11 🔥 Ateşi Çağıran I*

642 89 86
                                    

Lütfen oy verip yorum yapmayı unutmayın :)

Fikirlerinizi öğrenmek benim için çok önemli.


11

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

11. Bölüm

ATEŞİ ÇAĞIRAN I

🔥

Diyar

Kızıl Ülke, Ateşin İncisi

Kızıl Kraliçe'nin taht odası ve tahtı güney tarzında değildi. Altın ve bronz kaplamaları olan taht odanın en sonundaydı, güney mimarisinde pek tercih edilmeyen sütunlar tahtın iki yanından kapıya dek uzanıyordu. Son birkaç yılda büyük odaya yeni eklemeler yapılmış, ateşi andıran kızıl ve turuncu renkler buraya hakim olmuştu.

Ahşap kapı çalındığında ve açıldığında hala tahtındaydı. Bir eli kucağında olan güneş çeliği kılıcın üzerindeydi. Kırmızı çelik onun büyüsüyle renk değiştiriyor, bazen altına bazen mora parıldıyordu. Bir kısmı örülü, uzun ve dalgalı kızıl saçlarının üzerinde altın bir taç vardı. Elbisesi hükümdarlığın ve gücünün simgesi, güneşin rengi olan altındı. Eteğine doğru rengi koyulaşıyor, kızıla dönüyordu.  Kollarında kırmızı bilezikler parıldıyordu, bir ayağında ise güney tarzı bir halhal vardı.

Geleni gördüğünde başını yana eğdi. Şaşkınlığını gizlemeye çalışsa da geleni incelemekten kendini alıkoyamadı. Beklediği bu kadın değildi.

Kraliçe Muhafızı Rhdenya onu tanıttı. "Anka Kral Darios'un Elçisi İlyana."

"İlyana..." Kızıl Kraliçe'nin menekşe moru gözleri, karşısındaki kadının mavi gözlerini buldu. Güney Dilinde konuştu. "Belki de sözlerine Kral Darios'un neden gelmediğini açıklayarak başlayabilirsin. Kızıl Ülke'ye gelen elçinin Arsames'ti, sen bir başkasısın."

İlyana Rhdenya'nın yanından ayrıldı, Mysania'ya doğru ilerledi. Aksansız Diyar Dilinde konuştu. "Dediğiniz gibi yapacağım, Kızıl Kraliçe." Başını kaldırdığında Mysania onun sıradan sayılabilecek yüz hatlarını daha iyi gördü. Kraliçe'den çekinmiyordu, hatta davranışları hükümdarları tanıdığını ve yakın olduğunu anlatıyordu. İstese bunu gizleyebilirdi. Bronz teni, yuvarlak yüz hatları ile bir güneyliyi andırsa da sarı saçları onun saf bir güneyli olmadığını söylüyordu. Anka'yı temsilen kırmızı renkli rahat bir elbise giymişti. Kolsuz elbisesi sadeydi, boynunda ve kollarında altın takılar vardı, fakat takıları çok inceydi.

"Başla o halde."

İlyana'nın gözleri birkaç saniye yanındaki kadını buldu. "Yalnız kaldığımızda anlatacağım."

GÜNEŞ'İN TACI ♛ Kraliçelerin Savaşı IV (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin