"Bir insan size aşık olduğunda isminizi farklı söyler, o kadar güzel söyler ki isminizin onun dudaklarında güvende olduğunu hissedersiniz."
Tom, sürekli kullandığı darling kelimesinin en çok Aspen'e yakıştığını biliyordu.
Dudaklarının, en çok onun d...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sizinle konuşmak istediğim bir mesele var. Aranızda bunu bile atlayacak insanlar var muhtemelen, anlıyorum ama inanın yorum yapmadığınız, oy vermediğiniz sürece kimse bu kitabın sevildiğini, istendiğini anlamıyor ve insandaki heves kırılıyor. Hani o kadar yazıyoruz 2 saniye tepki verin de bilelim neyi doğru neyi yanlış yapıyoruz.
Eve döneli sadece birkaç gün olmuştu buna rağmen Aspen, Tom'u birkaç kereden fazla reddetmişti.
"Çocukla yattın ama hala naz mı yapıyorsun şimdi?" Stormi tabağına ayırdığı pizza dilimini incelerken bir yandan da telefondaki bildirimlerini kontrol ediyordu, yeni aşkı beklenenden kısa sürecek gibi duruyordu. Bununla o kadar meşguldu ki arkadaşını doğru düzgün dinlememişti bile.
"Hayır..." dedi Elisa, eğer o konuşmaya başlamasaydı Aspen, Stormi'nin üstüne atlayacaktı. "...sadece birlikte uyudular. Aralarında öpüşmeden ileri bir şey olmamış."
Stormi elinde tuttuğu pizza dilimini şokla tabağına düşürdü. Gözleri Aspen ve onun yerine konuşan Elisa arasında gidip geldi. Sonunda üçüncü anlatılışta anlamıştı.
"Ben... şaka yapıyorsun sanmıştım."
Doğrusu, herkes tüm olayları anlattığında onu ilk başta ciddiye almamıştı. Stormi için bu hikaye eğlence fırsatı olabilirdi, arkadaşı ile dalga geçebilirdi ama dikkati eski erkek arkadaşı yüzünden fazla dağınıktı.
"Her neyse... Zaten Tom da meşgul bir insan. Yakamdan düşer yakında."
Elisa kaşlarını kaldırarak yemeğiyle oynayan arkadaşına baktı, Aspen döndüğünden beri Tom hakkında her ne kadar aynı davranmaya çalışsa da değişmişti. Arkadaşının ciddi hisler beslemeye başladığını farketti, El.
"Cidden yakandan düşmesini istiyor musun?"
Aspen bu soruya cevap vermek yerine önündeki dokunulmamış tabağı itiştirip karnını ovdu, yemek yiyemeyecek kadar 'Tom Holland' bataklığına batmıştı. Artık fanları anlıyordu. Elisa onun sessizliğinden aldığı cevapla geriye doğru yaslandı, kendisi bu konu hakkında bir şey yapmayacaktı. Öneride bulunur, fikrini belirtir ama ısrar bile etmezdi ama sorunun çözülmesi gerektiğinin farkındaydı. •
'Yakında yakamdan düşer.' cümlesini kuralı birkaç gün geçmişti ki, Tom gerçekten yakasından düştü. Aspen hayatında ilk kez Tom'un ne yaptığını merak ettiği için güncel fan sayfalarını kurcalamıştı. Tom bir süredir sırf Aspen ona alışsın ve açılsın diye her gece arayıp ona gününü anlatıyordu. İki gecedir Tom onu aramıyordu. Aspen her ne kadar huysuz davransa da farkında olmadan alışmıştı, öyle ki uykuya ondan bir mesaj ya da arama beklerken dalıyordu.
Artık o mu adım atmalıydı?
Düşünceyle birlikte telefonunu korkuyla koltuğun diğer ucuna fırlattı. Tom yakasından düştüyse iyi, diye düşündü. İstediği buydu ne de olsa. Kendini rahatsız eden duygunun ne olduğunu biliyordu çünkü hâlâ inkar ediyordu. Hem Tom ondan bıkmıştı bile, artık kendini düzeltecekse bile çok geçti.
