Bölüm 5

7.4K 198 30
                                    

-          Alo baba, ne yapıyorsun, iyi misin?

-          Ben iyiyim kızım, sizi merak ettim aradım ama çarşıya çıkmışsınız. Hayırdır akşam akşam?

-     Baba işte bu gök taşı geliyormuş ya, biraz erzak alalım dedik. Sen ne diyorsun bu işe, durdurabilirler mi?

-     Kızım sabahtan beri haberleri dinliyorum. Anlatılanlar doğruysa işimiz zor. Ama ben televizyonda anlatılanlara inanmayı bırakalı çok uzun zaman oldu. Geliyorsa da yapacak bir şey yok zira göktaşı çarparsa kimse kurtulamazmış.

-          Öyle diyorlar, istiyorsan gelip seni alalım. Tek başına kalma, ne dersin?

-          Yok kızım, gerek yok. Yarın akşam uğrarım.

-          Neyse şimdilik öyle olsun. Hadi iyi geceler, ilaçlarını içtin mi?

-       İçtim kızım, kendin diyorsun göktaşı çarpacak hepimiz öleceğiz sonra da ilacını içtin mi diye soruyorsun. Bu saatten sonra içsem ne içmesem ne, biraz sonra dolaptaki rakıyı açmayı düşünüyorum.

-          Lütfen baba, aldığın ilaçlarla rakı içmek yasak biliyorsun.

-          Tamam kızım, şaka yaptım. Hadi çocukları öpüyorum. Cenap’a da selam söyle. O pimpiriklidir söyle kafasını çok yormasın.

-          Oldu baba, öpüyorum.

Nermin telefonu kapatmış ve salonda oturan Cenap’ın yanına dönmüştü. Cenap haber kanalları arasında dolaşıyordu.

-          Var mı yeni bir haber?

-          Bizimkilerde pek bir şey yok ama yabancı haber kanallarında konuşulan tek konu bu, olay çok ciddi Nermin, baban ne diyor?

-     O da bizi merak etmiş, ne yapıyorsunuz diyor. Annen aramış, onu sen mi ararsın ben mi arayayım?

-          Şuradan telsizi ver de arayalım. Buraya çağırsam mı?

-          Çağır tabi, tek başına korkar kadıncağız, ben babama gel dedim ama istemedi.

Cenap Nermin’in getirdiği telsiz telefondan annesi Nadide Hanım'ın numarasını tuşlamıştı, telefon 3 kere çaldıktan sonra açılmıştı.

-          Cenap, sen misin oğlum?

-          Benim anne, ne yapıyorsun?

-          Aman oğlum ne yapayım. Akşam bizim karşı komşu geldi tanırsın hani Kemal beyler.

-          Tanırım tabi, ne diyorlarmış?

-      Geldiler vedalaştılar, yazlıklarına gidiyorlarmış. Helalleşmeye gelmişler,  dedim hayırdır ne oluyor, ondan sonra anlattılar işte olan biteni, ben de bugün fazla televizyona bakmamıştım. Şaşırdım kaldım sonra da hemen sizi aradım. Ne oluyor oğlum, gerçek mi bunlar?

-     Gök taşının dünyaya doğru geldiği gerçek, durdurmaya çalışıyorlar ama şimdiye kadar başaramadılar, 2 ay içinde durduramazlarsa çarpacak ve ne yazık ki kimse kurtulamayacak.

-          Neler söylüyorsun Cenap?

-          Üzgünüm ama durum böyle anne, gelip seni alayım tek başına kalma, ister misin?

-       Bugün geç oldu Cenap, yarın gelirim. Hadi oğlum Allah’a emanet olun. Nermin’i çocukları öpüyorum.

-          Nermin’in de selamı var anne, sıkma canını.

Kıyamete 5 kala(Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin