Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim yüzümden
Jungkook'un yere yığılan bedeni görmesiyle eli ayağı birbirine dolaşmıştı. Kendisinden hayli küçük ve zayıf olan bedeni zorlanmadan kaldırarak boş bir sedye bulmaya çalıştı.
Her şey üst üste gelerek, işleri daha fazla karmaşık hale getiriyordu. Şu an burada olması bile zorken artık günlerini boş geçirmeye başlamıştı. Üç yıl öncesinde birimi ile birlikte denizde kaybolan genci aramaya çıkmışlardı. Jimin için nasıl iki sene öncesi bir milat ise onun içinde üç sene öncesi bir milattı.
Helikoptere binmiş ve deniz üzerinde tarama yaptıkları sırada gördüğü çırpınan beden ile oksijen tüpünü kontrol etmeyi düşünmeden kendisini akıma bırakmıştı. İlk başta her şey güzel ilerlerken akıma kapılmış ve uzun süre nefes alamamıştı. Bir can kurtarmaya çalışırken, kendi canından oluyordu. Dalgaların şiddeti ile yakındaki kayaya çarpması ile bilinci kapanmış ve kendisini çırpınırken bulmuştu.
Yaklaşık iki ay sonra gözlerini açtığında omurgasında ve göğüs kafesinde ortaya çıkan kırıklar sebebiyle uyutulduğunu öğrenmişti. Sağ kolu alçı içerisindeydi. Gözlerini açabildiği için şükretmesi gerekirken gözlerinin önüne denizde çırpınan diğer beden gelmişti. Sormaya korkuyordu.
Cesaretini toplayıp kaybolan genci sorabildiğinde ise aldığı cevap onun durumunu fark eden birimin genci gözden kaçırdığıydı. O zaman sanki bütün dünya başına yıkılmış gibi hissetmişti Jungkook. Sanki her şey anlamını yitirmişti.
Uzun bir süre yatağa bağlanmış ve kolundaki kasların güçsüzleşmesi sebebiyle işinden erken emekli olmuştu. Yirmi dört yaşındaki bir gencin erkenden bütün her şeyim dediği işinden koparılması onu büyük bir depresyona sokmuştu fakat şimdi üzerinden üç yıl geçmişti ve işte buradaydı. Gücü olmasada elinden insanlara yardım etmek için ne gelirse yapmaya çalışıyordu.
Jimin kucağında baygın bir şekilde yatarken aklına dolan eski düşünceler ile bütün bedeni kaskatı kesilmişti. Minik bedeni kaybedebileceği bir durum içerisine girmek istemiyordu. Jimin de onun gibi hayatının baharında birçok şey yaşamıştı ve o da bütün bunlardan kendisini suçluyordu.
"Buraya yatırın lütfen. Doktoru bulup hemen geliyorum."
Yanında konuşan adam ile kendisine gelip gösterilen yere minik bedeni yatırdı Jungkook. Doktor geldiğinde onu kibar bir dille dışarı çıkarmışlardı.
Taehyung elinde bir kahve ile yanına geldiğinde yüzü gülüyordu. Yoongi yaşadığı kaygı sorunları sebebiyle böyle bir duruma düşmüştü fakat şimdi iyiydi ve birazdan hastaneden çıkabilecekti.
"Jimin şu an tedavi altına alındı Tae."
Taehyung duyduğu cümle ile şaşırıp kalırken ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Ufak bir sarsıntı onları böyle bir duruma düşürdüyse geçmişte yaşadıkları durum kim bilir nasıl etkilemişti onları.
