2 | Yalnızlık Ve Issız Çığlıklar

369 50 143
                                    

Bölümü okumaya başladığınız saat?

Yaşlı Amca - Ve Ben

Tuğkan - Küçük Civcivim

Canım Nira'm, güzel kızım, yüz binlerce yıldız sana, hep sana...❤️✨

❤️✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2. BÖLÜM: YALNIZLIK VE ISSIZ ÇIĞLIKLAR

Duyuyor musunuz?
Yalnızlığımı,
Yalnızlığımı ve ıssız çığlıklarımı?
Acı dolu çığlıklar süslüyorsa eğer kulaklarınızı,
O çığlıklar bana aittir.

Bazen önünüzden yürüyüp geçiyorum,
Görüyor musunuz,
Fark ediyor musunuz gözyaşlarımı?
Hayır,
Kafanızı bile kaldırmıyorsunuz,
Gözleriniz kapalı geçiyorsunuz önümden.
Oysaki bir kez elinizi uzatsanız,
İyileşirdi kabuk bağlayan yaralarım.

Ölümünü izleyen bir zavallıydım ben. Ezbere bildiğim tek şey; işitilmeyen çığlıklarımdı.

Yorulduğumu fark ettiğimde adımlarım yavaşladı. Sakince kafamı kaldırıp nereye geldiğime baktım. Çocuk parkına gelmiştim. Çocukları izlemek garip bir şekilde beni hem mutlu ediyor, hem de yıprandırıyordu. Oyun oynayan çocuklara her baktığımda kalbim acıyla kavrulsa da, kendime engel olamıyordum. Ne zaman dışarıya çıkarsam çıkayım, kendimi hep çocuk parklarında buluyordum. Sanki küçük Nira bunu istiyormuş gibi, sanki ayaklarım benden habersiz hareketlenip beni buraya getiriyormuş gibi...

Tepemde parlayan güneş, turuncu-kızıl tonlarındaki saçlarımın rengini daha da açık tonlara bürümüştü. Saçlarımın rengini seviyordum, hoşuma gidiyordu. Ama taramak acı veriyordu. Saçlarımı okşayamıyor ve kimsenin dokunmasına izin vermiyordum. Çünkü incinirdi küçük Nira.

Sakin ve ruhsuz adımlarım parka yöneldi. İnsanlardan uzak tek bir bank vardı. Her zaman olduğu gibi yine oraya oturdum. Yalnızlığı seçen ben değildim, yalnızlığı seçmemin nedeni küçüklüğümde çektiğim acılardı.

Asık suratla onları izlemek yerine önümde neşeyle cıvıldayan çocuklar gibi olmak istiyordum şimdi. Çocukluğumu yeniden yaşamak istiyordum. Kahkahalar atarak çevrede koşuşturmak, salıncakta sallanırken kollarımı iki yana açıp uçan özgür bir kuşmuşum gibi hissetmek istiyordum. Belki o zaman her şey çok daha farklı olurdu.

Küçük çocuklar, diye başlardı söze her zaman, benim güzel annem. Onlar her zaman masumdur, bazen de kanatları saklı birer melek olurlar.

SERMEST Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin