13. BÖLÜM

6.6K 485 68
                                    

  "Hı-hırsız olabilir!" dedim korku ve telaş içerisinde. Yunus benim aksime kendini daha sakin tutarak sadece kaşlarını çattı.
 
  "Emin misin?" diye beni doğrulatmak için yürümeye devam etti. Kolunu bir an olsun bırakmadan onunla adımlarken

  " Kapıyı 3 defa kitledim, ama şimdi açık! Adım kadar eminim , kitledim kapıyı.!" diye telaşla kolundan daha da çekip onu durdurdum.

  " Bişey olur girmeyelim ,polis çağaralım!" dedim.  Kolunu sakince avuçlarımın arasından çekip, sanki bu çocuğa tembihler gibi
  " Sen bekle ben bir bakayım . Gerekirse polisi ararız..." dedi. Gözlerimden onay beklercesine bir müddet bakıp kalan son basamakları da tırmandı. Ben bekle dediği halde merak ve telaş içerisinde   bir gölge gibi arkasına  yapıştım. Kapının önünde biran durup yavaşca aralık olan kapıyı itip içeriye girdik. Kulağım gelecek en ufak sesteydi, eğer bir tıkırtı dahi duysam, koşa koşa kaçacaktım. Karanlık holdeki ışığı açtık ortalık normal gibiydi. Yunus bana bakıp

  " Sen dur gelme..." diye elini kaldırdı. İlkini duymazdan geldiğim için tekrarladığı bu ihtarla yerimden bir adım dahi atmadım. Kalbimin üzerine çıkıp tepinen boğayı sakinleştirmek adına içimden bildiğim tüm duarı sıralıyordum. Huzursuzca yerimede kımıldarken Yunus oturma odasının kapısını araladı.  Tedirgin bir ifadeyle birden bana dönüp sonra tekrar önüne çevirdi kafasını. Bu hareketiyle bana yaptığı ihtarı unutup hızla yanına gittim.

   Gördüğüm manzara karşısında iç çekip elimi ağzıma kapattım. Çünkü korktuğum başıma gelmiş eve hırsız girmişti. Heryer heryere geçmiş, adeta ortalık savaş alanına dönmüştü.Sırayla tüm odaları aynı dehşetle gezdik , talan edilmemiş birtek yer bırakmamıştı gelen hırsız. Evimin bu hali resmen içimi dağılıyordu. Benden bir farkı olmayan kocam yaşadığı dehşeti

  " Allah kahretsin...!" diye dışa vuruken bir taraftan telefona sarıldı. İlk önce polisi ardından babasına haber verdi. Telfonu kapatıktan sonra kolumdan tutarak

  " Haydi dışarı çıkalım " dedi. Bu anı bekliyor gibi bana dokunur dokunmaz gözlerime yaşlar doldu.  Sonunda yaşlarım daha fazla dayanamayıp gözlerimden birer ikişer intihar etmeye başladı. Ağzımdan kaçan hıçkırığı refleks olarak hemen  elimle kapattım. Yunus  oflayıp beni iyiden kendine çevirdi

  " Salma kendini , tamam! Yapacak birşey yok... Hadi bekleme çıkalım. Birazdan polisler gelir..." dedi. Hıh bana diyene bak beti benzi sapsarı kesilmiş sesi titriyordu... 

  " Ne hale gelmiş ev baksana...! Biz dualarla girdik bu eve , daha evleneli bir ay bile olmadı...! Başımıza bu geldi...!" dedim ağlaya ağlaya. Güçlü bir kadın olup kocamı teskin etmek isterdim ama bir türlü ağlamaktan kendimi alamıyorum.  Elimle yanağıma dökülen yaşları silip kendimi durdurmaya çalışsam bile, evin bu hali beni daha da ağlamam için teşvik ediyordu. Ne olduğunu anlayamadığım bir anda Yunus beni kendine çekip ancak göğsüne gelen kafamı kendine bastırdı. İlk defa sarılmanın verdiği şaşkınlıkla ağlamam birden durdu. Onun kokusunu burnuma çekip ben de beline iyiden sarıldım. Gözlerimi kapayıp onun atan kalbini dinledim. Doğrusu bu kadar rahatlatacağını tahmin bile edemezdim. Aklımın yapılacaklar listesine

  " Sık sık kocana sarıl.." yazıp, kollarımla beline sarılarak ona karşılık verdim....

  Yunus'dan

Kendimi dirayetli tutmaya çalışırken öfke ve sinirden adeta titriyorum. Şu olana bak! Bir evimize hırsız girmemişti o da oldu tam oldu! Artık kendimi nerden ve nasıl ayakta tutayım derken duygusal karım birden karşımda ağlamaya başladı... Ah kadınlar,  neden tepkilerinizi ağlayarak verirsiniz ki... O kadar içten ağlıyordu ki , hıçkırıklarına engel olmak için ağızını elleriyle kapattı. İçime çektiğim derin nefesi oflayarak bıraktım. Kafasını önüne eğdiği için
onu kendime çevirip,  yüz hizasına kadar eğildim. Sesimi olduğunca tok tutmaya çalışarak

TOMBALAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin