Aşkımın Ferman'ı (Mucize Doktor FerAli)

Bölüm 1: Ali Vefa, Ferman'ın ona dokunmasına izin veriyor.

Ali, yeni bir güne uyandı. Gündelik rutinini aksatmadan yerine getirip bisikletine bindi. Berhayat Hastanesine doğru yola koyuldu.

Ali, çok başarılı bir cerrahi asistan. Ancak bu hiçbir şeyin toz pembe olduğu anlamına gelmiyor. Ali, vakti zamanında sosyal dezavantajlarından ve bazı gündelik beceri sorunlarından çok çekti. İlk önce tavşanını kaybetti. Sonra da abisini kaybetti. Abisini kaybedince ailesini de kaybetti.

Onun yanında hiç kimse yoktu. Bir tek Adil Hoca vardı. Adil Hoca'nın da yardımlarıyla yetişkin hayatında ve toplumda kendine bir yer bulmayı başardı. Artık her durumda Adil Hoca ona yardım edemezdi. Ali Vefa'nın kendi ayakları üzerinde durabilmeyi öğrenmesi şarttı. O yüzden Adil Hoca artık ona yardım etmiyor.

"Adil Hoca olmadan duygularımdan emin olmak çok zor," dedi Ali, "Nasıl anlayacağım şimdi"? Ali böyle şeylerden hiç anlamazdı ki. Hem Ferman için, hem de Nazlı için aşk belirtileri gösteriyor olmasına akıl sır erdiremiyordu.

Ali, asistan odasına girdi. Nazlı Hanım saçlarını tarıyordu. Bu, Ali'nin biraz hoşuna gitti. İçi kıpır kıpır oldu. "Nazlı ne kadar da güzel." diye düşündü.

Demir, Nazlıyla konuşmaya başladı. Açelya da Ali'ye selam verdi. Ali'yle konuşmaya başladılar.

— Bugün hiçbir şey beni üzemez Ali. Seni de üzemesin, hiç kimseyi umursama.
— Sakın üzülme, sen üzülürsen ben de çok üzülürüm
— Ali ya, iyi ki cerrahiye geri döndün. Neyse benim elimi yüzümü yıkamam gerekiyor, sonra görüşürüz.

Ali yalnız kalmıştı. Biraz etrafta gezinmeye karar verdi. O sırada gözünün önünde bir Ferman belirdi. Ferman, "Aa Ali, sen de buradasın. Haydi, asistan odasına geçelim." dedi. Geçtiler. Açelya da geri döndü. Ferman, Nazlıyla Açelya'yı yeni hasta Bahar Hanım'a bakmak için görevlendirdi. Ali'ye ise "Sen de benimle geliyorsun Ali." dedi. Ali'nin kalbi küt küt atıyordu.

Ferman, Ali'yi bir köşeye çekti. Elini Ali'nin omzuna attı. Ali, irkilmemeye çalıştı. Sanırım hayran olduğu adamın ona dokunmasına karşı bağışıklık geliştirmeye başlamıştı. Birazcık irkildi, ancak bu durum havadaki aşk kokusunu değiştirmedi. Bu takdire şayan bir gelişmeydi.

— Ali? Sen, az önce, İRKİLMEDİN Mİ?
— Sanırım evet, irkilmediğimi düşünüyorum.

**Devamı Bölüm 2'de**