gözlerini kapadı. Aniden aklına gelen kanatsızMelekle doğruldu ve laptopunu eline aldı. Laptopu açtığında gördüğü mesajla duraksadı. İnanamadığı için bir kere daha okudu ve ardından parmaklarını klavyenin üzerinde hareket ettirmeye başladı.

#Siyahadam: "Merhaba. Siz bana kendi isteğinizle mesaj yazdınız öyle mi? Şu an çok şaşkınım. :) Ne demem gerektiğini bilmiyorum ama kabul ediyorum şartınızı. Arkadaş olalım.

Serdar mesajı gönderdi ve yatağın başlığına gülümseyerek yaslandı. Mesajlaşmaya başladılar.

#Kanatsız Melek: "Evet yazdığıma beni pişman etmezsiniz iyi olur."

#Siyahadam: "Yok, hayır asla pişman etmem. Yazmakla ne iyi yaptınız, çok sevindim."

#Kanatsız Melek: "Benim için biraz tuhaf olsa da, arkadaş olmamızın bir sakıncası olmadığını anladım."

#Siyahadam: "Herkese bir arkadaş gerek. İster yanında, ister uzağında.. İçini dökecek bir arkadaş hepimize gerek öyle değil mi?"

#Siyahadam: "Bu arada bir ricam var sizi kaldıralım. Arkadaşlar birbirine siz demez."

#Kanatsız Melek: "Sanırım öyledir, yani sizin dediğiniz gibi. Herkese bir arkadaş gerek"

#Kanatsız Melek: "Peki, olur. Kaldıralım."

#Siyahadam: "Neden söylediğim şeyleri hemen kabulleniyorsun?"

#Kanatsız Melek: "Anlamadım?"

Melek'in kaşları çatılmıştı bunu yazarken. Ne demek istiyordu bu adam böyle?

Diğer tarafta Serdar elini alnına vurdu. "Aferin oğlum, yalnış anladı lan kız." dedi kendi kendine ve hemen yalnışını düzeltmek amaçlı parmaklarını hareket ettirerek yazmaya başladı.

#Siyahadam: "Yanlış anlama lütfen son verdiğin cevabı demiyorum. İlk dediğinden bahsediyorum. Böyle dediğime öyledir falandır gibi cevap verdin diye dedim, yalnış anlama olmasın lütfen."

Melek okuduğu mesajla dudağının kenarı yukarı kıvrıldı. Adamın attığı mesajdan ne kadar korktuğu, telaşlandığı biliniyordu. Ve Melek bir an adamın önündeyken böyle telaşla konuştuğunu düşündü fakat düşündüğü gibi kendi kendine saçmalama dedi ve yazmaya başladı.

#Kanatsız Melek: "Aslında doğruyu söylemek gerekirse yalnış anladım ama açıkladığına göre sorun yok. Anladım. Sorduğun soruya gelecek olursak... Bilmem.. Sanırım insanların yalnış bir şeyi demeyeceğine inandırmışım kendimi."

Serdar gelen mesajla rahatladı bir an kadın geç yazınca asla yazmayacağını düşünmüştü. Okuduğu mesajla kaşları çatıldı. İnsanlara inanıyor muydu bu kadın?

#Siyahadam: "Hayır bu inançtan vazgeç. İnsanlar her zaman doğruyu söylemez Melek."

#Kanatsız Melek: "Yani sen yalan söylüyorsun öyle mi?"

Serdar okuduğu mesajla afallasada hemen yazmaya başladı. Bu kadın nasıl olurda onu alt edecek cevaplar verebiliyordu aklı almıyordu. Afallatıyordu onu bu kadın.

#Siyahadam: "Ne? Hayır öyle demedim, ben genel konuşuyorum."

Serdar ne yazacağını bilmediği için böyle yazmıştı. 'Bu kızın ismi Melek olabilirdi ama şeytanın ta kendisi.' diye geçirdi içinden. Parmaklarını klavyenin üzerinde hareket ettirmeye başladı kadının cevap yazmadığını görünce.

#Siyahadam: "Melek? Burada mısın?"

#Kanatsız Melek: "Evet, buradayım."

#Siyahadam: "Genel konuşmuştum ben demin."

#Kanatsız Melek: "Tamam anladım ve sorun değil ama insanların her zaman doğruyu söylemediğini biliyorum. İnsanlara inanan biri değilim merak etme."

#Siyahadam: "Bunun bir nedeni var mı peki?"

#Kanatsız Melek: "Neyin? İnsanlara güvenmememin mi?"

#Siyahadam: "Evet."

#Kanatsız Melek: "İnsanlara güvenilir mi hiç? Hani diyorlar ya derdin varsa git suya anlat, toprağa anlat, dağa anlat, insana dert anlatılır mı hiç? Sence bunu neden diyorlar? İnsana güven olmaz bu hayatta."

Serdar okudukları karşısında donup kaldı ve bir süre ekrana baktı. Parmaklarını klavyenin üzerinde hareket ettirmek istedi ama yapamadı, 'Ben..' diye yazdığı kelimeyi sildi ve durup baktı ekrana. Ne yazacaktı? "Ne yazacaksın ulan, ne? Çalıştır şu aklını!" diye kızdı kendine. O bir doktordu, bir günün içinde kaç hastası oluyordu ve onlarla bir cümlenin içinde elli tene kelime kullanıyordu. Ama şu an.. Diyecek bir kelime bulamıyordu.

#Kanatsız Melek: "Yazmayacaksansa uyuyacağım."

Melek sonunda dayanamamış ve yazmıştı.

Serdar gelen mesaja baktı, hâlâ ne yazacağını bilmiyordu. Ama sonunda yazmaya başladı.

#Siyahadam: "Kusura bakma, ben ne yazacağımı bilemedim."

#Kanatsız Melek: "Fark ettim."

#Siyahadam: "O zaman uyu sen. Yarın konuşuruz değil mi?"

#Kanatsız Melek: "Konuşuruz."

#Siyahadam: "Konuşalım."

#Kanatsız Melek: "İyi geceler."

#Siyahadam: "Sana da iyi geceler, güzel rüyalar Melek kız."

İkisi de laptopu kapatarak yatağa uzandılar. Serdar Melek'in neden öyle konuştuğunu düşünürken Melek Serdar'ın o telaşla yazmasını düşünüyordu.

O gece ikisi de birbirini düşünerek uyuya kaldılar.

Sevdiğiniz yerleri benimle paylaşın..