28
Dört gün sonra annesinin taburcu edilme durumu netleştiğinde, Meyra kendine küçük bir bavul hazırladı. Günler sonra ilk kez uykusunu almış, korkusu ve hüznü tamamen uzaklara savrulmadıysa da, yüreği bir nebze rahatlamıştı. Gül kurusu renginde kalmıştı yanakları döktüğü yaşlardan. Çiçeksiz bir bahçede kendi halinde dolanan bir kelebek gibi kozasını yeniden bulmaya hazırlanıyordu.
"Ne kadar süre orada kalacaksın?" diye sordu Seçil. Yanındaki yatakta oturmuş, dolabından çıkardığı birkaç giysiyi katlamasına yardım ediyordu.
"Bir hafta, belki iki... Annem kendini toparlayana kadar..."
"Okula gelebilecek misin?"
"İlk üç günden sonra evet... Ferhunde Hanım özel izin verdi, devamsızlığımı etkilemeyecek. Gidiş gelişlerim biraz zor olacak, ama yine de devam etmeye çalışacağım."
"Biz de senin için daha detaylı not tutarız." diye söz verdi Seçil samimi bir gülümsemeyle. "Döndüğünde eksiklerini tamamlamana yardımcı oluruz."
"Teşekkür ederim." Bunu çok durgun bir sesle, pek de önemli değilmiş gibi söylemişti.
Gerçek şuydu ki, son birkaç günde neyin önemli olduğunu kendi içinde sorguluyordu. O kadar basit şeyler için kalbinin kırılmasına izin vermiş, o kadar önemsiz detaylar için başkalarını istemeden üzmüştü ki, hayatın gerçek anlamının bunun tam tersi olduğunu yeni idrak ediyordu. Hayat, en ufak kederli dönemlerinde, kalbine saklayıp da bulabildiğin mutlu anlardan ibaretti yalnızca. Bir çift tatlı sözden, davetsiz gülümsemelerden, beklentisiz iyiliklerden...
Çünkü önünde sonunda her şey geçip gidiyordu. Sıkıntıların, streslerin, korkuların ve kederlerin zamanı doluyordu. En umutsuz görünen hatıralar için bile yaşam kendiliğinden bir çözüm yolu sunuyordu. Paylaşmak kalıyordu sadece bir anlam ifade eden, ömrünün geri kalanı boyunca. Severek ve sevilerek iyileşiyordu bütün yaralar. İnanmaya devam ettiğin müddetçe, gerçekten değer verdiğin insanları yanında tutarak aşıyordun en çetin mutsuzluk dağlarını bile.
"Benim yokluğumda, bahar şenlikleri provalarına elinizden geldiğince devam edin. Ben geri döndüğümde açığımı kapatacağım mutlaka." dedi kararlı bir şekilde. "Çok az zamanımız kaldı, ne kadar ilerleyebilirsek hepimiz için o kadar iyi."
"Sensiz aynı olmayacaktır." dedi Seçil küçük bir hüznün belirtisiyle. "Ama emin ol, kendimizden daha çok senin için öncekinden daha sıkı çalışacağız. Seni hayal kırıklığına uğratmayacağız."
Bu elim hadise neredeyse bütün kavgalara, tartışmalara, kalp kırıklıklarına bir perde indirmişti. Bazı anıları unutmak, diğerlerinden daha zor olsa da, artık hepsi arkadaşlıklarının gerçek anlamının ayırdına varmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRLANGIÇ EZGİSİ
Teen FictionWattys 2019 Genç Yetişkin kategorisi kazananı! "Bazı hikayeler, başladığını sandığınız zamandan çok evvel başlar." Bu hikaye Sanat Lisesi'nde okuyan bir grup arkadaşın eğlenceli anları, bir aileye dönüşen dostlukları ve ilk aşkları ile ilgili... An...