4.2

3K 32 2
                                    

"Buna gerek yoktu Ben."

"Hayır, vardı." dedi Benjamin arabadan inerken. Bende hemen arkasından indim.

Marketin kapısına yürürken internetten yapacağı yemeğin tarifine bakıyordu. Benim evime gelip yemek yapmak için ısrar etmişti.

İçeri girdiğimizde ilk sebze meyve reyonuna ilerlemiştik. Benjamin gözüne güzel ve taze gelenleri elinde tuttuğu sepete atarken ben onu izliyordum.

"Beni izlemek yerine sen de alışverişe yardım edebilirsin güzelim."

Omuz silktim. "Hayır, ben böyle iyiyim."

O gülümserken ben gülümseyince yanağında beliren gamzesine bakakalmıştım. Yaklaşık yirmi saniye sonra anca kendime gelebildiğimde bende gülümsemesine karşılık verdim.

"Ben çikolata reyonuna gidiyorum, sende bu sıkıcı ,ve ayrı zamanda güzel olmayan, sebze reyonunda sepetine ot atmaya devam et." dedim gülerek Benjamin'e.

Hızla en arkada ki reyona ilerlerken arkamdan güldüğünü duydum. Kendimi sonunda çikolataların içinde bulduğumda aklıma bir paket çikolatanın kalorisi geldi ve yüzüm düştü. Zayıf değil, balık etliydim. Ama bence 1.80 boyunda olup elli kilo olmaktansa balık etki olmayı tercih ederdim. O tür kızları hep itici bulmuşumdur. Geçen sene Allison ile okula doğru yürürken köpeğini tasmayla dışarı gezmeye çıkarmış bir kız görmüştük. Tanrı şahidim olsun kıza dokunduğunuzda kemiklerinin kırılıp, vücudunun buharlaşarak gökyüzüne uçacağından korkmuştum.

Reyonun önünden geçip elime üç tane sevdiğim çikolatalardan alırken bir ses kulaklarımda çınladı. Tanıdık geldiği kadar da uzaktan geliyordu. Bu sesi duymayalı çok olmuştu. Ama bu sesin sahibinin, iki ay önce beni kaçıran adamın sesi olduğuna yemin edebilirdim.

Kafamı deli gibi sağa sola çevirdiğimde kimseyi göremememiştim. Vücudumda ki titreme artarken, içim kötü birşeylerin olacağını haber veriyormuşçasına tetikteydi.

Adam net cümleler söylemiyordu, sanki uğulduyor gibiydi. Ama onun sesi olduğuna emindim. Neredeyse her gece rüyama giren, bu yüzden sabahları yataktan sıçrayarak ve ter içinde uyanmamın nedeni olan o adamın sesi olduğuna emindim.

Aradan bir dakika geçti geçmedi Benjamin yanıma geldi. Ben ise kaskatı kesilmiştim. Hareket etmeyi bırakın, kıpırdayamıyordum bile.

"Hey, iyi gözükmüyorsun Cass. Birşey mi oldu?" diye sordu merakla. Kaşlarını çatmış vereceğim cevabı bekliyordu.

"Hayır." dedim kekeleyerek. Başıma birşey gelmemişti ve onu gereksiz yere telaşlandırmak istemiyordum. Ancak yüzümde oluşan korkunç ifadeden onu telaşlandırma kısmında geç kaldığımı anlayabiliyordum.

"Alacaklarım bitti benim. Hadi gidelim, yoruldum zaten." dedim Benjamin'in kolundan çekiştirirken. Onu kasaya getirdim ve alacaklarımızı ödeyerek dışarı çıktık. Arabaya bindiğimizde yüzündeki meraklı ifade azda olsa geçmiş gibiydi. Sanırım birşey olmadığını görüp boşvermişti.

Az önce duyduğum uğultu benzeri sesler umarım bugün bitkin düşmemden kaynaklanıyordur diye geçirdim içimden. Eğer sebebi bu değilse ya deliriyorumdur ya da delirmişimdir.

baby want u || +18 Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin