0.7

2.1K 259 219
                                    

"Kızlar elbette onları seven, ilgi gösteren, güzel konuşan erkekleri sever. Bu benim nasıl aklıma gelmedi ki?"

Hem düşünemediğim için üzgün, hem de işler istediğim yola doğru ilerlediği için heyecanlı çıkan sesimle konuştuğumda Taehyung gözlerini devirdi.

"Sende jeton biraz geç düştüğü için olabilir mi, başkan?

Kalabalık koridordan kantine gitmek için yol alırken bu dediğine sinirlenmedim bile. Çünkü verdiği akıl işime o kadar gelmişti ki şu ortamda alnını bile öpmekten çekinmezdim.

"O zaman yanımda sen olduğun için bundan sonra daha az hakaret edeceğim yüzüne karşı."

Başını iki yana sallayıp o meşhur kare gülüşünü attığında ben de oldukça neşeliydim.

Kim Ördek Surat Jisoo, sonunda ağıma doğru ilerliyordu. Taehyung'un ima ettiği şeylerden sonra jetonum geç de olsa cidden düşmüştü ve çocukluk arkadaşıma 'Sana aşığım' demiştim. Bu biraz iğrençti. Tamam, oldukça iğrençti hatta bir şerefsiz gibi bile görünüyor olabilirdim ama savaşta her şey mübahtı ve yıllardır aramızda süren bu savaşı artık bitirmek istiyordum.

Elbette aynı zamanda da kazanacaktım.

Küçük birer çocukken bile birbirimizi hiç sevmezdik. O zamanlar sadece salıncaktan itme, kaydıraktan düşürme olarak gelişen çekişmelerimiz büyüdükçe bambaşka yerlere yol almıştı. Toplum içinde rezil etmeler, karşı tarafın sevgililerinin aklına girip ayırmalar, gece kulübüne gittiğimizde ailelerimize ispiyonlamalar... Daha sayamadığım bir çok şeyin arasında ilerlerken bu şekilde idare edebilirdim ama başkanlığıma göz koymasına asla izin veremezdim. Vermezdim.

 İşte bu yüzden ona aşık rolü yaparken ya da smut yazdırmaya çalışırken utanmıyordum. 

"Baksana, şimdiden kızlarla dolmaya başladı koridorlar. Hala okula kayıt yaptırıyorlar," diyerek bariz görünen şeyi ortaya koyan Taehyung'a başımı salladım. 

"Haklısın, ama bu konuda düşündüğün kadar endişelenmiyorum. Hatta mutluyum bile. Erkekler ne kadar Jisoo'ya oy vermeye niyetlilerse karşı cins de bana niyetlenecektir." Yüzümü ellerimle çerçeve içine alıyormuş gibi yaptım ve "Hem şu şahesere bak. Kim hayır diyebilir ki?" diyerek devam ettim.

Taehyung ikinci kez kahverengi gözlerini devirirken kalın sesiyle konuştu. "Seninle neden arkadaş oldum ki?" Ben tam ağzımı açıp 'Mükemmel biri olduğum için' diyecektim ki eliyle dur işareti yaptı ve "Aslında biliyorum," dedi."Lisenin başında yanına oturan kişi sonuna kadar arkadaşın olur, demişlerdi de onu test etmiştim ama yürüyen bir egoyu buna kattıklarını düşünmüyorum."

Sadece "Ha ha ve ha," demekle yetindim. Çünkü dediğim gibi, işime yarıyordu ve kavga etmeye gelen bir kişiliği yoktu yanımdaki adamın. Sonrası için bir kenara yazıyordum ama bunları. Zamanı geldiğinde hıncımı iki katı alacaktım.

"Uygulamada olanları anlatmayacaksan işlerimi halledeceğim."

Asıl konumuz aklımdan çıkmıştı. Hızla "Sana bir kek almadan anlatmam. Sonuçta kuru kuru gitmiyor, diyen ayı sensin ve söylediklerin işe yaradı," dedim ve devam ettim. "Ah, tamam. Mükemmel ve cömert bir başkanım. Biliyorum, söylemene gerek yok."

 "Sen cidden değişik bir adamsın, Seokjin." Kaşlarını çatmış ilerlerken ben gülüyordum. Takılmak hoşuma gidiyordu.

Kantine inen merdivenlere geldiğimizde selam veren birkaç kişiyle konuşmam gerekti. Bazıları hala oyunun bana olduğunu ve sonuna kadar destekleyeceklerini söyleyerek kadın bir başkan istemediklerini belli ediyordu. Bazıları ise kaybedeceğime dair imalarda bulunuyordu. 

dear aurora▪︎jinsoo✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin