6.Bölüm

397 16 1
                                    

Can sesimizi duymuştu bi an tırssamda sonra kendime gelip Can öyle önemli değil ya gördüm geçti neyse bizim kız kıza konuşacak şeylerimiz var baayyyss diyip bi şey demesine fırsat vermeden kapattım. 

Biraz daha flim dizi derken saat baya geç olmuştu ve uyumaya karar verdik. Benim odamda ki yatak çift kişilikti ablamın ki ise tek duygu ablam böyle olunca Duygu: Neyse ya herkes geniş geniş yatakta uyusun ben Doruk ile uyuyacağım.  Ben ablamın böyle demesine güldüm Doruk abimle uyumayı seviyorsun ablacım biliyorum dedim oda inkar etmedi zaten. Herkes yataklarına çekildi

Duygu'dan...

Hemen Doruk'un odasına gittim oda yatakta telefonla oynuyordu hemen yanına sokuldum. Canım ikizim bil bakalım bu gece kim seninle uyuyacak Doruk sadece güldü telefonu bıraktı bana sarıldı ve beraber uykuya daldık.

Bi anda gördüğüm korkunç rüyanın etkisiyle uyandım gene o yolda başıma gelenleri görmüştüm ve ağladığımı fark ettim o olay canımı çok yakıyordu. Doruk: Noldu bitanem neden ağlıyorsun bi yerin mi acıyo ben mi yaptım bi şey. Çok telaşlıydı ben kafa salladım. Sen yapmadın sadece o günü gördüm yine ağlıya ağlıya Doruk'a sarıldım. Doruk: Ben yanındayım hep buradayım ben varken kimse sana bi şey yapamaz korkma güzelim. Sarıldık ve tekrar uykuya kendimizi bıraktık.

Gece'den

Sabah olmuştu ve hep beraber kahvaltı etmiştik can sıkıntısından televizyon karşısında pinekliyorduk. Selim bi anda ortaya fikir attı. Selim: Hadi hep beraber kapalı havuza gidelim sıcaktır da eğleniriz. Erkekler onaylayan mırıltılar çıkartırken biz kızlar olarak pek mutlu değildik bu fikirden vede en önemlisi ben ve eylül hastaydık. Selime öldürücü bakışlar attım hasta olduğumu bile bile demişti bunu ve sonra Savaş abime dönüp Abicim biz gelemeyiz ki dedim hafif imalı anlamış olacak ki Savaş:He şey doğru gitmeyelim aynen. Burak abim anlamaz bakışlar atıyordu. Burak: Gece abicim noldu sana. Savaş abim kulağına bi şeyler dedi galiba özel günümü demişti. Kızardım yine ya Selim bu halime biraz kıkırdadı elini omzuma attı ve yanağımdan öptü. 

Doruk abim bi anda kampa gidelim dedi. Aslında fena fikir değildi ama yarın annemler gelecekti o yüzden yarın geçe kalmadan dönmemiz lazımdı. Olur bence gidelim dedim. Duygu:Bencede gidelim. Kızlar aynı anda bence dediler. Savaş:O zaman küçük hanımlar hemen hazırlanıyorsunuz Eylül ve Su Selim sizi eve götürsün eşyalarınızı alın gelin hemen çıkalım. Selim: Hadi çıkalım buyurun hanımlar dedi ve eliyle Eylül ve Su'ya kapıyı gösterdi ve çıktılar. Burak: Hadi abicim sizde hazırlanın çıkalım hemen dedi. Bizde ablamla hemen yukarı çıktık.

Eylül ve Su da gelmişti. Evimizde olan 4 tane 2 kişilik çadırı da bagaja koyduk ve yola çıktık. Ben Selim ve Eylül Savaş abimin arabasıyla , Duygu ablam Doruk abim ve Su da Burak abimin arabasındaydı.

Ve kamp yapacağımız alana gelmiştik. Abimler çadırları kuruyordu bizde gelir gelmez yaktıları ateşin etrafında ısınıyorduk. Gerçekten kamp yakmak için soğuk bi günmüş. Arkamdan Selim geldi ve Benim küçük prensesim üşümüş mü diyip üzerime bi polar attı. Bende ona öpücük gönderip teşekkür ettim. 

Oturmaktan gerçekten çok sıkılmıştım ve ormanın içine girmek istiyordum ama şu an izin vermezlerdi biliyorum o yüzden herkes uyuduktan sonra belki giderim diye düşündüm.

Ablam Doruk abimle uyumak istediği için bende Selim ile aynı çadırda kalacaktım. Su ve Eylül beraber Burak ve Savaş abim beraber kalıyordu. Aslında bi kızla uyumayı tercih ederdim çünkü çoğu kızın beni destekleyeceğini biliyorum sütyen ile uyumak rahat değil ve yanımda getirdiğim pijamada gerçekten kısaydı neyse diye düşündüm. Selim odaya girerken. Selim biraz bekle ben üstümü giyineyim dedim. O da başıyla onayladı. İçeri girdim ve pijamalarımı giyinip Selim'i çağırdım. Selim:Abla böyle pijamaları sadece evde giy dışarıda başka kamp yapanlar vardır dalgınlığa gelir dışarı çıkarsın katil edeceksin beni ya dedi ve sinirle yattı. Bana sinirli kalmasın diye gittim ona sarıldım ve dudak büzüp özür diledim. Tabi ki kıyamadı.

Selim uyuyunca hemen ormana gezmeye gittim ormanlar karanlıktı ve ben karanlıktan korkuyordum ama sanki şu an bi şey beni ormana çekiyordu. Az ilerleyince başka bi grubun kamp yaptığını gördüm biraz ilerleyince Ateşin orada oturduğunu gördüm ve oda beni görmüştü. Hemen yanıma geldi Ateş:Bu kılıkta burada ne işin var. Bana bağırıyordu ve bu beni oldukça korkutmuştu. Sanane ya istediğim kılıkta istediğim yerde gezerim. İkimizde bağırıyorduk ve bunu duyan diğer arkadaşları da geldi yanımıza bunlar bizim sınıftaki Ege ve Kaan'dı. Ege: Noluya abi. Ateş:Yok bi şey hepiniz içeri geçin dedi. Beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Ateş:Kamp yapıyordun demi alanınız nerede oraya götüreceğim.   Ben giderim dedim ve tabi ki yine bağırdı. Ateş:Nerede şu sıçtığım kamp alanı dedi. Korkmuştum ondan hemde çok gözlerim dolmuştu ve kontrol edemediğim yaşlar akıyordu gözlerimden. Ateş:Bak ağlama tamam bağırmıyorum sadece bu halde sana burada bi şeyler yapabilirler sana bi şey olabilir hadi söyle kamp alanınız nerede. Sesi yumuşamıştı bende hemen alanı gösterdim ve beni oraya götürdü. Sonrada yanımdan gitti değişikti bi durumdu yaşadığım beni korumak istemişti çok şaşkındım ama hemen çadıra dönme isteği vardı içimde çadıra girdim ve Selim'e sıkıca sarılıp uyudum.

Çok uzun zamandır yoktum çünkü YKS öğrencisiyim. Daha sık yazmaya çalışacağım. Sizleri seviyorummm.

Kalabalık AileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin