♣️ 5 ♣️

30 4 11
                                    

"Camları kapat Heves! İçerisi soğudu"
Ağzım yırtılırcasına esneyip dediğini yaptım.

Akşam 8 de güzellik uykumdan kalkmış babaannemleri havalimanına bırakıyordum. Çünkü neden? Canım validem öyle istiyordu!
Evden gider gitmez bir şeyler yapmamam için kendince aldığı önlemlerdi işte.

Dikiz aynasından arkaya göz attım. Fatma abla mahsun mahsun camdan dışarıya bakıyor. Zümrüt hanım ise telefonunda bir şeyleri inceliyordu.

Haşmet Bey ise uzun süren telefon görüşmesini sonunda bitirmişti.

"Heves yanına birkaç korumamı bırakmamı ister misin?" Otorite barındıran kalın sesi kısa bir süre için ona dönmemi sağladı. O bana bakmak yerine karşıya bakıyordu. Önüme döndüm.

"Hayır gerek yok. " kestirip atmıştım. Bu konuyu konuşmayı sevmiyordum.
Buna takılmamıştı. Yanına koyduğu 'ben pahalıyım' diye bağıran bastonunu sıkıp devam etti.

" Kendini geliştirmişsin artık daha iyi kullanıyorsun" hafifçe gülümsedim.

En başından beri araba kullanmam için desteklemişti. Her hafta bir adamıyla yollayıp deneme yapmamı sağlıyordu.
Şuan da kullandığım arabayı da o almıştı. Bazen bu kadar iyi olmasına şaşırıyor sonra onun herkes gibi olmadığı geliyordu aklıma.
Direksiyonu daha sıkı kavrayıp hızlandım. 15 dakikada gelmiştik. Arkadan gelen Haşmet beyin yardımcıları önce Haşmet beyin sonra da babaannemin kapısını açtı. Bende gidip Fatma ablanınkini açtım.

"Kız gel arabada kaldın sen!" Kıkırdayıp koluma girdi.

"Özleyeceğim seni deli kız!" Kolumu sıkıp kafasını omzuma koydu.
Bende yanaklarını sıkıştırıp bir öpücük kondurdum.

"Fatma abla ama sen daha gitmeden başladın. Hayır ben çok mutluyum ev bana kalıyor diye bana vicdan yaptırma gözünü seveyim."

Yüzündeki gülümsemeyi bozmadan kolumdan çıktı.

"Tamam tamam demedim bir şey." Güvenlikten geçip içeri girdik . Valizleri x-ray cihazından geçirdikten son bagaj görevlisine teslim edip oradan ayrıldık. Benim gitme vaktim gelmişti.

"Babaanne ben artık gideyim uçağınızda kalkmak üzere zaten" yanına gidip sarıldım. O da aynı şekilde kucakladı.

"Başına bir işler açmanı istemiyorum. İhtiyaç duyduğun her an ara. Hatta duymasanda ara. " ayrılmadan önce bunları söylemişti kulağıma.

Haşmet beyle göz göze geldik. İkimizde sarılmayacağımızı biliyorduk. Gözlerimizle vedalaştık.

"Her gün arayıp Vural dan rapor alacağım." Bunu söylemekle yetinmişti. Fatma ablaya da sarıldım. Artık gitmeleri gerekiyordu anons yapılıyordu.

Babaannem Haşmet beyin koluna girdi. Fatma ablada arkalarında piste doğru ilerlemeye başladılar.

Bir süre gidişlerini izlesemde bunu çok sıkıcı olduğunu farkedip çıkışa yöneldim. Arabama binip eve doğru sürmeye başladım.

***

Kapıyı birkaç kez tıklatıp beklemeye başladım. Nurgülcüğüm yine yapacağını yapmıştı. Eve dönerken arayıp bir ton laf etmiş ki bunlardan biri koca evde yalnız korkacağım yönündeydi. Beni zorla evlerine getirtmişti.
Bu dünya da bir katır inadı birde Nurgül inadı ölümüne kapışırdı.
Kapı Nurgül teyze tarafından açıldı.
Beni görünce gülümseyip içeri çekiştirdi.

" Gel gel çabuk yemek koymuştum tam denk geldin!" Montumu askıya asıp terliklerimi giydim. Evet burda da kişisel eşyalarım vardı. Zamanımın çoğunu burada geçirdiğimden artık ihtiyaç duyuyordum. Ellerimi yıkayıp sofraya oturdum.

Zambak MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin