yedi'

292 43 38
                                    



Gözlerimi açtığımda karşımda seni görmek isterken, bembeyaz bir duvarla uyandım bu sabah da, bambam vardı yanımda sadece, o da koltukta iki büklüm uyuyordu, önce hatırlamaya çalıştım bir şeyleri, neden bu haldeyim dedim kendime, neden bu haldeyim?

Üstüm başım paramparça, ellerim kan, yorgunum ve çok acıyor youngjae, evim yanıyor sanki bu öyle bir acı, çözemiyorum nedenini, en azından ilk bir kaç dakika.

Sonra aklıma geliyor bir şeyler, jackson bağırıyor bana, "öldü." diyorlar, "youngjae öldü." öldü, choi youngjae, küçüğüm,  gözümden sakındığım kasımpatı'm, sen için öldü diyorlar, youngjae, kafayı yiyorum sanırım, bunlar benim için çok fazla, ben buna dayanamam.

Nefes alamıyor gibi oluyorum, yine aynı acı var ama daha fazla, yine kabullenmeye çalışıyor beynim ama kalbim izin vermiyor, orası senin evin youngjae, şimdi nasıl kabul edeceğim olmadığını, ne yapacağım ben?

Şaka olsun istedim, yine bunun senin acımasız şakalarından biri olmasını ve herhangi bir yerden çıkacağını düşünmek istedim ama değildi, bu sefer gitmiştin değil mi, gitmiştin.

Gitmiştin küçüğüm, gitmiştin.

Arkamı dönmüştüm yatakta,  hıçkırıklarım boğazıma dizilmişti yine, hırsla avuçlarıma yorganı sarmış ve öyle bir bağırmıştım ki youngjae, işte o an delirdiğimi anladım, acı denilen o çığlıklar vuruyordu duvarlara, parçalamak istemiştim kendimi, gözlerimi kapatarak hiç açmak istemedim çünkü gerçek dünya çok kötü, çok kötü burası sensiz.

Adım sesleri duymuştum sonra, bambam korkarak başıma gelmiş ve arkamdan sarılarak sakinleştirmeye çalışmıştı ama yapamıyorum youngjae, ben çok yoruldum, güçlü kalamıyorum.

Bu sefer yapamam, bu sefer güçlü değilim küçüğüm, bu sefer ben pes ediyorum.

Bambam, "hyung." demişti ama sesi o kadar kısıktı ki, duymuyordum bile. Sonra saçlarımı okşamıştı bir ileri bir geri, bunu hep sen yapardın youngjae, her günün akşamında ilk durağım senin ellerin olurdu, bak şimdi senin için ağlarken bir başkası yapıyor, söylesene youngjae ben nasıl dayanacağım buna?

Gülüşün olmadan geçireceğim günlere, senin koynunda biten geceler olmayan sabahlara, sarı saçlarını öpmeden uyumaya nasıl dayanacağım, youngjae yapamam ben, olmaz küçüğüm, sensiz bir adım bile atamam, sen ayakta tutuyordun beni, yapamam youngjae, yapamam, nolur gel, nolur.

N'olur gel sevgilim, söz veriyorum engel olacağım bizi ayıran herkese, bırakmayacağım o ellerini ama gel ne olur, ben bu enkazdan çıkamam sen olmadan, biterim.

Bambam hiç gitmemişti yanımdan, saatlerce ağlamıştım küçüğüm, kimseyle konuşmadım, kendi içimde yaşattığım seninle oynadım dışarıya ağlarken, her defasında ellerimi bırakıyordun, artık hayallerimden de mi gitmiştin youngjae, orda da mı yalnızdım?

Bilmiyor musun, paltom bile ağır gelirdi omzuma benim, şimdi bu acıyı nasıl kaldırayım?

Çocuklar arada bir girip bakıyorlardı ama hiçbirine dönecek halim yoktu, sadece sen youngjae, o kapı her açıldığında koşarak gelen seni görmek istiyordum sadece, şimdi gelsen şaka desen inan hiç kızmam biliyor musun, gülüşüne yuva yapar orda yaşarım, keşke gelsen küçüğüm.

Hala inanmak istemediğimi bilseler bana aptal olduğumu söylerler değil mi, görmezden geldiğimde yaşayacağını sandığım için bana çok kızarlar ama ben aklımı yitiriyorum youngjae, sensiz bir güne bile dayanamıyorum, ben seni çok özledim.

Soluma soluk küçüğümü özledim, youngjae'm..

Aradan geçen bir kaç saatin ardından odada kimse kalmamıştı, bambam uyuduğumu sanarak çıkmıştı diğerleri de zaten jinyoung'un yanındaydı, mark hariç, o benim yanımda kalmak istemişti.

kasımpatı'/2jaeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin