Evde durmaktan sıkılınca biraz hava almak için dışarı dolaşmaya çıktım.Kulaklıkla müzik dinleyerek boş sokakta ilerliyordum.Sokağın başında bir yüz belirdi.Aniden o tarafa doğru baktım ve gözlerimi alamadım...Orta boylarda bir adamdı o kişi,ela gözlü,dağınık kahverengi saçlı ve kaslı bir vücuda sahipti.
Hatta birkaç kere keşke o tarafa bakmasam diye düşünsemde, yapamadım. Tabi bilemezdim ki karşımdaki kişinin bu kadar yakışıklı olabileceğini... Adam yanımdan yavaşça geçti ve gerçektende adamın hoş kokusu büyüleyiciydi.Neyse zorlansamda önüme döndüm, tam o anda arkamdan bir ses duydum, (iyiki müzik dinlerken kulaklığın sesi kısık) diye düşündüm,kulaklığımı çıkardım.Sesin geldiğin tarafa doğru döndüm, yani arkama. Tahmin ettiğim şeydi, o adamdı bana seslenen. Adam gözlerime bakıyordu ." Buyrun."dedim kısık bir sesle. Adam sonra bakışlarını gözlerimden çekerek kendi eline baktı ve "Bu sizin mi?" dedi ve bende adamın ellerine doğru baktım. Adamın elindeki benim en sevdiğim bilekliğimdi, yani babamın bana aldığı son şeydi.Bende adamın yüzüne baktım adamın yüzü çok hoş görünüyordu ,neyse adama tekrar seslendim "Evet. Galiba düşürmüşüm." Dedim adam elindeki bilekliğimi bana doğru uzattı, bende elimi adama doğru uzatım adam bilekliği yavaşça elime bıraktı. Adama tekrar seslendim"Teşekkür ederim."dedim. Adamda bana "Rica ederim."dedi, başını hafifçe aşağı doğru salladı. Adamın adını çok merak etmiştim. Birkaç kez adını sorsam mı diye düşündüm, o sırada adam bana "Adınızı öğrenebilir miyim?"dedi.Adamın gözlerine odaklanarak,"Ebru." dedim. Ne dediğimin farkında değildim, çünkü İlk defa böyle oluyordum. Kalbim çok hızlı çarpıyordu.Biraz çabalayarak toparlandım ve adama bende adını sordum oda bana "Akın" dedi. Bana elini uzattı, bende adamın uzattığı elini sıktım. Heyacandan ne yapacağımı şaşırmış bir şekilde elimi geri çektim,"Hoşçakal"dedim.Sonra arkamı dönerek eve doğru ilerledim.Zaten saat baya geç olmuştu, evden çıkarken saat yediydi ama şimdi sekiz buçuktu yani bir buçuk saat olmuştu. Ne kadar yürüdüğümü fark etmemiştim (çünkü aklımda o adam vardı » Akın«) Apartmandan içeri girdim.Merdivenlerden hızlıca çıkarak evin kapısına geldiğimde cebimden anahtarı çıkardım,eve girdim ve kendimi direk odama attım. Hâla o adamı»Akını« düşünüyordum. Aslında o adam demekten vazgeçmeliydim. Neyse üzerimden montumu çıkartarak mutfağa doğru yürüdüm, bir bardağa su doldurarak tek nefeste içtim ve bardağı tezgahın üstüne bırakarak salona geçtim. Kafamı dağıtmam gerekliydi, kumandayı elime alarak rastgele bir film izlemeye başladım. Epey bir vakit geçtikten sonra yorulduğumu fark ederek ışıkları kapatıp odama geçtim.Kendini yatağa attım ve elime en sevdiğim kitabı alıp okumaya başladım.Birkaç sayfa okuduktan sonra yatağımın yanındaki abajuru kapatım. Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştım ama başaramadım.Çünkü hâla aklımda Akın vardı, neden onu düşünürken kalbim bu kadar hızlı çarpıyordu ki...
BÖLÜM SONU
Merhaba ben Şeyma bu benim ilk yazı deneyimim, bu yüzden yanlış bir şey yazdıysam ve hatalarım varsa affedin.Neden Ebru ve Akın isimlerini tercih etiğime gelirsek çünkü büyük bir Akın Akınözü fanıyım Ebru Şahin'i Akına yakıştırdığım için bu isimleri tercih ettim.
Devamı gelecek.
Umarım beğenmişsinizdir...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beklenmedik karşılaşma
FanfictionOrta boylarda bir adamdı o kişi,ela gözlü,dağınık kahverengi saçlı ve kaslı bir vücuda sahipti.Hatta birkaç kere keşke o tarafa bakmasam diye düşünsemde, yapamadım. Tabi bilemezdim ki karşımdaki kişinin bu kadar yakışıklı olabileceğini...