5.Bölüm/Yüzleşme

50 6 3
                                    

5. Bölüm/Yüzleşme

"Zeynep Bastık- Çukur"

🌸Vote ve yorum🌸

Milyonlarca fikrin oluştuğu zihnimde ne demek istenildiğini kavrayamamak içinde bulunduğum kaosun doğurduğu sonuç olabilir miydi?

Öyle miydi? Kesinlikle öyleydi.

Uyandığımda odamdaydım. Sessizce yerimde doğruldum. Pencere aralanmış içeriye giren serin hava tenimin üzerinde incelikle eserken tek yaptığım bunu hissetmeye devam etmek ve hiçbir şeyi düşünmemeye çalışmaktı. Pekala, farkındayım: Nafileydi.

Uzunca bir süre aynı pozisyonda durdum ve etrafı izledim. En sonunda odaya giren ayak sesleri işittim. Ama hâlâ kafamı o pozisyondan geri çevirmemiştim. Tepsi ile gelen annem, zihnim yine buğulanmaya başlarken bana endişe ile baktığını gördüm.

"Kızım, iyi misin yavrum?" diye konuştu. Gözlerindeki endişe tanıdıktı. Bir anne endişesiydi.
Soran gözleri korku ile açılıp kapanınca "İyiyim." Dedim.

Hazırladığı yemeği uzatınca yemek için uzandım. Yemeği yerken dolabımdan bir hırka çıkardı.

"Yedikten sonra bunu üzerine giy. Hava soğuk dikkat etmiyorsun!" Diye konuşunca elimdeki kaşık tepesinin metal yüzüne çarptı.

Olan olaydan bi haber miydi?

Kimse ona bahsetmemiş miydi?

"Neyim varmış ki?" Diye sordum vereceği yanıt beni kuşkulandırken.

Gayet normal bir ses tonuyla "Başının bir anda döndüğünü ve bayıldığını söylediler. Azıcık da ateşin varmış ama gerekli yardımı yapmışlar kafedeki çalışanlar." Dediği anda başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş hissine kapıldım.

Pekala, bu çok anlamsızdı!

İnanmış mıydı? Evet. Peki neden bu şekilde söylenmişti? Gerçeği neden saklıyordu?

Anneme olanları bir süreliğine çaktırmak istemediğim için sakin bir sesle "O adamla konuştum. Bir daha bizi rahatsız etmemesi gerektiğine dair onu son kez uyardım." Annem bir anlığına rahatlamış ve koltuğa oturmuştu.

Fakat sonra yeniden çatılan kaşları ile bana döndü. "Sana bir şey anlatmadı mı?" Diye konuşunca vücuduma gelen terleme korkunun bir yan tesiriydi.

"Pek hatırlamıyorum." Yemeğime dönen gözlerimle tekrar konuştum. "Umrumda olmadığı içindir." Umursamaz bir eda ile söylediğim söz annemi ikna etmişe benziyordu. Üstüme gelmedi ve yemeğimi yerken birden kapı çaldı.

Biyolojik gereksizin buraya gelmesi akıl işi değildi. Ah, yüzsüz bir babam vardı, unutmuşum!

Odama yaklaşan birden fazla ayak sesleri işittim. Annemin terlik sesinden ziyade diğeri sert ve sabırsız gibiydi.

Geldiklerinde gördüğüm kişi ile donkalmıştım. Günlerdir görmediğim o yabancı birden bire evime gelmişti.

Peki ya neden? Avuç içlerimde hissettiğim ıslaklık sinirimi bayağı bozmuştu. Çatık kaşlarımla yatağa bakarken kendime kızdım. Niye böyle oluyordum ki?

Saçmalıktı, kelimenin tam anlamıyla.

Annem "Uraz Bey seni ziyarete gelmiş, Ateş." Diye konuşunca gözlerimi ona çevirdim. Gözlerimizin buluşmasını bekler gibi bir hali vardı ki çekmedi gözünü gözümden.

Anlamlı mı anlamsız mı anlayamadığım birkaç saniyeden sonra annemin yanında bu şekilde cüretkar davranmasını oldukça sinir bozucu buldum. Kendine olan bu güveni insanları küçümseme noktasına kadar gelebilecek gibi görünüyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 24, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VERYANSIN #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin