baby want u || +18 Yarı Texting

1.3

Meg Myers - Make A Shadow

- Cassie -

Şişik göz altlarımı iki kat kapatıcıyla zar zor kapatabilmiştim. Canım gerçekten çok yanıyordu. Ne beklemiştim? Beni seveceğini falan mı? 'Ah, aptal olma Cassie, erkekler sana sadece seni altlarına alıp gece boyunca inlememi sağlamak için bakıyorlar.' dedi iç sesim. Gerçekten bu doğruydu. Evet beni güzel buluyolardı, ama sadece beni kullanmak için istiyorlardı.

Üzerime siyah bluzumu ve açık mavi şortumu giydim. Kalifornia'da yaşamanın en güzel yanı havanın hep sıcak olmasıydı, yani en azından benim için öyleydi çünkü güneşli havalara bayılırdım.

Altına krem rengi topuklu botlarımı giydikten sonra küçük siyah bir çanta taktım. Son olarak şeftali tonunda rujumu sürdüğümde artık hazırdım.

Babamla annem ben küçükken ayrılmışlardı bu yüzden şuan annemle kalıyordum. Ama annem her sabah erkenden şirkete gidip gece geç dönüyordu. Yani aynı evde oturmamıza rağmen çok az karşılaşıyorduk.

Evden çıkıp mavi Audi arabama binip okula gittim.

Okula geldiğimde Allison'ı bahçede görememiştim. Galiba geçikmişti. Okul binasına girdikten sonra dolabıma gidip biyoloji kitabımı ve defterimi aldım. Dolabımı kapattıktan sonra aniden karşıma çıkan Dean ile irkildim.

"Tanrım Dean! Ödümü patlattın!"

"Özür dilerim, şeyy..." derken elini ensesine götürüp kaşıdı. Dean okulun basketbol takımındaydı ve az bir popülerliğe sahipti.

"Ne?" dedim sorarcasına.

"Okul çıkışı bir şeyler yapalım mı diye soracaktım, ama eğer istemezsen an-"

"Yo hayır," dedim gülümseyerek. Teklifini kabul edecektim çünkü Ben'i kafamdan atmaya ihtiyacım vardı. "Çok isterim."

"İyi o zaman, okul çıkışı bahçede buluşalım. Sinemaya gideriz diye planlamıştım, bir de birkaç arkadaşım daha gelecek. Senin için sorun olur mu?"

"Hayır," dedim kafamı iki yana sallayarak. "Sorun olmaz."

"O zaman çıkışta görüşürüz." dedi gülümseyerek.

"Görüşürüz." dedim gülümseyerek ve yanından ayrılıp biyoloji sınıfına doğru gitmeye başladım. Ah siktir, Ben'le biyoloji derslerimiz aynıydı!

Tanrım, şimdiden terlemeye başlamıştım!

Biyoloji sınıfının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım. 'Pekala,' dedim kendi kendime. 'İşte başlıyoruz.'

Sınıftan içeri girmemle gözlerimin Ben'i bulması birkaç saniyeyi aldı. O mükemmel yeşil gözlerini defterine dikmiş, bir şeyler karalıyordu. Ben, resim çizmeyi çok severdi. Ah tanrım, resim çizerken o kadar seksi oluyordu ki! Pekala, kendine gel Cassie.

Ben'den olabildiğince uzak olan ön sıraya oturdum. Çünkü onu her gördüğümde alevlenen bedenimi zor tutuyordum. Gidip dudaklarına yapışmak, onu tatmak istiyordum!

Biyoloji hocamız Bay Willer geldiğinde bize deney yapacağımızı söyledi. Ama tek sorun bu deneyi eşli yapacak olmamızdı.

Bay Willer eşleri söylerken ben Ben ile eşleşmek için Tanrı'ya dua ediyordum. Her ne kadar onu kafamdan atmak istesem de onunla biyoloji ödevini birlikte yapmayı isterdim. Ondan nefret eden yanım daha ağır basıyordu. Bana söylediği kelimeleri hakettiğimi düşünmüyordum. Tamam belki ona yazdığım mesajlarda kendimi biraz sürtük gibi göstermiş olabilirdim. Ama onu sevdiğimi söylediğim halde bana öyle demesi canımı çok acıtmıştı.

"Ben Franco,"

Bay Willer o mükemmel ismi söylediğinde kafamı kaldırdım.

"Bella Carter."

Okulun ineği ve Benjamin mi? Ah tanrım, pekala.

"Cassie Porter," Bay Willer adımı okuduğunda eşleşeceğim kişiyi söylemesini bekledim. Ben ile olmadığımız sürede başka birisiyle eş olmam o kadar büyük bir problem yaratmazdı.

"Jackson Hill."

Ben'in ev arkadaşı olan Jackson Hill'mi? Pekala, galiba başka bisiyle olmam büyük bir problem yaratabilirmiş.