21 ◐ Gece ve Gündüz I

427 69 78
                                    

Bölümü tamamen bitiremediğim için iki kısma ayırmaya karar verdim. 2. kısım daha sonra gelecek.


21

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

21. Bölüm

GECE VE GÜNDÜZ I


Güney

Gül Nehri'nin Güneyi, Altın Kartal

Auramos'un elinde yine inciler vardı.

Her şey yıllar önce olduğu gibiydi. Sarı saçları örülmüş ak elf onun yanında ilerliyordu. Elerante soylu olduğunu gösteren büyülü gözleri etrafını inceliyordu. Etrafında buzdan ağaçlar yerine arada sırada görülen çalılıklar, kumul tepeleri ve sonsuzluğa uzanıyor gibi görünen çöl vardı.

Elbet bu çöl sonsuzluğa uzanmıyordu. Onlar Ay Dağları'nın batısındaki Buz Diyarı'na, kuzeylilerin deyişiyle Yıldız Dağları'nın kuzeyindeki Gece Diyarı'na gitmişlerdi. Güneş Dağları'nın ve Gül Nehri'nin güneyi onlar için sıradan görünmeliydi, ancak öyle değildi. Kristal Saray'da esir bir kraliçeyi kurtarmaya gitmişlerdi. Kuzeyde Gölge Kraliçe Zinaida ile savaşmaya gitmişlerdi. Çöl daha önce gördükleri her şeyden farklı ve ürkütücüydü.

Auramos büyü gücünün azaldığını hissediyordu. Usta bir kara büyücü olmasına rağmen henüz yollarda zayıfladığını hissetmek hoşuna gitmiyordu. Sırtında yayı ve sadağı, belinde obsidiyen hançeri olan Rhdenya ondan daha rahat görünüyordu. Büyü gücünü kullanmayı sevmese de hissedebiliyordu ve bu gücün azalması onu etkilememişti. Biraz önce esen rüzgar yüzünden ağzını ve burnunu kapattığı beyaz ipek kumaşı boynuna indirdi. "Sonraki hedefimiz Altın Kartal, kara büyücü."

Auramos siyah atını onun beyaz atına yaklaştırdı. Çölde su bulmaları zor olduğu vakitlerde onları en çok zorlayan atları olmuştu. Kairos'tan öğrendiği çöl büyüleri işine yaramıştı. "Öncekilerden daha iyi olduğunu duydum."

Rhdenya alaycı bir şekilde güldü. "Kobra için de aynısını söylemiştin. Bir gün bile dayanamadık."

"Onlara güneyde yaşamak için kendi geçmişimizi ve kültürümüzü bırakmamız gerekmediğini göstermek isterdim." Başını iki yana salladı. "Buna izin vermediler."

"Auramos... kuzeyliler gibi olmadıkları için onları suçlayamazsın. Oldukça farklısınız. Onlarla karşı karşıya gelmen kaçınılmazdı. Biri ölmeden oradan ayrılabildiğimiz için mutlu olmalıyız."

Auramos artık Kızıl Ülke için savaşıyordu, yine de güneylileri anlayamadığı zamanlar çoktu. Şaşkınlığını gizleyemiyordu. "Çok eşliliğe karşı çıkmadıklarına hayret ediyorum. Bazıları evliliğe bile karşı."

GÜNEŞ'İN TACI ♛ Kraliçelerin Savaşı IV (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin