Her şey dahil 979 kelimeyle ile iyi okumalar.
30 yorum sonra yb gelecek...
~
"Hey Katsuki, Midoriya ile çocukluk arkadaşı değil miydiniz? Bugün biraz fazla ileri gittin."
"Yoluma çıkması onun hatası!"
Telefondan son haberleri gelişigüzel okuyorken duyduklarım umurumda bile değildi ama hissettiğim şeyle başımı kaldırdığımda bana gelmek üzere olan şişeden son anda yere çökerek kurtuldum, direğe çarptı ve içinde her ne varsa döküldü.
"Bu kadar kafana takma."
"Hey! Buraya baksana sen!" Bana döndü. "Hıaaa?" Konuştu (!) mağara adamı.
Şişeyi ona doğru tekmeledim, pas vermişim gibi bir tekmeyle daha karşılık verdi. "Senin sorunun ne ha?!"
"Asıl senin sorunun ne?! Bu küflü şey neredeyse üzerime boşalıyordu! Attığın yere dikkat et!"
"İstediğim 'şey'i istediğim yere tekmelerim! Burası sokak ortası!"
"Bana bak kabadayı, kıçına 'tekme'yi basmadan önce çek git gözüme gözükme! Siz aptallarla mı uğraşıcam ben!?"
Elindeki teneke içeceği sıktı ve patlattı. "Ne dedin sen!?"
"Aptal için mi bu kadar sinirlendin? Gerçekten zayıfsın!"
"Seni-"
"Boşver Katsuki! Hadi kafa dağıtmak için bir şeyler oynamaya gidelim! Sen de gelirsin değil mi?"
"...Haa."
"İstasyonun oradakine gidelim o zaman. Orada bir sürü yolunacak koyun var."
Bu hâllerine göz devirirken farkettiğim sıvıyla geri çekildim. "Sanırım sana ders vermeme bile gerek kalmayacak, 'Kacchan'."
"Bekle-ne!? Sen kime Kacchan diyor-!" diye köpürmüştü ki gerçek formuna kavuştuğunu gördüğü villain ile gözleri (korkuyla?) büyüdü.
"Mükemmel bir özgünlüğe sahip bir görünmezlik pelerini!"
O ne demek be? Herneyse. Buradan gitme zamanı.
Şu iki korkak çoktan kaçıp sıvışmıştı. "Mükemmel bir özgünlük!" Villain beni yakaladığını sandığında sırıttım. "Senin için değil.."
...
Saçlarımı düzelttim ve üzerimi kontrol ettim. "İşte bu daha iyi." Villain beni farketmeden uzaklaştım, ama fazla değil-zira bunu hayatta kaçıramam.
...
Birkaç patlama olurken insanlar kaçmaya başlamıştı bile. Etraf cehennemden bir parça gibiydi belki de, ateşler içinde.. Ve ben bundan olabildiğince uzakta bir direğe yaşlanmış onları izliyordum. "Hah, kendi sonunu getirdi."
Kahramanların gelişiyle herkes rahatlamıştı ama -Musluk Adam mıydı neydi- alevleri söndürmeye, Ölümün Kolları, villain ile baş etmeye, Dev Kadın, buraya girmeye ve Kamui denen odun insanları kurtarmakla birlikte kendini de ateşten korumaya çalışırken tam anlamıyla umutsuz vaka gibi görünüyorlardı.
Katsuki ise...
"Senin gibi bir b*k parçasının beni ele geçirmesine izin veririm sanki!" 'hava'sındaydı. Tabi bu durumda doğru düzgün 'nefes alabiliyorsa'..
Her şey bir yana, biraz olsun acımıyorum. Sizler bana yardım eli bile uzatmadıysanız, ben sizi neden kurtarayım?
Kollarım göğsümde öylece çabalarını izliyordum ki arkamdan gelen nefes nefese soluk sesleriyle kim olduğuna baktım. "..."